Sağlık Bakanlığı koronavirüs sözlüğü hazırladı! Hepsini tek tık öğren
Sağlık Bakanlığı koronavirüsle birlikte günlük hayatın parçası haline gelen terimlerin yer aldığı bir sözlük hazırladı. Salgınla mücadele sürecinde "filyasyon", "antikor", "izolasyon", "asemptomatik kişi", "entübasyon" gibi sık kullanılan tıbbi terimlerin anlamları açıklandı.
Dünyayı etkisi altına alan ölümcül virüs Kovid-19 ile birlikte birçok tıbbi terim de günlük hayatın bir parçası haline geldi. Sağlık Bakanlığı, salgınla birlikte en çok kullanılan kelimelerin daha iyi anlaşılabilmesi için Kovid-19 sözlüğü hazırladı.
Sağlık Bakanlığının Kovid-19'la ilgili bilgilendirmelerinin yer aldığı web sayfasında yer alan sözlükte, "filyasyon", "antikor", "izolasyon", "asemptomatik kişi", "entübasyon" gibi, salgınla ilgili sık kullanılan 80 kelime ve bunların anlamı yer aldı.
Kovid-19, sözlükte "İlk olarak Çin'in Vuhan şehrinde 2019 yılı Aralık ayının sonlarında ortaya çıkan, bulaştığı kişilerde ateş, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilere neden olan hastalık." olarak tanımlandı.
Sözlükte yer alan diğer terimlerden bazıları ve anlamları şöyle:
Antijen: Vücuda girdiğinde veya aşılama yoluyla verildiğinde bağışıklık reaksiyonlarının başlamasına sebep olan molekül.
Antikor: Kişinin vücuduna giren antijene yanıt olarak bağışıklık sistemi tarafından üretilen madde. İmmünglobulin olarak da adlandırılır.
Asemptomatik kişi: Hasta olduğu halde o hastalığın belirtilerini göstermeyen kişi.
Bağışıklık: Belirli bir hastalık etkenine karşı vücudun direnci; immünite. Enfeksiyonlara karşı direnç sağlayan molekül, hücre ve dokular topluluğuna 'bağışıklık sistemi' denir.
Birincil vaka: Bir hastalığın toplumda yayılmasına yol açan ilk vaka. İndeks vaka da denir. İlk vakaya yol açan kişiyle temas eden veya ilişkili olup hastalananlar ikincil vaka olarak adlandırılır.
Cov/Coronavirüs/Koronavirüs: Tek zincirli RNA'ya sahip, zarflı, yüzeyinde protein çıkıntıları olan büyük virüs ailesi.
Covid/Kovid-19: İlk olarak Çin'in Vuhan şehrinde 2019 yılı Aralık ayının sonlarında ortaya çıkan, bulaştığı kişilerde ateş, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilere neden olan hastalık; Yeni Koronavirüs Hastalığı.
Damlacık Yoluyla Bulaşma: Öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında ortaya çıkan ve patojen etken taşıyan vücut sıvılarının (damlacık) hasta kişiden etrafta bulunan başka kişiye/kişilere ulaşması.
Ekstübe etmek: Solunum yetmezliği durumunda özel cihazlarla solunum desteği sağlamak için nefes borusuna takılan tüpü (yapay solunum borusunu) çıkarma işlemi. Entübasyon işlemini sonlandırma.
Endemi: Bir enfeksiyon etkeninin veya hastalığın belirli bir coğrafyada veya toplulukta sürekli görülmesi durumu.
Enfekte kişi: Enfeksiyon etkenini vücudunda bulunduran kişi.
Entübasyon: Solunum yetmezliği durumunda özel cihazlarla solunum desteği sağlamak için nefes borusuna tüp (yapay solunum borusu) takma işlemi.
Fizik mesafe/Sosyal mesafe: Damlacık yoluyla bulaşan enfeksiyona yakalanmamak veya enfeksiyon bulaştırmamak için iki kişinin arasında bulunması gereken en az 1,5 metrelik mesafe.
İmmün: Bağışık
İnkübasyon süresi: Bir enfeksiyon etkeninin vücuda girişinden hastalık belirtilerinin ortaya çıkışına kadar geçen süre; kuluçka süresi.
Açıklama: COVID-19 etkeni olan SARS-CoV-2'nin kuluçka süresi mevcut verilere göre 2 ila 14 gün arasındadır.
İnsidans: Risk altındaki sağlam kişilerin belirli sürede, belirli bir hastalığa yakalanma olasılığını gösteren ölçüt. Belirli bir toplumda belirli bir sürede saptanan yeni vaka sayısının o toplumun yıl ortasındaki nüfusuna veya risk altındaki kişi sayısına bölünmesi ile elde edilir.
Açıklama: Diğer faktörler sabit olduğunda bir hastalığa karşı toplumdaki bağışık birey sayısının artması o hastalığın insidansının azalmasını sağlar.
İzolasyon: Bir hastalığın yayılmasını önlemek için hasta insanların sağlıklı insanlardan ayrı bir yerde tutulması; tecrit.
Karantina: Bulaşıcı bir hastalığın yaygın olduğu bir yer veya bölgeden gelen kişi, gemi, mal veya hayvanların geçici olarak bir yerde tutulup gözlemlenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi.
Mortalite: Ölüm; ölümlülük. Çoğunlukla tek kişi değil, topluluk için kullanılır.
Mutasyon: Bir organizmanın veya virüsün genetik materyalinde meydana gelen kalıcı değişiklik.
Morbidite: İyilik hali dışında olduğu düşünülen herhangi bir fiziksel veya psikolojik durum; hastalık.
Kontamine: Enfeksiyon etkeninin vücut yüzeyi, eşyalar veya su, gıda gibi maddeler üzerinde bulunması.
Açıklama: SARS-CoV-2 ile kontamine olmuş yüzeylere dokunduktan sonra elleri ağız, burun veya göze götürmek COVID-19'un bulaşma yollarından biridir. Asansör düğmeleri, kapı kolları, armatürler gibi kontamine olma ihtimali yüksek yüzeyler sık sık temizlenmelidir.
Pandemi: Bir hastalığın veya enfeksiyon etkeninin ülkelerde, kıtalarda, hatta tüm dünya gibi çok geniş bir alanda yayılım göstermesi.
PCR: Dizilimi belli olan DNA veya RNA bölümlerinin çoğaltılması; polimeraz zincir reaksiyonu.
Pik/Zirve/Doruk: Salgın sürecinde günlük vaka sayısının en yüksek değere ulaştığı nokta/gün. Sadece vaka sayısı için değil diğer parametreler için de kullanılabilir.
Pnömoni: Akciğer dokusunun iltihabı; zatürre.
R0 Değeri: Ek vakadan kaynaklanan yeni vakaların sayısı; hastalığın bulaşma katsayısı.
Saha İncelemesi/Filyasyon: Bulaşıcı bir hastalık varlığında, hastalığı taşıyan kişinin temas ettiği herkesin o hastalık açısından taranması.
Semptom: Vücuttaki olağan dışı bir hal veya hastalığı yansıtan, hasta için belirgin olan durum; belirti.
Sepsis: Şüpheli veya kanıtlanmış bir enfeksiyona karşı vücudun verdiği abartılı yanıtın organlarda oluşturduğu ciddi fonksiyon bozukluğu.
Açıklama: Vücutta enfeksiyona neden olan etkenin kana karışması, bağışıklık sisteminin bu etkene karşı büyük bir savunma tepkisi vermesiyle ortaya çıkar.
Süper Bulaştırıcı/Süper Yayıcı/ Süper Taşıyıcı: Bir bulaşıcı hastalık etkenini duyarlı kişilere beklenenden çok daha fazla bulaştıran enfekte kişi.
Ventilatör: Solunum sıkıntısı çeken hastalarda kullanılan, kişinin nefes alıp vermesini yapay olarak gerçekleştiren cihaz.
Zoonoz: Hayvanlardan insanlara veya insanlardan hayvanlara doğal koşullar altında bulaşabilen hastalık.