Son dakika: Başkan Erdoğan’dan 12. Büyükelçiler Konferansı'nda önemli açıklamalar
Son dakika haberine göre Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 12. Büyükelçiler Konferansı'nda önemli açıklamalarda bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Salgınla birlikte dünya yeni bir yol ayrımına geldi, uluslararası kuruluşlar yeni dönemi okumakta yetersiz kalıyor." ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan, "Doğu Akdeniz'deki araştırma faaliyetlerinden yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum." dedi. Erdoğan, Batı'da yükselen İslam düşmanlığı ilgili de, "Devlet başkanlığı nezdinde teşvik ediliyor, destekleniyor." diye konuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 12. Büyükelçiler Konferansı'nda katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, programda emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle büyükelçileri bu sene Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde istedikleri gibi ağırlayamadıklarını dile getiren Erdoğan, çevrimiçi de olsa bir araya gelmeyi, hasbihal etmeyi, yoğun dış politika gündemlerine dair değerlendirmelerde bulunmayı arzu ettiklerini söyledi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Büyükelçileri gayretleri ve emekleri için tebrik eden Erdoğan, "Bu toplantımız ilk çevrimiçi büyükelçiler konferansı olmasının yanı sıra bu çapta yerli yazılımla gerçekleştirilen ilk resmi programdır. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimizi, bu teknolojik altyapıyı ülkemize kazandıran Türk mühendislerini de ayrıca kutluyorum. Toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve hariciye teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum." diye konuştu.
MUHALEFETİN BİZİ ÇEKMEK İSTEDİĞİ TUZAĞA DÜŞMEDİK
Büyükelçilerin bu sene mevcut görevlerinin yanında son asrın en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgını ile de mücadele etmek zorunda kaldıklarını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar 1 milyon 300 bin insanın hayatına mal olan bu salgın, dünya genelinde üstü örtülen birçok çarpıklığın gün yüzüne çıkmasını da sağladı. Sadece maddi zenginliğin sosyal adalet ve refahı temine yetmediği salgın döneminde çok acı bir şekilde tecrübe edildi. Ekonomik bakımdan çok güçlü ülkelerin sağlık altyapıları ve sosyal güvenlik sistemlerinin ne kadar zayıf olduğunu bu süreçte görmüş olduk. Devlet geleneğini 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' prensibi üzerine inşa eden Türkiye, bu zorlu süreçte gerçekten başarılı bir sınav vermiştir. Haritada yerini dahi bulamayacakları ülkeleri Türkiye'ye örnek gösteren muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği avantajları en verimli şekilde kullanarak zaman, enerji ve kaynak israfına fırsat vermeden süreci yönettik."
Türkiye olarak sadece sınırlar içinde yaşayan vatandaşları değil yurt dışında bulunan vatandaşları da sahipsiz ve çaresiz bırakmadıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Sizlerin ve ekiplerinizin olağanüstü çabalarıyla yurt dışında zor durumda kalan vatandaşlarımıza devletimizin yardım elini uzattık. Hariciye teşkilatımızın riyasetinde cumhuriyet tarihimizin en büyük tahliye operasyonunu gerçekleştirerek 141 ülkeden 100 binden fazla vatandaşımızı ailesiyle buluşturduk. Yaşadıkları ülkelerde tedavi imkanı bulamayan 233 vatandaşımızı ambulans uçakla Türkiye'ye getirdik. Uçuşlarımız hem kendi insanımızın vatanlarına dönüşünü hem de 67 ülkeden 5 bin 500'den fazla yabancının tahliyesini sağladı." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'den memleketlerine dönmek isteyen, 90 ülkeden 38 bin yabancıya da destek sunduklarını anlatan Başkan Erdoğan, "Dost kara günde belli olur anlayışıyla ülkemizden yardım talep eden 155 ülkeye ve 9 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk. Bu yardımlarımızı bir kamu diplomasisi faaliyeti olarak değil inancımızın, kültürümüzün, girişimci ve insani dış politika çizgimizin gereği olarak yaptık." dedi.
Tıbbi yardım paketlerinin üzerine ekledikleri, Hazreti Mevlana'nın "Ümitsizliğin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var" sözlerinin Türkiye'nin bu süreçteki insani tavrının sembolü olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yurt dışında görevli diplomatlarımız vatandaşlarımıza sahip çıkarken, tıbbi yardımlarımızı ulaştırırken de meseleye hep bu şekilde yaklaştılar. Diğer bakanlıklarımız ile Türk Hava Yolları, TİKA, Türk Kızılay, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Maarif Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluşlarımız da ahenk içerisinde bu çalışmalara katkıda bulundular. Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon ve Destek Merkezimizin birçok ülke ve uluslararası kuruluş tarafından örnek alınan bir mekanizmaya dönüşmesi bizim için önemli bir referanstır. Sizlerin şahsında yurt dışında misyonlarımızda ve merkez teşkilatımızda gece gündüz demeden canla başla çalışan kamu görevlilerimize teşekkür ediyorum. Bayrağımızın dalgalandığı 248 yurt dışı temsilciliğimizi hem vatandaşlarımız hem de zorda kalanlar için sığınılacak güvenli bir liman kıldığınız için her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum."
Mücadelenin henüz bitmediğini, hastalığın bir süre daha hayatı etkileyeceğinin anlaşıldığını söyleyen Erdoğan, "Bilhassa son haftalarda tüm dünyada vaka, hasta ve vefat sayılarının tekrar ürkütücü boyutlara ulaştığını görüyoruz. Türkiye olarak 8 aydır olduğu gibi bu dönemi de yine kendi önceliklerimiz, kendi özgün politikalarımız çerçevesinde yönetmeye çalışıyoruz. Karamsarlığa kapılmadan, rehavete de düşmeden dengeli, uygulanabilir, 83 milyonun tüm fertlerinin menfaatini düşünen bir anlayışla hareket ediyoruz. Millet devlet dayanışmasıyla 'tamam' diye sloganlaştırdığımız temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet ederek inşallah bu sıkıntılı sürecin de üstesinden geleceğimize inanıyorum." dedi.
ULUSLARARASI KURULUŞLAR YENİ DÖNEMİ OKUMAKTA ÇARESİZ KALIYOR
Salgınla birlikte dünyanın yeni bir yol ayrımına geldiğini gördüklerini kaydeden Erdoğan, "Uluslararası kuruluşlar bu yeni dönemi okumakta etkisiz ve çaresiz kalıyor. Salgın sürecinde uluslararası örgütlerdeki atalet daha da belirgin hale gelmiştir. Eskiler 'Dünün güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulmaz' diyor. Biz de zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı bu yeni dönemin şartlarına göre düzenlemeden uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçemeyiz. Haklı yerine güçlüyü, çoğunluk yerine bir avuç azınlığı, fakir yerine zengini koruyan mevcut küresel sistemin aynı şekilde devam etmesi mümkün değildir." diye konuştu.
Türkiye olarak bu acı gerçeği yıllardır Birleşmiş Milletler kürsüsünden "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek ifade ettiklerini dile getiren Erdoğan, "İnsanlığın barışı, huzuru ve ortak geleceği için güç yerine adalet eksenli yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyoruz. Bu tespitlerimizi ilk gündeme getirdiğimizde bize mesafeli yaklaşanlar bile artık reform ihtiyacını kabullenmeye, Türkiye'nin tezlerini desteklemeye başladı. Önümüzdeki dönemde bu çağrımızı daha güçlü bir şekilde dillendirmeye devam edeceğiz. Bunun yanında İslam İşbirliği Teşkilatı, D8, Türk Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü gibi ülkemizin üyesi olduğu çok uluslu yapıların etkinliğinin artması için de çaba harcayacağız." ifadelerini kullandı.
MÜJDELİ HABERLER ALACAĞIMIZI ÜMİT EDİYORUM
Uluslararası ilişkilerde çok merkezlilik eğiliminin ve bölgeselleşmenin giderek önem kazandığını belirten Başkan Erdoğan, şunları söyledi:
"Tedarik zincirlerinin yeniden paylaşıldığı, üretim ve lojistik merkezlerinin tekrar belirlendiği, yeni bölgesel ittifakların kurulduğu, siyasi ve ekonomik arenanın yeniden şekillendiği bir kavşaktayız."
"Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Ülkemizin, yeni dönemin kurucu iradelerinden biri olması için var gücümüzle çalışıyoruz. " diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Libya'da siyasi çözüm umutları yeniden yeşermişse, bunda Türkiye'nin zamanında yaptığı müdahalenin çok ciddi katkısı bulunuyor. Doğu Akdeniz'deki her türlü gelişmenin yükünü taşıyan ülkemizin, doğal kaynaklar söz konusu olduğunda yok sayılmasına rıza gösteremezdik. Doğu Akdeniz'deki araştırma faaliyetlerinden yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum."
BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ
Başkan Erdoğan, "Avrupa Birliği'nin, Türkiye'yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını ümit ediyoruz." diye konuştu.
Şuşa'nın Ermenistan işgalinden kurtarılmasına ilişkin Erdoğan, "Şuşa'nın işgalden kurtarılmasıyla sevincimiz ve umutlarımız artmıştır. Karabağ'daki işgal bitene kadar mücadele bayrağı inmeyecektir. Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez." ifadelerini kullandı.
İSLAM DÜŞMANLIĞI DEVLET BAŞKANLIĞI NEZDİNDE DESTEKLENİYOR
Türkiye'nin sınır dışı ettiği yabancı terörist savaşçıların Batılı ülkelerde elini kolunu sallayarak eylem yapmalarını anlayamadıklarını söyleyen Erdoğan, "İslam düşmanlığı devlet başkanlığı nezdinde teşvik ediliyor, destekleniyor. İslam düşmanlığıyla mücadele etmek, hem inancımızın hem de yurt dışındaki vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir." dedi.
Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"PKK terörü tarafından şehit edilen onlarca öğretmenimiz için en ufak üzüntü beyan etmeyenlerin, YPG'nin elebaşılarını kırmızı halılarla saraylarda ağırlayanların, bizim tavrımızı sorgulamasının hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur."
Erdoğan, "Siyasetin, ekonominin, iletişimin, insan ilişkilerinin kökten değiştiği bir iklimde, devlet bürokrasisinin de değişmesi kaçınılmazdır." diye konuştu.
12. BÜYÜKELÇİLER KONFERANSI
Türkiye'nin dünyanın dört bir yannındaki büyükelçilerinin bir araya geleceği 12'nci Büyükelçiler Konferansı bugün başlıyor. Konferans, salgın sebebiyle bu yıl ilk defa karma bir formatta gerçekleştirilecek.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yurtdışında ve merkez teşkilatında görevli tüm büyükelçilerin katılımıyla her yıl düzenlenen Büyükelçiler Konferansı 9-10 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Doğu Akdeniz'den Azerbaycan'a, salgınla mücadeleden FETÖ ile mücadeleye Türk dış politikasının tüm başlıkları 2 gün boyunca Ankara'da ele alınacak.
"MİLLİ EGEMENLİĞİN 100'ÜNCÜ YILINDA TÜRK DİPLOMASİSİ: GELENEKTEN GELECEĞE"
Konferans koronavirüs salgını sebebiyle bu yıl ilk defa karma bir formatta yapılacak. Konferansta, merkezdeki büyükelçiler Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde hazır bulunacak. Yurtdışındaki büyükelçiler ise konferansa çevrimiçi olarak katılacak.
2008'den bu yana düzenli olarak gerçekleştirilen konferans bu sene "Milli Egemenliğin 100'üncü Yılında Türk Diplomasisi: Gelenekten Geleceğe" temasıyla düzenlenecek.
Büyükelçiler önce Dışişleri Şehitliği ile Anıtkabir'i ziyaret etti. Konferans Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla başladı.
10 Kasım'da da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu büyükelçilere hitap edecek. Konferans, dış politikanın eş güdüm ile planlaması açısından önemli bir işlev görüyor.
A HABER UYGULAMASI İÇİN TIKLAYIN (IOS)