Sınavlar nasıl yapılacak? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan yüz yüze eğitim açıklaması
Son dakika haberi... Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sınavların yüz yüze olacağını belirterek, "Eğer sınav yapmazsak, yüz yüze yapmazsak ya da sınav şeklimizi dönüştürürsek ölçe değerlendirme açısında uzun vadeli en 4-5 seneyi kapsayan bir problem çıkıyor." dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 06.10.2020 | 22:55
Bir televizyon kanalının canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Selçuk, bir öğretmende Kovid-19 testinin pozitif çıkması durumunda algoritmada yer alan maddelere göre, öğretmenin müşahede odasına alındığını, en yakın sağlık kuruluşuna çağrı yapıldığı ve karantinaya alındığını kaydetti.
Selçuk, her okulda Kovid-19 Takip Kurulları'nın olduğunu ve onların öğretmende veya öğrencide herhangi bir pozitif vaka çıkması durumunda her aşamayı takip ettiğini anlattı.
Sağlık kuruluşu ve ilgili uzmanın önerileri doğrultusunda hareket ettiklerini belirten Selçuk, "Diyelim ki, bütün okulun karantinaya alınması gerekiyor, alırız. Önemli olan sağlık. Bu sağlık koşulları dikkate alınarak da bizim eğitimi sürdürmemiz." ifadelerini kullandı.
Servisçiler Odası'yla okul servislerinin dezenfekte edilmesi üzerine aylardır çalıştıklarını dile getiren Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocukların yarısı okula geldiği için servislerin de yarısı dolu. Bu yüzden risk orada da yarıya iniyor. Bu bir ön koşul. Her bir çocuğun nerede nasıl servise bindiği, hepsi bizde kayıtlı. Okul servisleri dezenfekte edilmediğinde ciddi riskler taşıyan bir ortam. Bunun da ne kadar aralıkla nasıl yapılacağının bir standardı var. Bu konuyla ilgili bir el kitabı var. Bu el kitabında hangi gün, nasıl, ne kadar süreyle, yapıldıktan sonra havalandırma için ne kadar süre geçmesi gerekiyor? Çünkü dezenfektanın kullanılması halinde hemen oraya öğrencilerin ya da öğretmenlerin binmesi doğru değil."
Bakan Selçuk, okul yönetimi ve öğretmenlerin tamamının, öğretmen odasında, okulun ıslak zemininde, bahçesinde, koridorunda ve serviste neyin nasıl yapılması gerektiğinin adım adım yazıldığı bir dokümana sahip olduğunu, her bir öğretmen ve yöneticinin bundan mesul olduğunu ve buna ilişkin bir aplikasyon hazırladıklarını kaydetti.
- "8. ve 12. sınıflara yüz yüze eğitimde sınav muhtevasında olan dersler verilecek"
"Yüz yüze eğitimde hangi dersler verilecek?" sorusu üzerine Selçuk, şunları kaydetti:
"İlkokullarda hayat bilgisi, Türkçe, matematik dersleri veriliyor. 2'inci sınıflardan itibaren bunun yanı sıra bir saat yabancı dil var. 4'üncü sınıftan itibaren de bir saat din bilgisi var. Böyle baktığımızda aslolan yani çocukların esasen omurgada sorunlu olduğu dersler. Çünkü biz müzikle sporla ilgili yakın teması gerektiren dersleri yapmıyoruz ama bu tür dersler hem EBA hem de okul için standart. 8'inci sınıflarda da LGS muhtevasında yer alan dersler var. Onlar da fen bilgisi, matematik, Türkçe, sosyal bilgiler ve İngilizce dersleri. 12'inci sınıflarda ise YKS'ye hazırlık için olan dersler var. Kişinin neyi seçtiğine bağlı olarak matematik, edebiyat, fizik, kimya, diğer sosyal dersler olabilir. Hangi alana yöneldiğine bağlı olarak değişir."
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Sınava hazırlanan öğrencilere yönelik ek yüz yüze eğitim yapılacak mı?" sorusuna, "Bu planlama hazirandan beri var ve yapılıyor. Destekleme Yetiştirme Kursu dediğimiz kurslar var. Bu kurslar hafta sonları yapılıyor." yanıtını verdi.
Sınava girecek öğrenciyi sadece "sınav öğrencisi" olduğu için dikkate almadıklarını, sınava girecek öğrencinin psikososyal durumunun ve beklentilerinin daha farklı, kaygısının yüksek olduğunu ifade eden Selçuk, bu meseleye öğrencilerin ruh sağlığı açısından pedagojik olarak da baktıklarını söyledi.
Lise 1, 2 ve 3'üncü sınıfların okula gelmediğini anımsatan Selçuk, öğrencilerin hafta sonları da okula gelebileceğini, bu konuyla ilgili okul yöneticilerine yönelik son derece esnek yaklaşımları olduğunu ifade etti.
- "Sınav şeklimizi dönüştürürsek ölçe değerlendirme açısından problem çıkıyor"
Bakan Selçuk, yüz yüze eğitimde sınavların yapılma yöntemine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Sınavlar yüz yüze olacak. Sınavlar yüz yüze olacağı için EBA TV'deki derslerin izlenmesi bir zaruret. Onu izlemezse sınavların içeriği oradan sorulacağı için öğrenci açısında problem olabilir. Niye yüz yüze yapıyoruz? Çünkü eğer sınav yapmazsak, yüz yüze yapmazsak ya da sınav şeklimizi dönüştürürsek ölçe değerlendirme açısında uzun vadeli en 4-5 seneyi kapsayan bir problem çıkıyor. Problem şu, öğrencilerin öğrenme kayıpları arttıkça bir sonraki yılın öğrenme içeriklerini almayla ilgili zemin basamak basamak ortadan kalkıyor. O yüzden de bu öğrenme kayıplarını aza indirmemiz lazım."
Destekleme Yetiştirme Kurslarında 1 milyon 68 bin öğrencinin olduğunu aktaran Selçuk, "Eksikleri varsa tamamlayalım diye bu kursları yapıyoruz. Öğrencilerimiz hafta sonları 8-10 kişilik küçük sınıflarda öğretmenlerimizin sayesinde sorma, soru çözme, konu anlatımı gibi her türlü eksiğini gideriyor. Bunu şimdi artırarak devam ettireceğiz." dedi.
- "Bütün eğitim içeriklerimizin mobil versiyonu var"
"Cep telefonu eğitim öğretim için doğru bir araç mı?" sorusu üzerine Selçuk, "Araç nötr bir şey. Yani nasıl kullandığınıza bağlı. Çocukların masaüstü bilgisayar yerine telefona iletişim kurmayı tercih etmeleri yeni bir şey değil. Biz bu süreçte bunu görüyoruz. Çocukların bilgisayar olmasına rağmen cep telefonundan girmeyi daha kolay bulduğunu, inanılmaz hızda yazıştığını ve kayıt aldığını görüyoruz. Bu yüzden de bütün soru havuzumuz ve eğitim içeriklerimizin mobil versiyonu var. Bu anlamda ayrıca okullarımızdaki bilgisayarlardan da yararlanmaları da istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Selçuk, 12 bin 111 EBA Destek Merkezi kurduklarını, merkezlerin her birinde 8-10 bilgisayar olduğunu, öğrencilerin evine en yakın merkeze giderek çalışabileceğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, EBA'da yaşanan teknik sorunun hatırlatılması üzerine, "En kötümser durumda bile bir fırsat olabileceğine dair bir anlayışımız var. Meseleye 'Kriz var, mahvolduk.' diye bakmam. 'Bunu nasıl fırsata dönüştürürüz?' diye bakarım. Tamamen olumsuz diye bakmak problem çözme yaklaşımıma aykırı. O mesele çok ilginçtir. İlgili operatör bu kadar çok öğrencinin EBA'ya aniden girmesini bir siber saldırı var zannederek bir tedbir almışlar. Ayrıca, yurt dışından iki ayrı yerden de siber saldırı var. 4-5 saat yavaşlama oldu. Çocuklar normalde 2 saniyenin altında girerler EBA'ya ama o gün 30 saniyeye kadar çıktı bu giriş meselesi. Yine girdiler ama çok uzadı girişler." diye konuştu.
Salgın döneminde tüm öğrenciler için canlı ders yapacak tek bir ülke olmadığına, bu altyapının Amerika'da da Kanada'da da İngiltere de Türkiye'de de bulunmadığına işaret eden Selçuk, Çin, Fransa ve Türkiye'nin uzaktan eğitim için televizyon kurduğunu, EBA benzeri bir ulusal platformun birçok ülkede olmadığını anlattı.
Bakan Selçuk, tablet bilgisayarların öğrencilere öncelik sırasına göre dağıtılacağını, kardeş sayısına, devlet yardımı alma durumu gibi kriterlere bakılacağını ve buna göre bir planlama yapılacağını ifade etti.
1,5 milyon öğrencinin evinde bilgisayar olmadığını ya da kardeş sayısı fazla olduğundan bilgisayarın hepsine yetmediğini aktaran Selçuk, "Bunu nereden biliyoruz? Hangi çocuk EBA'ya girmiş, kaç saniye kalmış, hangi derslere bakmış, bunları hepsini takip ediyoruz. Hiç erişemediğimiz kaç çocuk olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de EBA Destek Merkezlerine gidip orada çalışabilir. Bunun sayısını da 20 bine çekerek her çocuğumuzun erişimi konusunda sıkıntı olmamasını temin ediyoruz." şeklinde konuştu.
Selçuk, mezra ve köylerdeki çocuklara ulaşabilmek için de yaklaşık 240 mobil EBA aracının olduğunu kaydetti.