Türk Tabipler Birliği PKK'nın koltuk değneği oldu!
Sağlık çalışanlarının hak ve menfaatlerinin korunması için kurulan Türk Tabipler Birliği (TTB) sol örgütlerin koltuk değneği haline geldi. Bahçeli'nin 'Kapatılsın' tepkisiyle yeniden gündeme gelen TTB, akılalmaz söylemleri ve eylemleriyle sağlık kuruluşu olmadığını gösterdi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin siyah kurdele eyleminin ardından tepki gösterip kapatılmasını istediği Türk Tabipler Birliği (TTB) yine gündemde. Sağlık çalışanlarının hak ve menfaatlerinin korunması için kurulan birlik, HDP ve marjinal sol örgütlerin koltuk değneği hâline geldi. Açıklamalarıyla terör örgütlerine destek olan TTB, eli kanlı PYD/YGP'nin eş başkanına demokrasi ödülü verecek kadar ileri gitti. Birliğin son olarak Covid-19 mücadelesini sabote etmeye çalışması, bardağı taşıran son damla oldu...
HARAÇ KESİYORLAR!
TTB, her sene doktorlardan milyonlarca lira topluyor. Kanuna göre özel hastanelerde çalışan bütün hekimlerin odaya kaydolması mecburi. TTB'nin 100 bin civarında üyesi var. Ülkedeki hekimlerin yüzde 90'ına yakını üye. Hekim sayısının 200'ü aştığı yerlerde oda kurulabiliyor. Türkiye genelinde 70 tabip birliği bulunuyor. TTB'ye üyelik aidatı, kamu kurumlarında görev yapanlar için 300, özel kurumlarda çalışanlar için 478 lira. Hekimler her türlü tescil ve onay işlemleri için birliğe 153 lira ödüyor. Sadece üye kimlik kartı yenileme ücreti 67 lira. Tabipler Birliği, doktorlardan her yıl en az 50 milyon liraya yakın para tahsil ediyor.
DOKTORLAR RAHATSIZ
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre; TTB'nin İstanbul'da ise 40 bin üyesi var. İki yılda bir yapılan seçimlere doktorlar ilgi göstermiyor. Bunun neticesinde organize olmuş marjinal sol gruplar iş başına geliyor. Megakentteki son seçime, hekimlerin yüzde 10'u katıldı. Birlik yönetiminin icraatlarını hayretler içinde izlediklerini söyleyen vatansever hekimler "Kanun değiştirilmeli. Doktorların katılımını özendirecek düzenlemeler yapılmalı. Aidat da mecburi olmaktan çıkarılmalı" diyor.
SKANDALLAR ZİNCİRİ
İşte TTB'nin 'Sağlıkla ne ilgisi var?' dedirten eylem ve skandalları:
- Terör örgütü PYD/YPG'nin sözde üst düzey yöneticileri arasındaki Asya Abdullah'a 2015 yılında "Barış, Dostluk ve Demokrasi" ödülü verdi.
- Terör örgütü PKK'ya yardım yaptıkları gerekçesiyle görevden alınan HDP'li belediye başkanlarına arka çıktı.
- PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık kontrollerini yapmak üzere İmralı'ya gitmek için Adalet Bakanlığına başvurdu.
- TSK, Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru kurulmasını engellemek için harekât düzenlerken, sınır ötesinden şehit haberleri gelirken "Savaş, halk sağlığı sorunudur" açıklamasıyla operasyonlara karşı çıktı.
- Casusluk suçlamasıyla yargılanan ve bu yüzden firar eden Can Dündar'a destek ziyaretinde bulundu.
- Gezi olaylarında Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii'ne ayakkabılarıyla giren vandallar için "Onlar suçluysa, biz de suçluyuz. Gezi hekimliği yargılanamaz" dedi.
- Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde Dr. Abdullah Biroğul, PKK tarafından öldürüldü. PKK'dan tek kelime bahsetmeden olayı kınadı, cinayetinin sorumlusunun ise herkes olduğunu ifade etti.
- Cezaevinde açlık grevine başlayan terör örgütü DHKP-C'liler için destek açıklaması yaparak, "Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın adil yargılanma talepleri dikkate alınmalı, ölüm oruçları son bulmalıdır" dedi.
- Barolar Birliğinin çoklu baro sistemine karşı başlattığı "Savunma Yürüyor!" eylemine destek beyanı verdi.
- Mardin Tabip Odası Başkanı Derya Etem terörden gözaltına alındı, suçlamaları beklemeden 'Serbest bırakın' açıklaması yaptı.