HDP eski milletvekili Tuma Çelik tecavüz etmişti! Yaşadığı dehşeti bu sözlerle anlattı
Eski HDP milletvekili Tuma Çelik'in tecavüz ettiği D.K. yaşadıklarını anlattı. Mağdur kadın, “Tuma Çelik, filtre kahve getirdi. Ondan sonra bilincimi yitirdim. Tuma Çelik’e karşı koyamadım. Bulanık görmeye başladım. Ondan sonra hiç karşı koyamadım. Bana o çirkin eylemi gerçekleştirdi ve akabinde ‘Bak sakın… Bu olayı unutacaksın. Bu duyulursa bana hiçbir şey olmaz. Ben milletvekiliyim. Dokunulmazlığım var. Olmadı, siyasi hayatım biter, yurt dışına giderim. Sen ve eşin insan içine çıkamazsınız dedi.” ifadelerini kullandı. Sabah'tan Kenan Kıran'ın haberi...
TBMM Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon'un oluşturduğu 1. Hazırlık Komisyonu, bir kadına tecavüz ettiği iddiasıyla gündeme gelen eski HDP milletvekili Tuma Çelik'in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde tavsiye kararı aldı.
Tuma Çelik'in tecavüz ettiği D.K.; "Akşama doğruydu. Tuma Çelik mutfağa geçti, Ben salona. Salona geçtikten sonra oturduktan sonra kimsenin olmadığını fark ettim. Tuma Çelik filtre kahve getirdi. Ondan sonra bilincimi yitirdim. Tuma Çelik'e karşı koyamadım. Bulanık görmeye başladım. Ondan sonra hiç karşı koyamadım" ifadelerini kullandı.
D.K.; HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay'ın kendisine doktor ayarlayacağını söylediğini ancak sahtekar birini bana yönlendirdiğini söyledi.
Tuma Çelik'in tecavüz ettiği D.K.'nın ifadesi şöyle:
"TUMA ÇELİK, "BİZİMLE SEÇİM ÇALIŞMASINA KATILIR MISIN?'' DEDİ"
"Tuma Çelik'le belediye seçimlerinde tanıştık. Annem HDP'li. Öyle gidip geliyorlar, o esnada tanıştık. Bizim evimizde, annemin olduğu yerde tanıştık. Sohbet ortamı oluştu. Tuma Çelik, 'Bizimle seçim çalışmasına katılır mısın?' dedi. Ben de; 'Hayır benim o imkanım yok. Eşimle şu an problemliyiz' dedim. Duymuştu zaten. Ailem de oranın ileri gelenlerinden tanınıyor, duyulmuştu eşimle problemli olduğum. O döneme denk gelmişti. 27 yıllık evliliğim süresince o dönem eşimle biraz kırgınlık yaşadık. Annemin yanında bulunuyordum. Biz aşiretin örnek ailesiydik."
"HERKESİN GÖZÜ ÖNÜMDE TELEFON NUMARAMI İSTEDİ"
"(Tuma Çelik'e) Ona imkanım olmadığını, o şansımın olmadığını söyledim. Yani çalışamayacağımı söyledim. Bugüne kadar kesinlikle hiçbir partiye üyeliğim yok, hiçbir parti için çalışmadım. Herkesin gözü önümde telefon numaramı istedi. Ben de bir milletvekilidir. Onlarla içli dışlı olmadığım için öyle bir eylemi bana karşı yapacağını hiç ummuyordum."
"TUMA ÇELİK, 'AİLEMİZE, BİZE MİSAFİRLİĞE GELİN, SORUNLARINIZI KONUŞALIM' DEDİ"
"Tuma Çelik, 'Ailemize, bize misafirliğe gelin, sorunlarınızı konuşalım' dedi. Beni annemin evinin önünden aldı. Ondan sonra beni apartmanın önüne götürdü. Herhalde bu dernek apartman katıdır diye düşündüm. Dernek diye düşündüm. Herhalde bir apartman katını derneğe çevirmişler. Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı Evgil Türker'in eviydi."
"FİLTRE KAHVE GETİRDİ, BULANIK GÖRMEYE BAŞLADIM. ONDAN SONRA HİÇ KARŞI KOYAMADIM"
"Akşama doğruydu. Tuma Çelik mutfağa geçti, Ben salona. Salona geçtikten sonra oturduktan sonra kimsenin olmadığını fark ettim. Tuma Çelik filtre kahve getirdi. Ondan sonra bilincimi yitirdim. Tuma Çelik'e karşı koyamadım. Bulanık görmeye başladım. Ondan sonra hiç karşı koyamadım"
"TUMA ÇELİK, "SEN VE EŞİN İNSAN İÇİNE ÇIKAMAZSINIZ' DEDİ
"(Tuma Çelik) Bana o çirkin eylemi gerçekleştirdi ve akabinde 'Bak sakın… Bu olayı unutacaksın. Bu duyulursa bana hiçbir şey olmaz. Ben milletvekiliyim. Dokunulmazlığım var. Olmadı, siyasi hayatım biter, yurt dışına giderim. Sen ve eşin insan içine çıkamazsınız' dedi. Utanç duyuyorum. Yirmi yedi yıl çocuklarımla çok çetin mücadele verdik. Utanç içindeyim."
"EBRU GÜNAY, 'SANA DOKTOR AYARLAYACAĞIM. RUH SAĞLIĞIN BOZULMUŞ' DEDİ"
"HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, doktor ayarlayacağını söyledi, sahtekar birini bana yönlendirdi. Ebru Günay, bana; 'Sana doktor ayarlayacağım. Ruh sağlığın bozulmuş' dedi. 'Tamam' dedim. Yönlendirdiği kişinin WhatSapp profilinde UBF Uluslararası yayın yazıyordu. Adam, 'D.K. hanım biz gazeteciyiz' dedi. Ebru hanım bu sahtekarı bana yönlendirmiş. 'Tuma Çelik vekildir diye sizi istismar edemez, onurunuzu kıramaz, sizi yerle bir edemez. Biz gazeteciyiz, sizinle konuşmak istiyoruz' dedi. Bu kişiyi derhal engelledim. Ebru Günay'a, 'Bunu nasıl yaparsın. Ben senden beni doktora yönlendirmemi beklerken.. Bu nasıl sahtekarlık.. İçinde bulunduğum ruh halini biliyorsunuz. Bir sahtekarı nasıl yönlendirirsin. Bu kadar mı insanlığınızı yitirdiniz dedim."
"YİRMİ YEDİ YILLIK GEÇMİŞİMİ KAYBETTİM"
"(Tuma Çelik) Sen beş kişilik aileyi parçaladın, katlettin, yok ettin. Çok değerli bir ailem vardı. Biz değerli bir aileydik. Yirmi yedi yıllık geçmişimi kaybettim"
TUMA ÇELİK İNKAR ETTİ: ZORLA BİR CİNSEL İLİŞKİ YAŞAMADIM
Eski HDP'li, Mardin Bağımsız Milletvekili Tuma Çelik, D.K. isimli kadına tecavüz ettiği suçlamasına ifadesinde cevap verdi. Çelik, zorla bir cinsel ilişki yaşamadığını iddia ederek, "Olayın hemen akabinde sabahın altısında birlikte onu evine, (Midyat'tan) Batman'a kadar götürdüm" dedi.
Tuma Çelik, mülkiyeti kendisine ait evde D.K. ile bir gece kaldığını hatırlatarak, "Evde o geceden sonra hiçbir şekilde yalnız görüşmedim ben o kadınla. Toplumsal görünürlüğümüzden kaynaklı, bizim partideki kadın arkadaşlarımız olayla ilgilendi" ifadelerini kullandı.
Tuma Çelik, D.K.'nın uzun süre telefonlarını engellediğini belirterek, "Sözlü olarak telefon edip telefonda konuştum. Cevap yazmamaya özellikle dikkat ediyordum" dedi.
Eski HDP'li, Mardin Bağımsız Milletvekili Tuma Çelik ifadesi şöyle:
"OLAYDAN SONRA SABAHIN ALTISINDA BİRLİKTE ONU EVİNE BATMAN'A KADAR GÖTÜRDÜM"
"Şikayetçi olan kadınla hiçbir şekilde zorla bir cinsel ilişki yaşamadım. Olayın hemen akabinde sabahın altısında birlikte onu evine, (Midyat'tan) Batman'a kadar götürmem mümkün değildi, mümkün olamazdı.."
"EVDE BİR GECE KALDIM"
"(7 Ocak 2019) (D.K. ile) Evde bir gece kaldım. Evde o geceden sonra hiçbir şekilde yalnız görüşmedim ben o kadınla. Çünkü o gece farklı bir amacı, farklı bir talebi olduğunu fark ettikten sonra.. Niyetinin farklı olduğunu anlayınca ben bir daha hiçbir şekilde yalnız görüşmedim"
"Ben bu suçu işlemedim. Bu kadının evime geldiğini hiçbir şekilde, hiçbir aşamada, hiçbir zaman inkar etmedim"
"EVİN MÜLKİYETİ BANA AİT, EŞİM VE ÇOCUKLARIM MİDYAT'A GELDİĞİNDE AYNI EVDE KALIYORDUK"
"Evin mülkiyeti bana ait, (Evgil Türker) birlikte kaldık. Eşim ve çocuklarım Midyat'a geldiğinde aynı evde kalıyorduk. Daha sonra yeni başka ev daha aldım. Eşim aldı. O eve de taşındık. İki ev de bana ait. Dernekle alakası yok. Tamamen bir ev yani evimiz."
"D.K.'NIN TELEFONLARINI BLOKLADIM"
"Ben uzun süre telefonlarını blokladım yani engelledim. Dolayısıyla yazdığı yazıların ulaşıp ulaşmadığı noktasında emin değilim. Bazıları ulaşmıyordu çünkü engellediğim dönemler çok oldu ama yani bu tacizlere maruz kaldığımı ailesini düşündüğümden, kendisini düşündüğümden dışarıya yansıtmamaya çalıştım elimden geldiğince."
"CEVAP YAZMAMAYA ÖZELLİKLE DİKKAT EDİYORDUM"
"Cevap verdiğim dönemler oldu bunları sözlü olarak telefon edip telefonda konuştum. Yani cevap yazmamaya özellikle dikkat ediyordum."
"OCAK AYINDAN İTİBAREN TACİZ VE ŞANTAJA BAŞLADI"
"D.K., Mart'tan önce başladı; Ocak ayından itibaren başladı taciz ve şantajlara.. Zaten evime saldırıyor yani Mart ayından itibaren aslında kayıt altına aldı ya da kendi değerlendirmesine göre önemli gördüğü yazışmaları kaydetti."
"AİLESİYLE, KARDEŞİYLE, AĞABEYİYLE GÖRÜŞMELERİMİZ OLDU"
"Ben bunları dayanılmaz bir hale geldiği zaman zaten birlikte yaşadığımız Evgin Türker arkadaşımızla paylaştım ve daha sonra da o saldırıdan sonra ailesiyle, kardeşiyle, ağabeyiyle görüşmelerimiz oldu. Bu taciz ve saldırıları artık yapmaması gerektiğini.. Biraz bir süre durdu daha sonra kısa normalleşmeden sonra tekrar saldırılara başladı. Zaten bundan dolayı –mesela ben karakola gitme, polise şikayet etme girişiminde bulundum- Toplumsal görünürlüğümüzden kaynaklı, bizim partideki kadın arkadaşlarımız olayla ilgilendi. O dönemden sonra da zaten hiçbir şekilde ben muhatap olmadım ne yazılarına ne mesajlarına."
"KARAKOLA ŞİKAYETE GİTMEK İSTİYORUM,SONRA VAZGEÇİYORUZ"
"Bu taciz ve şantajlardan sonra dayanılmaz bir noktaya geldiğinde karakola şikayete gitmek istiyorum. Sonra vazgeçiyoruz sorun oluşmasın diye. Böyle bir noktaya geliyor artık, dayanılmaz hal alıyor. Eve saldırıyor, bizim derneğin merkezine saldırıyor. Dolayısıyla da artık savcılık araya giriyor yani savcılıkta suç duyurusu oluşuyor."
KENAN KIRAN / SABAH