Kerç Boğazı'nda gemi yangını: Sanıklar ilk kez hakim karşısında
Karadeniz ile Azak Denizi'ni birleştiren Kerç Boğazı'nda 21 Ocak 2019'da iki geminin emniyetsiz bir şekilde kaçak yakıt transferi yapması sonucu gemilerde patlama olmuş ve 4'ü Türk, 6'sı Hint olmak üzere toplam 10 kişi hayatını kaybederken, yine 4'ü Türk olmak üzere 10 kişi de ölüm karinesi altında kaybolmuştu. Olaya ilişkin “Taksirle birden fazla kişiyi öldürme" suçlarından 15'er yıla kadar hapis cezası istenen 2'si tutuklu 7 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı.
Kerç Boğazı'nda gemi yangınıyla ilgili davanın görülmesine başlandı.
Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Eralp Akat ve Ozan Güleç getirilirken, tutuksuz sanıklar Ayhan Özalp, Mehmet Erdem Ermez ve Yakup Keskin katıldı. Duruşma salonunda birçok müşteki ve taraf avukatı hazır bulundu.
LİMAN OTORİTESİNE BİLGİ VERİLDİ
Tutuklu sanık Ozan Güleç savunmasında 10 yıllık kaptan olduğunu, soruşturma aşamasında verdiği ifadelerin doğru olduğunu belirtti. Güleç savunmasında "Mystro'nun kaptanıydım, sigortamız yoktur. Bana talimatları geminin Tanzanya uyruklu firması gönderiyordu, denizin ortasında neden yükleme yapılması şirketin takdirinde olan bir şeydir. Benim bilgim yoktur, kaza olmasaydı yükü aldıktan sonra gelen talimata göre hareket edecektim, önceden planlanmış bir durum yoktu" ifadelerini kullandı.
Avukatın sorusu üzerine konuşan Güleç, "İlk yakıt transferini önceki kontrat döneminde yapmıştım, biz transfere saat 12.00 sularında başladık saat 17.00'a kadar transfer sürdü. 17.00 sıralarında kaza meydana geldi, bu süreç içinde 800 ton yükün aktarımı yapılmıştır. Bu olayda yakıt aktarım işlemi Kerç özel bölgesinde yapılmıştır. Bu konuda liman otoritesine bilgi verilmiştir" dedi.
TOPLU İĞNE DELİĞİ DAHİ YETERDİ
Davanın diğer tutuklu sanığı Eralp Akat ise gemi hortumuyla ilgili iddiaya değinerek "Hortumun çapı 8'inçtir. Yüksek basınç altında sıvılaştırılmış olan gaz ortalama çalışma basıncı 12 bara kadar hortumun içinden geçer. Böyle yüksek bir basınçta topu iğne deliği olsa dahi operasyonun başladığı dakika hortum yırtılır. Bunun alev alması ya da parlaması için ekstra bir tahrike gerek yoktur. Atmosferdeki 20.9 oranındaki oksijen bunun ateş almasına neden olur. Olay olduğunda herhangi bir patlama olmadı. Herhangi bir patlama sesi duymadım. Ben kamaramdaydım. İkinci kaptanın beni güvertede yangın çıktı diyerek uyarmasıyla ikinci kaptanıma sahil istasyonundan yardım çağrısında bulunması talimatını verdim.ö şeklinde beyanda bulundu.
PERSONEL TALİMATLARIMA UYMADI
Tutuklu sanık Akat, beyanlarını şu şekilde sürdürdü: "Acil durum olduğunda herkesin ne yapacağı önceden bellidir ve yangına müdahale edilmesi gerekir fakat olay olduktan sonra benim gemi personelim benim hiçbir şekilde gemiyi terk talimatı vermeme rağmen kendi inisiyatifleri ile koruyucu ekipmanları kullanmadan kendilerini denize atmışlardır. Bu nedenle ben gemimde yangın ile mücadele edemedim. Aynı zamanda cankurtaran ekipmanlarımı personel yokluğu nedeniyle kullanamadım"
Sanık Mehmet Erdem Erimez ise savunmasında "Gemi üstünde herhangi bir denetim kontrol yapma ve karar verme imkanımız yoktur. Armatör ya da kaptandan aldığımız talimatları yerine getiririz" dedi.
Sanık Yakup Keskin ise gemilerin İstanbul ve Çanakkale Boğaz acenteliğini yaptığını söyleyerek "Ben kurumun hem müdürü hem de sahibiyim. Benim geminin üzerinde herhangi bir yetkim ve hükmüm yoktur" şeklinde konuştu.
Beyanda bulunan müştekiler de olay nedeniyle yakınlarını kaybettiklerini ve şikayetçi olduklarını aktardılar. Söz alan tutuklu sanıklar da tahliye edilmelerini talep etti.
TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ
Ara kararını açıklayan heyet, tutuklu sanıklar Eralp Akat ve Ozan Güleç'in tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak adli kontrol tedbiriyle tahliye edilmesine karar verdi. Mahkeme dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri tarihe erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanıklardan Yakup Keskin'in yetkili müdür, sanıklar Erkan ve Serkan Düzgören'in de off-shore firmalarına ait Tanzanya bayraklı gemilerinin Candy ile Maestro gemilerinin ortağı olduğu ifade edildi.
21 Ocak 2019'da Karadeniz ile Azak Denizi'ni birleştiren Kerç Boğazı'nda emniyetsiz bir şekilde Candy ve Maestro gemilerinin kaçak yakıt aktarımı yapmaları sonucunda bir patlama meydana geldiği anlatılan iddianamede, çıkan yangın sonucunda her iki gemide bulunan toplam 32 mürettabattan 4 Türk, 6 Hint uyruklu olmak üzere toplam 10 kişinin öldüğü, ayrıca yanan giysilerini söndürmek için denize atlayan 10 kişinin de ölüm karinesi altında kayboldukları belirtildi.
Sanıklardan Eralp Akat'ın Candy, Ozan Güleç'in de Maestro gemisinin birinci kaptanı oldukları ifade edilen iddianamede, gemilerin eski, bakımsız, yakıt yüklemesi yapılan hortumların çok kaliteli olması gerektiği halde yıpranmış, yırtık yerlerine bez bağlanmış olmasından dolayı hortumda oluşan yırtılma sebebiyle yangın ve patlamanın meydana geldiği aktarıldı.
YAKLAŞIK 5 TON SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞALGAZ TAMAMEN YANDI
Her iki geminin toplamında bulunan 4.7 ton sıvılaştırılmış doğalgazın tamamen yandığı belirtilen iddianamede, gemilerin OFAC listesinde ambargoda olmasına ve 104 kez liman denetimlerinde teknik yetersizlik nedeniyle ceza yazıldığı kaydedilen iddianamede, cezaların içeriklerinin teknik yetersizlik, yangınla mücadele ekipmanlarının çalışmaması nedeniyle olmasına rağmen çok tehlikeli olan denizde gemiden gemiye yakıt aktarımının yapıldığı anlatıldı.
İddianamede, olay "Personel çalışma sertifikasının bulunmadığı gemilerin olaydan önce yakalanmamak için GPS cihazlarının kapatıldığı, bu nedenle yardıma gelen gemilerin daha geç ulaşabildikleri, ölü sayısının bu nedenle arttığı, bu koşullarda yapılan yakıt transferi işleminde gemi adamlarının ölümleri ile sonuçlanabilecek büyük bir ihmal içinde oldukları anlaşılmıştır. GPS cihazını kapatarak olası bir tehlike anında gemi adamlarının ölebilecekleri öngörülmesine rağmen transfer işlemi yapılmıştır" şeklinde ifadelerle anlatıldı.
2 SANIK TALİ KUSURLU
Alınan bilirkişi raporuna da yer verilen iddianamede, raporda sanıklar Ozan Güleç ve Eralp Akat ile gemilerin sahibi şirket müdürlerinin asli kusurlu oldukları, kazada ölen ve kaybolan gemi adamlarının da tali kusurlu oldukları kaydedildi.
15'ER YILA KADAR HAPİS İSTEDİ
İddianamede sanıklar Ayhan Özbey, Eralp Akat, Erkan Düzgören, Mehmet Erdem Erimez, Ozan Güleç, Özgür Erkoç ve Yakup Keskin hakkında "Taksirle birden fazla kişiyi öldürme" suçlarından 2'şer yıldan 15'şer yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.