Dışişleri Bakanlığından ABD'li kuruluşa tepki: En hafif tabirle utanç verici
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonunun ülkemizin Irak'ta yuvalanan PKK terör örgütüne karşı yürütmekte olduğu Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan harekatlarına yönelik olarak yaptığı açıklama, bu komisyonun yeni bir mesnetsiz açıklamasıdır. Ülkemizin terörle mücadelesini eleştirmesi ve PKK'nın kara propagandasına alet olması en hafif tabirle utanç vericidir" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonunun ülkemizin Irak'ta yuvalanan PKK terör örgütüne karşı yürütmekte olduğu Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan harekatlarına yönelik olarak yaptığı açıklama, bu komisyonun yeni bir mesnetsiz açıklamasıdır." ifadesini kullandı.
Sözcü Aksoy, ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonunun Türkiye'nin, PKK terör örgütüne karşı yürüttüğü Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan harekatlarına yönelik açıklamasına yazılı cevap verdi.
Aksoy, "ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonunun ülkemizin Irak'ta yuvalanan PKK terör örgütüne karşı yürütmekte olduğu Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan harekatlarına yönelik olarak yaptığı açıklama, bu komisyonun yeni bir mesnetsiz açıklamasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Dini özgürlükleri savunma iddiasındaki bu kuruluşun, ABD tarafından da terör örgütü olarak tanınan PKK'nın Irak'ta, uzantıları PYD/YPG'nin de Suriye'de kendi bölücü siyasetini ve terör yöntemlerini benimsemeyen Kürtler dahil bölge halklarına yönelik zulmünü görmezden geldiğini vurgulayan Aksoy, "Ülkemizin terörle mücadelesini eleştirmesi ve PKK'nın kara propagandasına alet olması en hafif tabirle utanç vericidir." ifadesini kullandı.
Aksoy, şunları kaydetti:
"DEAŞ'la mücadeleyi istismar ederek Sincar'a yerleşen PKK'nın baskısı yüzünden on binlerce Ezidinin evlerine dönemedikleri, dönenlerin de terör örgütünün zulmüne maruz kaldıkları, bugün Ezidiler ve yerel yetkililer tarafından da gündeme getirilen bir gerçektir. Aramiler de sistematik olarak bu terör örgütünün zulmüne uğramakta, terör örgütü tarafından okulları kapatılmakta, çocukları zorla silahlandırılmakta ve ellerinden alınmaktadır. Ne yazık ki sözde insan hakları savunucuları, bugüne kadar bölgede yaşanan bu gerçekleri görmezden ve duymazdan gelmiştir. Hal böyleyken, bu kuruluşun gerçekleri çarpıtarak terör örgütünün borazanlığını yapmasını asla kabul etmiyoruz."