Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan Hafter açıklaması: Masada olmaması lazım
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, ''(Libya'da) Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması lazım" ifadelerini kullandı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 18.06.2020 | 21:44
- Güncelleme Tarihi: 19.06.2020 | 01:29
on dakika: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu canlı yayında açıklamalarda bulunuyor. Çavuşoğlu, ''Libya'da Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması lazım" ifadelerinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CNNTÜRK ekranlarında Libya ile ilgili gelişmeleri paylaşıyor. Çavuşoğlu, ''Bizim için Libya ziyareti sürpriz olmadı. Libya konusunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz çalışmaları sizler de takip ediyorsunuz.'' ifadelerini kullandı.
İşte Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Kapsamlı bir heyet ile, MİT Başkanımız Hazine ve Maliye Bakanımız Enerji Bakanımız başta olmak üzere görüşmelerimizi yaptık. Meşru Libya yönetimine desteğimizi tüm dünyaya göstermek için gittik. Sahada enine boyuna ne yapılacağına dair konuları ele aldık. Hiç kimseyle bilgi paylaşmadık. Libya yetkilileriyle temaslarımızı bilmeyen yok. Ruslarda son görüşmelerden sonra kalıcı bir ateşkes için Libyalılarla görüşmemiz gerektiğini biliyordu. Siyasi süreçte somut adımlar atılacak mı? Meşru yönetimle bunları görüşmemiz gerekiyordu ve görüştük. Ateşkes ilan edersin. Geçmişte de yaptık iyi niyetle yaparsın ama Moskova'ya gittik Hafter'in tavrı ortadaydı. Hafter'in göstermelik ateşkes çağrısını samimi bulmuyoruz. Libya ile başka ilişkilerimiz var. Deniz yetki alanları ile ilgili bir anlaşmamız oldu. Bu zenginlikleri birlikte nasıl yapabiliriz, bunları konuştuk. Ekonomik iş birliğimiz var. İstikrara kavuşturulan bölgelere firmalarımız döndürülebilir mi, ekonominin tüm boyutlarını görüştük. Tüm konuları 1 güne sığdırdık. Kapsamlı ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi dışlama hamleleri vardı. Üçlü dörtlü anlaşmalar imzalanıyordu. Biz Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir anlaşmanın geçerliliğinin olmadığı söylüyoruz. Bunu sondaj çalışmalarımızla ve Libya ile anlaşmamızla gösterdik. Bunu kanıtlamış olduk.
"BİZ OLMASAYDIK BU SAVAŞ 10 YIL SÜRERDİ"
UMH toplantılarda ateşkesin şartlarını söylediler. Geçmişte ateşkes çalışmaları oldu bunlar boşa çıktı, çünkü Hafter bunlara uymadı saldırganlığın arttırdı. Ateşkes sonrası somut adımlar nedir? Hafter'e nasıl güveneceksin? Gittik Moskova'ya akşama kadar anlattık, Serrac metne imzayı attı ama Ruslar Hafter'i ikna edemedi. Sonuçlar belirlenmezse o ateşkes başarılı olmaz. Geçişte Hafter'den dolayı ateşkeste başarılı olamadık. Hafter'in bundan sonra muhatap alınmaması gerekiyor. Herkesin kabul ettiği bir metni Hafter kabul etmedi. Ateşkes ilan ettin, ondan sonra bunu kalıcı hale getirecek planlarınız yoksa o ateşkes kalıcı olmaz hemen bozulur. Bizden kaynaklanan sebeplerle değil ama bir ateşkes konusunda başarısızlık oldu, Hafter'i destekleyenler yüzünden.
Bu savaş Trablus içinde sokak savaşına dönseydi büyük bir kaos olurdu ve biz olmasaydık bu savaş 10 yıl sürerdi. Laf olsun diye bir ateşkes ilanı gerçekçi değil.
Bizim iktidarımız döneminde Afrika açılımı başladı. Birçok yerde ofisimiz var. Kızılayımız AFAD'ımız aynı şekilde. Birçok şehirde hastanelerimiz var. BU süreçte Afrikalıların söylediği şey şu; Sömürgeci anlayışıyla gelmeyen tek ülke sizsiniz.
Birçok ülke davet ediyor bizi. Libya'da da çok sayıda petrol kuyuları var. Anlaşmadan sonra orada da mutlaka zenginlikler vardır. Kazan kazan anlayışıyla Avrupa şirketlerinin yerine bizim firmalarımız enerji konusunda iş birliği yapsa bu kötü bir şey mi? Bunun neresinde zarar var? Bizim dış politikadaki önceliğimiz bu. Kazan kazan anlayışıyla gitmemiz lazım. Biz sömürgeci değiliz iş birliği yapmaya hazırız. Oradaki çıkarlarımız gözetmek başka türlü yorumlanmasın.
"HAFTER'İN ARTIK MEŞRUİYETİ YOK, MASADA OLMAMASI LAZIM"
Biz gittiğimiz hiçbir yerde ayrımlara girmiyoruz. O ülkeyi bölelim sömürelim anlayışı sömürgecilerin anlayışıdır. Siyasi bütünlüğünü sağlamak için eşit bir şekilde paylaşılması gerekiyor. Ama ekonomik reformlarla ilgili tecrübe paylaşımın yapmaya başladık. O ülkede kabileler var aşiretler var, hepsinin farklı yapıları var. Tüm bunlarında desteği alınarak bir anlaşma sağlandı. Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması lazım. 7 milyon nüfusun 5 milyondan fazlası UMH tarafında olsa bile niye kalan kardeşlerimiz dışlansın.
Daha önce kontrol ettiği alanı üç katına çıkardı. Bu şehirlerde o insanların beklentileri var. Her şeyden önce temel ihtiyaçlar… Libya halkına verilecek hizmetler konusunda da UMH'ye biz destek veriyoruz. Hafter gibi bir zihniyetin burada olması ancak fitne, kavga ve iç savaşı getirir.
Bazıları bölelim yönetelim bazıları enerji kaynakları bölgesi bizim olsun kalanı bölelim anlayışında. Bu doğru değil. Abu Dabi yönetiminin bunu yaptığını görüyoruz. Şimdi Yemen'i de bölmeye çalışıyor. Fitneyi tetikliyor. Bu düşüncede olan ülkeler var. Biz buna kesinlikle karşıyız. Bu bölgedeki kaosu daha da derinleştirir.
Hatasından dönüp Libya'yı birleştirmek için meşru yönetimle hareket etmek isteyen ülkeler varsa , sonuçta atılan doğru adımlarla bizimle birlikte hareket etmek isteyen olursa biz bunlarla hareket ederiz. Bu Libya içinde geçerli Doğu Akdeniz içinde.
Bakan Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile birlikte Libya'ya yaptıkları ziyarete ilişkin, "Libya'ya, Libya'nın meşru yönetimine olan desteğimizi güçlü bir şekilde hem kendilerine vurgulamak hem de tüm dünyaya göstermek için gittik." ifadesini kullandı.
Libya'ya böyle bir ziyaret yapılacağına ilişkin ABD ya da Rusya ile bilgi paylaşılıp paylaşılmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Hiç kimseyle paylaşmadık. Zaten Libya yetkilileriyle, yani meşru yönetimle temaslarımızı bilmeyen yok. Bazen onlar geliyor, arada biz de böyle gidiyoruz." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan İrini isimli operasyona yönelik olarak da "İrini zaten boş bir harekat. Kozmetik, orada bulunalım, AB olarak bir şey yapıyoruz diye göstermelik bir hareket." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'da dengeyi değiştirdiğini ve bunu tüm dünyanın kabul ettiğini belirterek, "Eğer bu savaş, Libya, Trablus içinde sokak savaşına dönseydi bugün Libya'da büyük bir kaos olurdu ve 10 yıl daha bu savaş devam edebilirdi. Güç dengesini de biz sağladık." diye konuştu.
- "Hafter gibi bir zihniyet ancak fitne, kavga ve iç savaş getirir"
Çavuşoğlu, "(Libya'nın doğusundaki gayrı meşru silahlı güçlerin lideri) Hafter'in muhatap alınmaması gerektiği hususunda çok önemli bir açıklamanız oldu. Acaba Hafter'in yerine muhatap alınacak isim bulundu mu? Böyle bir isim var mı? Tobruk Temsilciler Meclisinin adı geçiyor." şeklindeki soruya, "Burada, o kişinin ya da kişilerin saygın olması lazım. İki, savaş değil, siyasi bir süreçle Libya'da birliği sağlamayı hedeflemesi gerekiyor ya da o anlayışta olması gerekiyor." yanıtını verdi.
Libya'nın doğusundaki gayrı meşru milis güçlerinin lideri Halife Hafter'in müttefiği Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'in geçmişte Libya'ya yönelik başlatılan süreçlere davet edildiğini anlatan Çavuşoğlu, "Bahsettiğiniz kişiye gelecek olursak, şimdi Meclisten kaç kişi kaldı yanında? Milletvekillerinin çoğu Trablus'a geçti. Orada 20 civarında sanırım, milletvekili kaldı. Milletvekillerinin çoğu onun yanında değil. Bu neyi gösterir? O kişi de buradayken, Mecliste bile o birlikteliği sağlama kapasitesinde değil." diye konuştu.
Çavuşoğlu, sadece Hafter'den uzaklaşmanın yeterli olmadığını vurgulayarak, "Biraz önce söylediğim kriterler ve meşru hükümetin de güvenebileceği, muhatap alabileceği kişi ya da kişilerin olması lazım. Burada hiç kimsenin sistemden dışlanmaması gerekiyor ama Hafter gibi bir zihniyetin orada olması ancak fitne getirir, kavga getirir, ancak ülkeyi iç savaşa götürür." dedi.
Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) hariç herkesle çalışmaya hazır olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde şimdi Libya'da hatasından dönüp de Libya'yı birleştirmek için meşru yönetimle birlikte hareket etmek isteyen ülkeler varsa onlara 'dün sen buraya zarar vermeye çalışıyordun, bugün hatandan dönsen de burada hiçbir sözün yok ya da hiç sizinle çalışmayız.' demek de doğru olmaz. Sonuçta, doğru yolda, atılan doğru adımlarda bizimle birlikte hareket etmek isteyen ülkeler olursa, biz bunlarla tabii ki çalışırız. Doğu Akdeniz için de Libya için de geçerli."
- "Libya'dan bir heyet gelecek"
Çavuşoğlu, Türk müteahhitlerine olan borçlar konusunda Hafter'in saldırılarından önce Libya'nın bir takvim içinde ödemeleri başlattığını söyledi.
Enerji ve diğer alanlarda bazı Türk firmalarının savaş sebebiyle Libya'dan ayrılmak zorunda kaldığını belirten Çavuşoğlu, bu firmaların dönmesi ve projeleri tamamlamasını da konuştuklarını aktardı.
Çavuşoğlu, ayrıca Türk firmalarının bu projeleri üstlenirken mektuplar verdiğini ve dolayısıyla yükümlülükleri bulunduğuna işaret ederek, "Önümüzdeki günlerde bu konuları mutabakat zaptıyla çözmek için Libya'dan bir heyet gelecek." dedi.
- "ABD ile (Libya konulu) çalışmaları bakanlar düzeyinde sürdürmek istiyoruz"
Türkiye'nin, Libya'da bir taraftan meşru hükümete destek verdiğine, diğer taraftan ikili düzeyde kalıcı bir ateşkesin ve BM çatısı altında ülkede siyasi birliğin sağlanması için çaba sarfettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bu konuda da kiminle mesafe katedebileceksek çalışırız." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Rusya ile Libya konusunda yürüttüğü iş birliğinin Berlin sürecine de olumlu etkilerinin olduğunu belirterek, Fransa'nın ise Libya'da NATO'nun hilafına, son derece olumsuz adımlar attığını söyledi.
ABD'nin de Libya'ya son zamanlarda ilgi gösterdiğini dile getiren Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın telefon görüşmesinde de Libya konusunun gündeme geldiğini belirtti.
Çavuşoğlu, "O gün Cumhurbaşkanımızla Trump, 'ekiplerimiz çalışsın' dediler. Böyle bir anlayışa vardılar. Şimdi teknik düzeyde, daha alt düzeyde görüşmeler var. İleriki aşamalarda yine bakanlar düzeyinde de bu konuyu ABD ile de çalışmak istiyoruz." dedi.
Türkiye'nin, Libya'nın toprak bütünlüğünü savunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Güçsüzüz, zayıfız anlamında söylemiyorum ama bu, tek başına Türkiye'nin gerçekleştireceği bir konu değil. Uluslararası toplumun desteği ve katkısı da önemli." diye konuştu.
- "(Rus heyetin ertelenen Türkiye ziyareti) Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek"
Bakan Çavuşoğlu, Rus heyetin Türkiye ziyaretinin ertelenmesine ilişkin de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Libya konusunda hem Libyalılarla hem de iki ülkenin bakan yardımcıları ve uzmanlar düzeyinde görüşmeye devam edilmesi konusunda mutabık kaldıklarını belirtti.
Libyalıların olurunu almadan Türkiye ve Rusya'nın alacağı kararın anlamsız olacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Lavrov da söyledi, o gün telefonda görüştük iki defa. Arkadaşlarımız biraz daha mesafe katetsin, ondan sonra bir araya gelelim dedik. Önümüzdeki günlerde bu ziyaret gerçekleşecek." diye konuştu.
- İsrail ile ilişkiler
Çavuşoğlu, İsrail Filistin'i ilhak etmeye çalıştığı sürece ilişkilerde gerçek anlamda bir mesafe katetmenin mümkün olmadığını belirterek, bu konunun İslam dünyasının kırmızı çizgisi olduğunun altını çizdi.
Doğu Akdeniz konusunda İsrail ile ilişkilere ilişkin ise Çavuşoğlu, İsrail'in, GKRY ile imzaladığı bir anlaşmanın mevcut olduğunu belirterek, "İsrail'in veya o bölgede Rum kesimiyle anlaşma imzalayan ülkelerin, bizimle Libya benzeri bir anlaşma imzalayabilmesi için Rum kesimiyle olan anlaşmayı iptal etmesi gerekiyor ve o bölgeyi Rum kesimine verdiğini kabul etmemesi gerekiyor." dedi.
- "YPG/PKK ile birlik olan, Türkiye için meşru hedeftir"
Çavuşoğlu, YPG/PKK'nın Suriye'yi bölme planı olduğunu herkesin gördüğünü de vurguladı.
Bu durumu Şubat ayında Suriye Ulusal Kürt Koalisyonu yönetimiyle görüştüklerini ve koalisyonun da YPG'nin uygulamalarından şikayetçi olduğunu ancak bazı ülkelerin koalisyona baskı uyguladığını belirten Çavuşoğlu, "YPG/PKK ile birlik olan Türkiye için meşru hedeftir. İçerde, dışarda ya da Kuzey Irak'ta farketmez." dedi.
Süleymaniye bölgesinin PKK'nın güdümüne girmeye başladığını ve Erbil yönetimine bu konuda baskı uygulayan ülkeler olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Bölgedeki oyunları bozduk ve bozmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
- Kültür ve Turizm Bakanı ile Almanya'ya ziyaret
Çavuşoğlu, özellikle Almanya'dan Türkiye'ye turistlerin gelmesi ve Almanya'nın seyahat tavsiyesi konusundaki soru üzerine, "Bu işin çözülmesi lazım. Şu anda alınan kararlar siyasi kararlar." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, AB'nin kendi içinde seyahati serbest bıraktığını hatırlatarak, "Türkiye'deki durum kaç tane Avrupa ülkesindeki durumdan daha kötü de onlar (serbestliğe) dahil oluyor da Türkiye hariç tutuluyor." diye konuştu.
Fransa, İsveç gibi ülkelerde Kovid-19 salgınındaki durumun Türkiye'den kötü olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin sağlık sistemi altyapısı ve tedavi yöntemleri bakımından Almanya ile önde gelen ülkelerden olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, turistlerin Türkiye'ye güvenli bir şekilde gelebileceğini, turizmle ilgili tüm tedbirlerin alındığını aktardı.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile görüşmesinde Türkiye'nin tedbirlerini görmeleri için uzman heyet göndermelerini istediğini belirten Çavuşoğlu, "Tatmin olmuyorsan o zaman (turistleri) gönderme ama Türkiye'nin şartları herkesten iyiyken turist göndermeme olumlu bir açıklama değil." ifadesini kullandı.
Almanya'nın kararının adil olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, bu kararı değiştirmek için iş birliğini sürdüreceklerini kaydetti. Çavuşoğlu, bu ve diğer birçok konuda görüşmek için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Almanya'yı ziyaret etmek istediklerini, ziyaretin tarihini belirlemeye çalıştıklarını aktardı.
Çavuşoğlu, "Biz bu seneyi en az zararla kapatmak için, sezonu kurtarmak için sektörümüzle beraber çalışıyoruz." dedi.
Rusya ile de turizm konusunda görüşmelerin sürdüğü bilgisini veren Çavuşoğlu, "Rusya ile bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum ama 15 Temmuz'a kadar koronavirüs durumunu iyi takip etmek lazım." diye konuştu.