Son dakika: Türkiye'den ABD'ye 'Metin Topuz' tepkisi
Dışişleri Bakanlığı, 8 yıl 9 ay hapis cezası alan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz hakkında ABD'li makamlardan gelen açıklamalara tepki gösterdi. Bakanlık Sözcüsü, "Türk yargısı bağımsızdır. ABD'yi yargı kararlarına siyasi anlamlar yüklemekten kaçınmaya davet ediyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklama şöyle:
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu eski çalışanı Metin Topuz hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi dün açıkladığı kararla adıgeçenin "FETÖ Terör Örgütüne Yardım Etme" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetmiştir. Adıgeçenin yedi gün içerisinde bahsekonu kararı istinaf etme hakkı bulunmaktadır.
Esasen Metin Topuz, ABD'nin ülkemizdeki temsilciliklerinde çalışan tek FETÖ iltisaklı kişi değildir. 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında Kara Harp Okulu'ndan ilişiği kesilen ve 2018 yılı Ekim ayında ABD Büyükelçiliği'nde çalışmaya başlayan Arif Yalçın isimli şahıs da FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne nakledilmiştir. Bu durum FETÖ'cülerin sadece devlet kurumlarına değil, Türkiye'deki ABD misyonlarına da sızdığını ya da sızdırıldığını göstermektedir.
15 Temmuz Darbe Girişimi akabinde FETÖ terör örgütünün elebaşı dâhil ABD'de bulunduğu bilinen FETÖ üyelerine ilişkin olarak adli makamlarımızca yapılan iade taleplerimize bugüne kadar olumlu yanıt alınamamıştır. Bu da ABD'nin FETÖ terör örgütüne duyarsız yaklaşımını ortaya koymaktadır. Bu yaklaşımları neticesinde ABD'nin FETÖ terör örgütü üyeleri için güvenli bir liman haline geldiğini kaygıyla müşahede ediyoruz.
Türkiye'de hukukun üstünlüğü hakimdir ve Türk yargısı bağımsızdır. Ülkemiz, anayasal düzenimize ve milli birliğimize kasteden FETÖ terör örgütüyle mücadelesini evrensel hukuk ilkeleri temelinde kararlılıkla sürdürecektir. ABD makamlarını yargı bağımsızlığı ilkesine saygı duymaya ve yargıyı etkilemeye yönelik tavırlardan uzak durmaya, ayrıca Türkiye'deki bağımsız yargı kararlarına siyasi anlamlar yüklemekten kaçınmaya davet ediyoruz. Kendilerini demokrasi, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin savunucusu ve sahibi konumunda gören müttefiklerimizin konu Türkiye ve insanlık düşmanı terör örgütleri olunca bu temel ilkeleri yok sayması düşündürücüdür.