Haliç Üniversitesi'nde zimmet skandalı! Mansur Topçuoğlu milyonlarca lirayı...
Zimmet suçundan tutuklanan Haliç Üniversitesi eski Mütevelli Heyeti Başkanı Mansur Topçoğlu'nun, kayyum atanmadan önce Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'nın da başkanı iken yaptığı yolsuzluklar ortaya çıktı. Ulaşılan belgelere göre Topçuoğlu, vakıf gelirlerini zimmetine geçirmek, bu gelirleri diğer şirketlere aktarmak, öğrencilerin senetlerini kardeşine hesabına tahsil etmek, baldızına kantin işlettirmek, kampüs izniyle AVM yapmak gibi usulsüz işlemlerle vakfı milyonlarca TL zarara uğrattı.
ZİMMETİ MESLEK EDİNMİŞ
* Haliç Üniversitesi'nden Haliç Koleji'ne usulsüz 2.5 milyon TL aktarıp zimmetine geçirdi
* Şirketlerinde kendi ve yakınlarının kullandığı lüks araçların kirasını üniversiteye fatura etti
* Üniversitenin 5.8 milyon liralık açığını kendi cebinden kapatmış gibi gösterip haksız kazanç elde etti
* Kendisini alacaklı gibi gösterdiği 12.3 milyon liralık senetleri yetkilisi olduğu hukuk firmasına ciro ettirdi
* Üniversite ve Vakıf hesaplarından 1 milyon 607 bin TL'yi şirket hesaplarına aktardı
Zimmet suçundan tutuklanan Haliç Üniversitesi eski Mütevelli Heyeti Başkanı Mansur Topçoğlu'nun, kayyum atanmadan önce Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'nın da başkanı iken yaptığı yolsuzluklar ortaya çıktı. Ulaşılan belgelere göre Topçuoğlu, vakıf gelirlerini zimmetine geçirmek, bu gelirleri diğer şirketlere aktarmak, öğrencilerin senetlerini kardeşine hesabına tahsil etmek, baldızına kantin işlettirmek, kampüs izniyle AVM yapmak gibi usulsüz işlemlerle vakfı milyonlarca TL zarara uğrattı.
Ulaşılan belgelere göre tüm usulsüz işlemlerin toplam mali boyutu hesaplandığında yaklaşık 120 milyon TL ve ayrıca 1.5 milyon ABD doları rakamına ulaşılıyor. Üniversitenin yükümlülüklerini gösteren bilançonun pasif büyüklüğündeki 118 milyon TL'nin gerçek borç niteliğinde olduğu, nakde dönüştürülebilir gerçek varlık 70 milyon TL olduğu için de yaklaşık 50 milyon TL'lik bir açığın bulunduğu tespit edildi. Topçuoğlu'nun bunun haricindeki usulsüz işlemleri arasında şunlar yer alıyor:
* Haliç Üniversitesi lehine bir firmadan keşide edilen bir milyon ABD doları tutarındaki çeklerin hukuka aykırı biçimde Haliç Koleji'ne ciro edilmesi.
* Üniversiteye gelmeyen şahıslara 350 bin TL ödeme yapılması.
* Topçuoğlu'nun sahibi ve ortağı olduğu şirketlerde kendilerinin ve yakınlarının kullandığı lüks araçla ilgili 200 bin TL'lik işlemin üniversiteye fatura edilmesi. Haliç Üniversitesi hesaplarından Haliç Koleji'ne değişik tarihlerde toplam 2 milyon 594 bin TL para aktarılması.
* Haliç Koleji'nde 10 üniversite personelinin çalıştırılması ve 217 bin TL maaş ödemesi yapılması.
* Haliç Üniversitesi uhdesindeki öğrenci alacak senetlerinin tahsiline yönelik icra takibinden elde edilen 476 bin TL'nin üniversiteye aktarılmayıp Mansur Topçoğlu'nun kardeşi Safa Topçuoğlu'nun zimmetine geçirilmesi.
*Mansur Topçuoğlu'nun, Haliç Üniversitesi yetkilisi olarak kendisinin imzalayıp yine kendisini alacaklı yaptığı 12 milyon 311 bin TL'lik senetleri, yetkilisi olduğu Hukuk Sepeti firmasına ciro etmesi.
* Topçuoğlu'nun, üniversitenin 5 milyon 865 bin TL'lik kasa açığını YÖK kararı gereği kapatırken bile bunu kendi cebinden yapmış gibi muhasebeleştirerek üniversite ve vakıftan haksız kazanç elde etmesi.
* Şirket hesaplarına Haliç Üniversitesi ve Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'ndan tam 1 milyon 607 bin TL aktarmak.
* Vakıf hastane binası için yaklaşık 18 milyon TL usulsüz harcama yapmak.
BALDIZA KANTİN KIYAĞI
İddianameye göre Mansur Topçuoğlu'nun baldızı Ceylan Aksoy'a ait Teras Gıda Ticaret Limited Şirketi'ne, Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı hesabından ve Haliç Üniversitesi hesaplarından tam 2 milyon 545 bin lira aktarıldı. Üniversitenin dükkân-yemekhane-kafeteryaları düşük bedelli hizmet sözleşmesiyle zarara uğratıldı. Teras Gıda'nın personelinin maaşları da üniversite kasasından ödendi.
51 YILA KADAR HAPİS CEZASIYLA YARGILANACAK
Topçuoğlu hakkında Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'na yönelik zimmet, resmi belgede sahtecilik, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, mala zarar verme, görevlileri kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali, görev yaptırmamak için direnme gibi suçlardan 19 yıldan 51 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Toplam 64 sanıklı dava Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Savcı Orhan Türüdi'nin hazırladığı iddianamenin şüphelileri arasında Mehmet Mansur Topçuoğlu'nun sağ kolu olarak faaliyet gösteren Mehmet Rahmi Sübar, Mehmet Korkut Hazinedar, İbrahin Serhan Hazinedar, Ceylan Aksoy, Safa Topçuoğlu, Remzi Topçuoğlu, Mevlüt Topçoğlu, Hasan Topçuoğlu, Hüseyin Topçuoğlu, Abdülkadir Topçuoğlu, Cevahir Topçuoğlu, Burak Topçuoğlu, Yeliz Eser Topçuoğlu ve Erhan Köknar da bulunuyor.
LÖSEMİ DIŞINDA HER ŞEY İÇİN KULLANDI
Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen kasa açığını kapatmaya dönük Mansur Topçuoğlu tarafından üniversite hesaplarına aktarılan 5 milyon 911 bin 421 TL de Topçuoğlu'na alacak olarak kaydedildi. Ve bu tutar çeşitli dilimler halinde Topçoğlu'nun sahibi/ortağı olduğu ya da yakınlarına ait şirketlere aktarıldı. Bunun yanı sıra Şişli'de hastane binası yapılmak amacıyla vakıf özel hastane binası inşaatı için 2008 tarihi itibarıyla 17 milyon 968 bin TL tutarında harcama yapıldı. Bu harcama da Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'na üstlendirildi. Topçuoğlu böylelikle söz konusu vakfın gayesi olan 'insan sağlığı ve çocuklar için tehlike olan lösemi ve tümörlerle ilgili görüşler ortaya koymak, kan hastalıkları ve çocuk onkolojisi ile araştırmalar yaptırmak ve sonuçlarını yayınlamak özel onkoloji ekipleri yetiştirmek veya yetişmesine katkıda bulunmak' amacını yok saydı. Bu amacın gerçekleştirilmesi konusunda herhangi bir çalışma yürütmedi. Vakıf, lösemili çocuklar için çalışmak dışında başka her faaliyeti yürüttü.
'KAMPÜS YAPACAĞIM' DEDİ KENDINE AVM ALDI
Mansur Topçuoğlu'nun en ilginç usulsüzlüklerinden biri üniversiteye kampüs yapma gerekçesiyle kendisine AVM satın almaktı. Topçuoğlu, MSFD Gayrimenkul AŞ'den üniversiteye ek kampüsü için Prestige (Prestij) AVM'yi satın almak istedi. Ve üniversite adına alacağını beyan ettikten sonra, kendi adına satın alma girişiminde bulundu. Vakıf Yükseköğretim Kurulu'nun tüzel kişiliğini temsil yükümlülüğü bulunduğu bu olayda Topçuoğlu, Haliç Üniversitesi'nin temsil yükümlülüğünü yerine getiriyormuş gibi davrandı. Üniversitenin adını kullanarak kendisine aldığı Prestij AVM'nin bir takım işlerini üniversite personeline yaptırdı, buraya yapılan harcamaları üniversiteye fatura ettirdi. (Sabah)