SON DAKİKA HABERİ: Başkan Erdoğan'dan 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası' açılışında flaş açıklamalar
SON DAKİKA HABERİ: Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada, 27 Mayıs 1960 darbesinın 60. yılında 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası' adıyla halka açılıyor. Başkan Erdoğan açılışta önemli açıklamalarda bulundu.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 27.05.2020 | 18:25
- Güncelleme Tarihi: 27.05.2020 | 21:58
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada, 27 Mayıs 1960 darbesinın 60. yılında 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası' adıyla halka açıldı.
Önemli törende Başkan Erdoğan ve Devlet Bahçeli'ye, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Başkanvekili Celal Adan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman da eşlik etti.
Başkan Erdoğan açılışta önemli açıklamalarda bulundu.
YARGILAMA DEĞİL HUKUK CİNAYETİ
60 yıl önce bir grup cuntacı tarafından yapılan darbenin sonun çok büyük bir acıyla bitmişti. Demokrat Parti yöneticilerinin her türlü iftira, hakaret ve işkenceye maruz kalmaları burada yapılmıştır. Aslında bu bir hukuk cinayetiydi. Aylar boyunca bir zulüm makinesi işletilmişti. Ülkenin Başbakanı, askerleri, bakanları, vekilleri bürokratları hiçbir somut suçlama olmadan işkenceye maruz kalmıştır. Bir başbakanı idama götürürken bile prostat muayenesi bahanesiyle küçük düşürmeye çalışarak aşağılaşmışlardır.
16-17 Eylül 1961'de gerçekleşen bu idamlar kor bir ateş gibi düşmüştür. O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idama gönderilen bu 3 adam değil, bizzat halkın iradesidir. Değerleri ve esaslarıyla milletimizdi. Ama bilmiyorlardı ki milletimizin yüreğini koparmaya bir avuç darbeci yetmezdi. Sürgüne gönderilen Hindistan'dan idam kararlarının hukuki ve meşru olmadığını belirterek trajediyi engellemek için çırpınan merhum Alparslan Türkeş'i de rahmetle yadediyoruz.
Menderes ve arkadaşlarının milletimizin kalbindeki mümtaz yeri her geçen yıl güçlenerek devam edecektir.
Tarihi değiştiremeyiz ama doğru yorumlanmasını sağlamak için tarihin hatırlanma biçimini değiştirmek elimizde. Milli iradenin üstün geldiğini gösterebiliriz. Üzerinde bulunduğumuz adada böyle bir duruş sergiliyoruz.
İdama götürülürken önce abdestini alıp 2 rekat namazını kılıp ardından altındaki sandalyeyi kendisi iten Rüştü Zorlu'nun anısına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur.
Başarılı bir maliye bakanı olduğu halde darbecilere istenilen imtiyazları sağlamadığı için kin beslenen Hasan'ın mirsına sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
Rahmetli Özal'ın gayretleriyle Menderes ve arkadaşlarının mezarlarının İmralı'dan Yassıada'ya taşınması vefa örneğiydi.
Yassıada Yaslı Ada olarak geçmeye başlamışken iki ismi de tarihe gömerek, Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını vermiş bulunuyoruz.
BAŞKAN ERDOĞAN CHP VE KEMAL KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI
Aziz milletim Türkiye'nin çok partili siyasi hayata geçişi çok önemlidir. Özellikle gençlerimizin bu dönemi iyi bilmesi gerekiyor. Bizleri izleyen gençlerimize özellikle sesleniyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatıyla tek parti CHP, ülkenin üstüne adeta bir kabus gibi çökmüştü.
Merhum Menderes'in 1950-60 arasındaki 10 yılı gençler iyi öğrenmelisiniz. Bu işler lafla olmuyor. Acaba 10 yılda bu ülkede yapılan Barajlarından tutunuz, köprülerine yollarına varıncaya kadar Türkiye neler kazandı. 1'e 3 Türkiye kazandı.
Bütün bunlarla beraber uçak demiryollarından silah üretimine kadar birçok milli üretimimiz hayata geçti.
CHP, millete olan güvensizliği sebebiyle çok partili hayata geçişi ancak açık oy- gizli tasnif yöntemiyle başlatmıştı. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ama CHP bunu yapmıştır.
Daha sonra yapılan 1954-1957 seçimleri milletimizin demokrasi ve özgürlük konusunda tercihinde kararlı olduğunu gösterdi. 1950 seçimlerinde %53,5 ile iktidara gelen demokrat parti. 1954 seçimlerini %56,6 ile 1957 seçimlerini de %47,8 ile birinci olarak tamamlamıştır.
Rahmetli Menderes'in yaptıkları milletimizi memnun ederken birilerini de rahatsız etmiştir. Yerli ve milli olan her şeye husumeti hayatlarının merkezine koyanlar daha sonra sık sık başvuracakları yönteme başvurdular.
Milli iradeyi baskıyla ihanetle yeri geldi kanla alt etmeye çalıştırlar.
Ülkemizdeki tüm darbelerinin, milletimizin değerlerine ve tarihine düşmanlıktır. Darbeciler, aynı zamanda bölücük ceryanlarının temeline su taşımışlardır. Binlerce masumun acı çekmesine, her darbe sonrasında da yetişmiş kadroları tasfiye ederek ülkenin gerilemesine yol açmışlardır. Halkı hor ve hakir görerek, inancını kılık kıyafetini aşağılayanların en çarpıcı örnekleri darbelerdir.
Darbeciler ve onları yönlendirenler hep aynı hareket etmişlerdir.
Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesinin hayata geçirilişini hesapsız ve sorumsuz bir şekilde kullandıkları iktidar gücünün ellerinden kaçıp gidiyor olarak değerlendiriyorlardı. Sokakları karıştırmaktan, terör örgütlendiren medet ummaya, iftiraya kadar mubah sayan kirli bir siyaset anlayışına sığındılar. Darbe çığırtkanlığı yapmaktan bile çekinmediler.
YENİ SONDAJ GEMİSİ MÜJDESİ
Başkan Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin 29 Mayıs'ta yeni sondajlar için Karadeniz'e açılacağını açıkladı.
DEVLET BAHÇELİ'DEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışında konuştu.
"Yassıada yalnızca denizin ortasında sivrilen bir kara parçasının adı değildir. Burası aynı zamanda milli hafızalara kazınmış, alacakaranlık bir devrin hukuk kisvesiyle demokrasiyle vurulan paslı zincirlerin simgeleşmiş yeridir. Yassıada'da hukuka deli gömleği giydirilmiştir. 27 Mayıs'ın 60. yıl dönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın resmi açılışıyla geçmişin kötü anıları geleceğin kutlu hedefleriyle berhava edilecektir. 27 Mayıs'ın 60. yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışıyla geçmişin kötü anıları geleceğin kutlu hedefleriyle berhava edilecektir. Burada sadece 1950-60 dönemi yargılanmamış, irade ve egemenliğin yegane sahibi aziz milletimizin takdir ve tercihleri de hazin şekilde sorguya çekilmiştir. Koyun otlatan çobanımızla, üniversitede ders veren bir hocamızın, fabrikasının bacasını tüttüren bir iş adamının oyu da iradesi de aynıdır.Yassıada mahkemelerini kuranlar bir devri değil demokrasi ve özgürlükleri sanık sandalyesine oturtmuşlardır.Kamplaşmaya değil kucaklaşmaya, husumete değil sükunete, huşunete değil hoşgörüye, melanete değil merhamet ve mutabakata ihtiyacımız vardır. Eşit, gizli, genel oy ilkesi demokrasinin can damarıdır. Hala darbeye umut bağlayanların mevcudiyeti ise tedavisi olmayan hıyanet virüsüne dalalettir. Darbe yanlış bir karardır ve zulümdür. Darbecilerin bugüne kadar dikkate almadıkları bir gerçek varsa o da şudur; ezemeyecekleri, yenemeyecekleri milletimizin bileği değil, soylu ve cesur yüreğidir."
AKLINA DARBE OLANLARA NET MESAJ
"Aklından darbe geçiren, sandıkta bulamadığını sokaklarda, silahların muhitinde arayan herkes kaybetmeye mahkum ve mecburdur. Dünden ders alarak geleceğin muhteşem ve muazzez günlerine inanıyorum ki, şartlara ve olaylara körü körüne boyun eğmeyen Cumhur İttifakı ile ulaşılacaktır."
TBMM BAŞKANI ŞENTOP: "YEPYENİ BİR BAŞLANGIÇ"
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, 27 Mayıs 1960 darbesinın 60. yılında 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası' açılışında önemli açıklamalarda bulundu.
TBMM Başkanı Şentop yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi.
"Yassıada'nın bu yeni yüzü sıradan bir imar ve peyzaj çalışması değil, tarihi bir yüzleşme ve yepyeni bir başlangıçtır. Bugün bu adada gördüğümüz her binanın temelinde milletimizin özgürleşme iradesi, darbelere karşı çıkma direnci anayasal düzenin savunma kararlığı bunmaktadır. Ülkemizde gerçekleşen her askeri darbenin asıl sebebi, Türkiye'nin bağımsız politikalar geliştirecek güce erişmesini engellemektir. Toplum ve siyaset hayatımız çok uzun yıllar 27 Mayıs darbesiyle açılan Yassıada yargılamalarıyla derinleşen bir yarayla yaşamak zorunda kalmıştır. Demokrasimiz, sivil siyaset ve aziz milletimizin hukukunu bizzat koruma şuuru, 27 Mayıs askeri darbesinden bu yana iftihar edeceğimiz bir seviyede gelişmiştir. Bugün bir araya gelerek yeni haliyle ziyaret ettiğimiz bu ada, 60 yıl önce işlenen siyasi ve hukuki cinayetin olay mahallidir."
BAŞKAN ERDOĞAN VE MHP LİDERİ BAHÇELİ DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI'NI GEZDİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, törenle halka açılacak Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nı gezdi.
Başkan Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli, özel bir tekneyle saat 15.15'te Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na gitti.
Erdoğan ve Bahçeli'ye, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Başkanvekili Celal Adan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman da eşlik etti.
Erdoğan ve Bahçeli ile beraberindekiler, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda ilk olarak 27 Mayıs Müzesi'ni gezdi.
Yargılamaların yapıldığı müzede incelemelerde bulunan Erdoğan ve Bahçeli, dev ekrana yansıtılan Dünden Bugüne Yassıada Belgeseli'ni de izledi.
Daha sonra Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi'ne geçen Erdoğan ve Bahçeli, burada Adnan Menderes'in doğduğu evin benzerinin yer aldığı "Aydın Evi"ni de ziyaret ederek, günün anısına fotoğraf çektirdi.
Erdoğan, Bahçeli ve beraberindeki heyet, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın diğer bölüm ve alanlarını da gezerek yetkililerden bilgi aldı.