Diyanet Başkanı Ali Erbaş'ı hedef almışlardı! Din düşmanlığı yapan o kafaya büyük tepki
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Cuma hutbesinde İslam’ın zina ve eşcinselliği yasakladığına dair ifadeleri din düşmanlığından beslenen çevrelerin gerçek yüzlerini bir kez daha ortaya koydu. İslam’a hakaret eden Ankara Barosu yönetimine tepkiler çığ gibi büyüyor.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Ramazan ayının başlaması dolayısıyla geçen hafta verdiği ilk Cuma hutbesinde İslam'ın zina ve eşcinselliği yasakladığına dair ifadeleri, din düşmanlığından beslenen çevrelerin gerçek yüzlerini bir kez daha ortaya koydu. İslam'ın zina ve eşcinsellik üzerinden emirleri hakkında, "kan kokan zihniyete sahip' diyerek, Erbaş'ı da, "700-800 yıl önce yaşayan büyüklerinin çizgisinden ayrılmamakla" suçlayarak din düşmanlığını ortaya koyan Ankara Barosu ve yönetimine tepkiler çığ gibi büyüyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama" suçundan soruşturma başlattığı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da suç duyurusunda bulunduğu baroya ve baro yönetimine sahip çıkan CHP'nin tutumuna tepkiler çığ gibi büyüyor.
ESKİ TÜRKİYE YOK
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Diyanet İşleri Başkanımız üzerinden kutsallarımıza yönelik saldırı asla kabul edilemez. Türkiye eski Türkiye değildir.
SÖZDE HUKUKÇULAR
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş: Hiçbir kuruluş ya da kimse, milletimizin kutsallarına, dinimize, kutsal kitabımıza hakaret edemez. Aslında bunları hukuktan nasibini almamış "sözde hukukçular" olarak nitelendirmek gerekmektedir. Bu açıklamaya CHP sözcüsünün sahip çıkması ayrı bir garabettir.
CHP SAPKINLARLA SAF TUTTU
Yerli Düşünce Derneği: Ana muhalefet partisinin Müslümanların değerlerine saygılı davranması gerekirken, siyasetin kör kuyularına düşerek marjinal sapkınlarla birlikte saf tutmuştur. Müslüman mahallesinde salyangoz satanlara karşı herkes sussa da bizler susmayacağız.
AYNI ZAMANDA TERÖR SEVİCİSİ
Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın hutbede okuduğu Kuran esaslarını hâlâ "karanlık, ayrımcı ve ötekileştirici zihniyet" olarak nitelendiren Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, terör sevici çıktı. DHKP-C'li teröristin ölümü karşısında üzüntüsünü belirten Sağkan, Gezi kalkışmasına da destek verirken, Ankara Barosu da "LGBT Hakları Merkezi" kurmuştu. Ankara Valiliği ise Ankara Barosunun LGBTİ+ kısa film seçkisini yasaklamıştı.
KENAN KIRAN / SABAH
BU SÖYLEM BÜYÜK BİR VEBALDİR
Din İşleri Yüksek Kurulu, İslam'da zinanın ve bütün çeşitleriyle eşcinsel ilişkinin açık ve kesin bir şekilde haram olduğunu vurgulayan bir açıklama yaptı. Açıklamada, tüm kutsal kitaplarda olduğu gibi İslam'da da gayrimeşru cinsel ilişkilerin her türü ve biçiminin günah sayıldığı vurgulandı.
Allah'ın insanın fıtratına yani yaradılış gereği sahip olduğu bedensel ve ruhsal öze aykırı her fiili yasakladığına yer verilen açıklamada, baro tarafından yapılan açıklamaya da tepki gösterildi. Açıklamada, "Her türlü gayrimeşru cinsel ilişkinin dinen büyük bir günah olduğunun açıklanmasını, 'nefret söylemi' üretmekle veya ayrımcılıkla nitelemek, son derece haksız ve sorumsuz bir davranıştır. Böyle bir söylem, bütün insanlığa gönderilen son din İslam'ın kendisini, bu dinin kitabı Kur'an'ı ve peygamberi Hazreti Muhammed'i 'nefret'in kaynağı olarak göstermek olduğundan büyük bir vebaldir" denildi.
SORUMSUZCA
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: Ankara Barosu, 100 yıllık Cumhuriyet'in koca çınarıdır. Yöneticilerinin bu nedenle sorumlulukları büyüktür. Her atılacak adımın, her yazılacak kelimenin bu sorumluluğunun izlerini taşıması gerekir. Yapılan bu sorumsuz açıklamayı tasvip etmemiz mümkün değildir.
"AKIL TUTULMASI YAŞIYORLAR"
Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu: Ankara barosu akıl tutulması yaşıyor. Nefret söylemi üzerinden geliştirilen metin, nefret söylemi içeriyor. Sayın Erbaş'ı hedef göstermek suretiyle İslam'a karşı da düşmanlık içindeler. Bunlar aymazlık ve cehalet içindeler. İçinde bulundukları topluma toplumsal yapıya karşı da kör, sağır ve duyarsızlar.
SAPKINLIK MODERNLİK OLDU
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Diyanet İşleri Başkanlığının görevlerini yaparken neyi nasıl söyleyeceğini belirlemek Ankara Barosu'nun işi değildir. Bu zihniyeti 27 Mayıs 1960'dan 12 Eylül 1980'e, 28 Şubat 1997'den 27 Nisan 2007'ye millet iradesine yönelen her saldırıda, milletin karşısında, darbecilerin yanında gördük. Sapkınlık ve yozlaşma zaman zaman modernlik olarak sunulmaya çalışılsa da bu onun sapkınlık ve yozlaşma olduğu gerçeğini hiçbir zaman değiştirmemiştir, değiştirmeyecektir.
Sabah