Bilim Kurulu Üyesi Hasan Tezer'den dikkat çeken corona virüs uyarısı: Rehavete kapılmayın!
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer coronavirüs tedbilerine ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Tezer, havalara aldanarak rehavete düşülmemesi gerektiğini söyledi. Tezer, yaz geldiğinde evlerin camlarının ve kapılarının açık kalma süresinin artacağını ve bunun da virüsün bulaşılıcılığını biraz daha azaltacağını öngördüklerini ifade etti.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağının sonuçlarının 10 gün sonra görülebileceğini söyledi. Tezer, " '2 gün evde kaldık' rehavetine kapılmamamız gerekiyor. Bütün uygulamaları, sanki sokağa çıkma yasağı varmış gibi devam ettirmemiz gerekiyor. Önümüzdeki günler bize yapılan uygulamalar yeterli mi yetersiz mi gösterecek. Ona göre de başka önlemler elbette ki düşünülecektir" dedi.
Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında 30 büyükşehir ve Zonguldak'ta uygulanan 2 günlük sokağa çıkma yasağı kararı ile ilgili soruları yanıtladı.
Bilim Kurulu kararlarının Sağlık Bakanlığı'na tavsiye niteliğinde olduğunu vurgulayan Tezer, bu önerilerin Sağlık Bakanlığı ve hükümet tarafından değerlendirildiğini, nasıl ve ne zaman uygulanacağının değerlendirildikten sonra uygulamaya sokulduğunu bildirdi. Hafta sonlarının piknik alanlarında, sokaklarda en fazla yığılmalarının olduğu zaman olduğunu vurgulayan Tezer, 2 günlük sokağa çıkma yasağının etkilerine ilişkin, "Bu tür şeylerin tabii hemen ertesi gün etkilerini görmeyebilirsiniz, görmeyeceksiniz de zaten. Bunların, yaptığınız uygulamaların etkilerini 10 gün sonra ancak görebiliyorsunuz. Çünkü mikroorganizmanın kuluçka süresiyle, ortaya çıkış süresiyle alakalı. Ortalama 5-6 günde zaten hastalığın kuluçka süresi ortaya çıkıyor; ama 14 güne kadar da uzayabiliyor bu süre" diye konuştu.
'REHAVETE KAPILMAMAMIZ GEREKİYOR'
Prof.Dr. Tezer, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından vatandaşların rehavete kapılmamasını isteyerek, temasın yoğun olduğu yerlerde hastalığın zincirini kırma şansının çok azaldığını kaydetti. Tezer, "2 gün evde kaldık' rehavetine kapılmamamız gerekiyor. Bütün uygulamaları sanki sokağa çıkma yasağı varmış gibi devam ettirmemiz gerekiyor ki, bu durumdan rahatlayalım. Çünkü bugün yaptığımız uygulamanın tesirini biz 10 gün sonra görüyoruz. Eğer ki rahat etmek istiyorsak, önümüzdeki günleri daha rahat geçirmek istiyorsak, hastanelerimizin yığılmaması, sağlık personelinin rahatlaması gibi isteğimiz varsa yapacağımız iş belli; evde duracağız, temaslardan kaçınacağız" ifadelerini kullandı.
'ÖNLEMLERİMİZE DEVAM ETMEMİZ GEREKİYOR'
65 yaş üstü ve 20 yaş altı gruplar için sokağa çıkma yasağının sürdüğünü, ancak diğer grupların 'evde kal' çağrısına uymayabildiğine işaret eden Tezer, havaların ısınmasının vaka sayısına nasıl etki edeceği konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dünyadaki gözlemlerinize baktığınız zaman havaların ısınmasıyla birlikte aslında çok fazla vakaların azalmadığını görebiliyorsunuz. 'Havaların ısınmasıyla birlikte vakalar azalacak' diye bir beklenti içerisine girmek doğru değil. Yeni bir virüs bu. O yüzden yine önlemlerimize devam etmemiz gerekiyor. Ama havaların ısınmasıyla birlikte, evlerinin havalandırılması, temasların daha az olacağını düşündüğünüz zaman vaka sayılarının daha az olabileceğini söyleyebilirsiniz. Ama bunu görmeden ve sıkı kurallara uymadan görmek mümkün değil."
YENİDEN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI GELEBİLİR Mİ?
Tezer, yeni sokağa çıkma yasağı kararının gündeme gelip gelmeyeceği ile ilgili, "Sağlık Bakanlığı değerlendiriyor, ona göre de çıkarımlar yapıyor. Bundan sonra da elbette ki vaka artış hızına göre gerekli değerlendirmeler ve uygulamalar yapılacaktır. Ocak ayının başından beri çalışıyoruz; neler olabilir, neler olmayabilir, hepsini masaya yatırıyoruz. Bu değerlendirmeleri, projeksiyonları Sağlık Bakanlığı'na sunuyoruz. Biz sonuçta tavsiye edici bir Bilim Kuruluyuz. Bundan sonra ne olacak? Hiç kimse bunun cevabını veremez. Bugün bile önemli. Çünkü vaka ne olacak? Dün iyiydi; ama bugün artışa geçebilir, yarın artışa geçebilir, belki başka bir uygulama gerekebilir. Önümüzü görmemiz gerekiyor. Yani önümüzde neler olacak. Uygulamaya aldığımız yasaklar, uygulamalar nasıl bir sonuç verecek?" dedi.
'YAKIN BİR ZAMANDA AŞI GELMEZ'
Bu tür pandemilerde salgını durdurmanın en önemli yolunun aşı olduğuna dikkati çeken Hasan Tezer, "Etkili bir aşınız olacak. Toplumunuzun yüzde 80-90'ını aşılayacaksınız ve bu zinciri kıracaksınız. Çünkü bağışıklık sisteminizi uyardığınız ve mikroorganizma sizde hastalık yapamayacağı için, etrafta da hasta sayısı az olacağı için hastalık da kendiliğinden bitecek. 2009'da domuz gribinde yaşadığımız gibi, ancak böyle bir durum yok. Aşı çalışmaları çok hızlı bir şekilde devam ediyor, Türkiye'de de aşı çalışmaları yapılıyor ama yakın bir zamanda gelecek mi? Gelebileceği konusunda çok umutlu olduğumu söyleyemeyeceğim" ifadelerini kullandı.