Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'tan çarpıcı yazı: Aynı çakallar benzer tuzak kurmak istiyor! İlle de "genel sokağa çıkma yasağı" diye...

Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'tan bugünkü yazısında çarpıcı bir konuya parmak pastı. Corona virüs (Covid-19) nedeniyle muhalefetten ve Türkiye düşmanı odaklardan gelen açıklamaları derinlemesine analiz eden Ardıç, İlle de 'genel sokağa çıkma yasağı' diye tutturanları çok sert sözlerle eleştirdi. Geçmişte yaşanan örneklerden yola çıkarak kritik tespitlerde bulunan Engin Ardıç, "Aynı çakallar, şimdi de benzer bir tuzak kurmak istiyorlar. Beklentileri, sokağa çıkma yasağı genelleştirilirse iktidarın nasıl olsa bunun altından kalkamayacağı varsayımına dayalı." dedi. Öte taraftan Ardıç FOX'un tetikçisi Fatih Portakal'ın "yerel hükümetler" sözüne de atıfta bulunarak "hesap vereceklerini" belirtti.

İşte Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'ın bugünkü "YEMEZLER" başlıkı o yazısı...
"ERDOĞAN BÖYLE TUZAKLARA DÜŞECEK ADAM DEĞİL..."
Kendilerini çok uyanık sanan bazı çakallar, akılları sıra Tayyip Erdoğan'a ölümcül bir "tuzak" kurmak istemişlerdi...
Yeni bir anayasanın tartışıldığı günlerde, yeni bir anayasa yapılacaksa bunun bir "kurucu meclis" tarafından yapılmasını istiyorlardı.
Darbe severlerdi ve darbe sonrası hep gündeme gelen kurucu meclislere alışmışlardı ya...
O mecliste de elbette "seçkinler" yer alacaklardı, ben öyle dedim, siz "CHP'li gazeteciler falan" anlayınız.
Tıpkı 1961 yılında olduğu gibi...
Bu çakalların içinde, yeni bir anayasanın halk tarafından onaylanabilmesi için geçerli evet oyu oranını mümkün olduğunca "yukarı çekmek" isteyenler de vardı.

(Fotoğrafta Engin Ardıç)
Hatta, "yüzde 90 olsun" diyen manyaklar da görülmüştü.
Yani, asla tutturulamayacak bir baraj oluşsun ki anayasa asla onaylanamasın.
Bu son çareleriydi. Ondan önceki daha kestirme eylem planları da Erdoğan'ı anayasa dışına itmek... Suça teşvik!
Erdoğan durduk yerde bir kurucu meclis toplayacaktı, yani TBMM'nin dışında ve üstünde, yürürlükteki anayasada yeri olmayan olağanüstü bir "süper meclis"...

Hani, Mussolini hayranı İsmet İnönü ile Recep Peker'in 1936 yılında toplamak istedikleri, TBMM'nin dışında ve üstünde olacak "faşist konseyi" gibi canım! Atatürk'ten esaslı bir fırça yemişlerdi.
Böylece Erdoğan yürürlükteki anayasayı çiğnemiş olacak, yargı yolu ve hatta belki de punduna getirebilirlerse "asılma" yolu açılacaktı!
Onlardan çok daha akıllı olan Erdoğan böyle tuzaklara düşecek adam değildi, düşmedi.
Anayasa değişecekse buna ancak ve ancak TBMM karar verebilirdi, halk da onaylar ya da onaylamazdı.
Onayladı, konu kapandı.

"GÜN GELECEK BUNLARIN HESABI SORULACAKTIR"

Aynı çakallar, şimdi de benzer bir tuzak kurmak istiyorlar.
İlle de "genel sokağa çıkma yasağı" diye tutturdular.
Hükümet yemiyor.
"Önümüzdeki bayram tatilleri birleştirilsin ve erkene alınsın, böylece sokağa çıkma yasağı daha kolay uygulanabilir" diyen zevzek bile var.
Beklentileri, sokağa çıkma yasağı genelleştirilirse iktidarın nasıl olsa bunun altından kalkamayacağı varsayımına dayalı. Açlık başgösterince de bunun bir "sosyal patlamaya" dönüşüp iç savaşa doğru gitmesi...
Umutlarını buna bağladılar. Ölü sayısının artmasını da "iştiyakla" bekliyorlar.
Gün gelecek, bunların hesabı sorulacaktır.
Birdenbire "yerel hükümetlerden" sözetmeye koyulan Amerikan ajanlarının da hesap verecekleri gibi.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.