AYM, FETÖ’cü duruşma savcısının kararlarını esas almış! Skandal kararın ardında o var
AYM’nin esas aldığı skandal karardaki soruşturma ve yerel mahkeme kararını FETÖ’nün savcıları oluşturmuş! Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan ve 9 üyenin; Erdoğan ve AK Parti'ye ağır hakaret içeren pankartı ve sloganları, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesine dayanak yaptıkları Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı şaibeli! AK Parti’nin 19 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirdiği ve Erdoğan’ın katıldığı miting günü TKP ve ÖDP’nin il binasında bulunan hakaret içerikli pankartların kaldırılmasına yönelik soruşturmaya takipsizlik kararı veren ve açılan davada 17 sanığın tamamının beraatini isteyen duruşma savcısı İsmail Polat’ın, FETÖ’den tutuklandığı bildirildi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan ve 9 üyenin; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye ağır hakaret içeren pankartı ve sloganları, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesine dayanak yaptıkları Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararının şaibeli olduğu ortaya çıktı.
HAKARET İÇERİKLİ PANKARTLARIN KALDIRILMASINI ENGELLEYEN VE SANIKLARA BERAATİNİ İSYETEN SAVCI FETÖ'DEN TUTUKLANDI
AK Parti'nin 19 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirdiği ve Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı miting günü TKP ve ÖDP'nin il binasında bulunan hakaret içerikli pankartların kaldırılmasına yönelik soruşturmaya takipsizlik kararı veren ve açılan davada 17 sanığın tamamının beraatini isteyen duruşma savcısı İsmail Polat'ın, FETÖ'den tutuklandığı bildirildi.
İsmail Polat'ın, 18 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandığı öğrenildi.
SAVCININ TAKİPSİZLİK KARARINI ONAYLAYAN BAŞSAVCI DA FETÖ'DEN İHRAÇ EDİLMİŞ
İsmail Polat'ın, pankartların kaldırılmasına gerek olmadığına yönelik kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına onay veren Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek'in de, FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle 24 Ağustos 2016 tarihinde HSK tarafından açığa alındığı öğrenildi.
OLAY NASIL GERÇEKLEŞTİ?
AK Parti; 19 Mart 2014 tarihinde Edirne'de saat 12.00'de Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı miting düzenleyeceğini açıkladı.
Mitingden bir gün önce 18 Mart 2014 tarihinde saat:14.58 sıralarında Edirne İl Emniyet Müdürlüğü 155 Polis İhbar Hattı'na TKP ve ÖDP'lilerin il binalarına AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içerikli (Katil, Hırsız AKP; Hırsız Tayyip, Katil AKP, Katil Erdoğan Edirne'den defol) pankart asılacağı ihbar edildi.
"SUÇ MALZEMELERİNE EL KONULSUN"
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli bir savcı; 18 Mart 2014 tarihinde hakaret içerikli pankartların asılacağı ve değişik illerden gelen göstericilerin eylem yapacağının bildirilmesi üzerine derhal soruşturma evrakı tanzim edilmesini istedi.
Savcı; aynı gün parti binalarında arama yapılması ve suç malzemelerine el konulması talebiyle nöbetçi Edirne 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nden arama ve el koyma kararı istedi.
SAVCI İSMAİL POLAT'IN KARARINI BAŞSAVCI YİĞİTBİLEK 1 DAKİKA SONRA ONAYLADI
Edirne Cumhuriyet Savcısı İsmail Polat, hakaret içerikli mataryel bulundurulmasına yönelik iddiaları araştırmaya gerek duymadı ve 19 Mart 2014 saat:11.30'da kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. İsmail Polat'ın, mitingin başlamasına yarım saat kala takipsizlik kararı vermesi dikkat çekiyor.
Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek de, sadece bir dakika sonra (19 Mart 2014 saat:11.31) İsmail Polat'ın kovuşturmaya yer olmadığına yönelik kararını onayladı.
OLAY GÜNÜ NE YAŞANDI?
19 Mart 2014 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan'ın helikopteri miting alanına yakın yere saat: 11.30 sularında indiği sırada, emniyet görevlileri soruşturmayı başlatan savcıyı aradı, TKP ve ÖDP il teşkilatların Erdoğan'a yönelik hakaret içeren pankartları astıklarını, Erdoğan ve AK Parti'ye yönelik ağır hakaret içeren sloganların atıldığını ifade etti. Bunun üzerine soruşturma talimatı veren savcı harekete geçti,
Başsavcı Uğur Yiğitbilek'le durumu değerlendirdi.
SAVCI İSMAİL POLAT VE BAŞSAVCI UĞUR YİĞİTBİLEK, OLAYLARA MÜDAHALE ETMEDİ
Soruşturma dosyasının savcısı İsmail Polat'ın, kolluk görevlilerine "Ben takipsizlik verdim, karışmam" dediği; Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek'in de soruşturmayı başlatan savcıya, "Biz karışmayalım" dediği öğrenildi.
Bunun üzerine savcının; Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek'e, "Büyük olaylar olabilir. Ben inisiyatif alarak pankartları indireceğim ve şüphelileri gözaltına alacağım" dediği, Uğur Yiğitbilek'in ise savcıya; "Sen bilirsin, sonuçlarına katlanırsın" dediği öğrenildi.
SORUŞTURMA TALİMATINI VEREN SAVCI DURUMA MÜDAHALE ETTİ
Soruşturma savcısının talimatıyla TKP ve ÖDP teşkilatlarını arama kararı verildi. TKP'liler hakaret içerikli pankartları güvenlik güçlerine verdi. ÖDP'nin ise pankartları vermedi ve kapıyı açmadı. ÖDP'lilerin polisin içeri girmesini engellemek için bütün dolapları ve masaları kapının arkasına yığdıkları, polisin güç kullanarak içeri girdiği öğrenildi. Polis, hakaret içerikli pankartlar aldı, polislerden ve göstericilerden yaralananlar oldu.
ERDOĞAN VE POLİSLER AÇILAN DAVADA MÜŞTEKİ OLDU
Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya; Recep Tayyip Erdoğan ile Edirne İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurları Demet Yeşilyurt ve Deniz Kutbay müşteki olarak katıldı. 8 polisin de davaya katıldığı iddianamede yer aldı.
İddianamede; ÖDP ve TKP'li 17 sanığın, güvenlik güçlerine görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret, toplantı ve gösteri yürüyüşünün huzur ve sükununu bozma suçlarını işledikleri ifade edildi.
SAVCI İSMAİL POLST SANIKLARIN TAMAMINA BERAAT İSTEDİ!
Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin duruşma savcısı İsmail Polat mütaalasında 17 sanığın tamamının beraat edilmesini talep etti. 2 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen duruşmada; savcı İsmail Polat, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye yönelik hakaret içerikli pankart asılması ve hakaret içerikli sloganların suç olmadığını savundu.
MİTİNGİN HUZUR VE SÜKUNU BOZULMAMIŞ!
Savcı İsmail Polat mütaalasında; bahse konu olayların mitingin başlamasına da birkaç saat zaman kalmış olduğu göz önüne alındığında, yapılmakta olan Toplantı ve Yürüyüş, Huzur ve Sükunu Bozma ve Bozulmasına Sebebiyet Verme suçunun oluşmadığını iddia etti.
ERDOĞAN VE AK PARTİ'YE HAKARET EDİLMEMİŞ!
Savcı İsmail Polat; sanıkların müşteki olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sözlü hakaret ettiklerine veya tehdit yada fiili saldırı göstermek şeklinde direndiklerine dair sanıkların mahkumiyeti için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, memura direnme suçunun unsurlarının da oluşmadığını savundu.
BAŞBAKAN OLAN MAĞDURA HAKARET SUÇU İŞLENMEDİ!
Savcı İsmail Polat, mütaalasında şunları söyledi:
"Başbakan olan mağdura sözlü olarak hakaret edildiğine dair sanıkların mahkumiyeti için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, parti binalarına asılan pankartların ve asılmak üzere bulundurulan eşyaların sanıkların üyesi oldukları partilerin görüşü olarak kendi parti binalarından bulundurup astıkları, bu işi üyesi oldukları parti politikası olarak yaptıkları, bu nedenle başbakan olan mağdura karşı hakaret suçunun da oluşmadığı anlaşıldığından sanıkların bütün suçlardan dolayı ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi kamu adına talep olunur şeklinde mütaalada bulunmuştur."
Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi de, duruşma savcısı İsmail Polat'ın mütalaasına katıldı ve 17 sanığın tamamına beraat kararı verdi.
KARAR METNİ ERDOĞAN VE ŞİKAYETÇİ POLİSLERE TEBLİĞ EDİLMEDİ!
Anayasa Mahkemesi'nin ihlale dayanak olarak esas aldığı Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar tarihinin 2 Ekim 2014, kararın kesinleşme tarihin ise 31 Ekim 2014 olduğu, söz konusu kararın dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve avukatına tebliğ edilmediği öğrenildi. Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin müşteki ve avukatlara tebliğ etmediği kararı kesin olarak sunmasının hukuksuz olduğu ifade ediliyor.
Adli kaynaklar; kısa sürede yokluklarında karar verilen ve şikayetçi olan 8 polisin hepsine kararın tebliğ edilmesi ve bir haftalık tebliğ süresinin de geçmesinin gerektiğine dikkat çekiliyor. Polislere mahkeme kararının tebliği ile temyiz başvurularının yapılıp yapılmadığının araştırıldığı da öğrenildi.
YEREL MAHKEME, TUTANAK İÇERİKLERİ VE TANIK BEYANLARIYLA ORTAYA KONULAN OLGUYLA DEĞERLENDİRMEDE BULUNMADI!
Anayasa Mahkemesi üyeleri Serdal Özgüldür, Burhan Üstün, Muammer Topal ve Rıdvan Güleç; pankart ve sloganlarda yer alan ifadelerin hakaret kapsamında değerlendirdi ve "Başbakana hakaret suçlarından açılan dava derece mahkemesince beraat kararı ile sonuçlanmışsa da, görevlilerce tutulan tutanak içeriği ve Savcılıkça dinlenen tanık beyanlarıyla ortaya konulan olgunun anılan derece mahkemesince herhangi bir değerlendirmeye tabi tutulmadığı ve bu konunun meskut geçildiği…" ifade edildi.
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN 10 ÜYESİ HAKARETİ ÖZGÜRLÜK SAYDI!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AK Parti'ye hakaret içeren pankartları görmezden gelen Anayasa Mahkemesi (AYM) ifade özgürlüğünün kısıtlandığı gerekçesiyle 14 başvurucudan 13'üne ayrı ayrı 15'er bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Kararda AYM Başkanı Zühtü Aslan ve 9 üye hakareti ifade özgürlüğü saydı. Aslan ve 8 üye, pankart için "Çok sert bile olsa kullanılan ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğu" yönünde karar verdi. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekilleri Hasan Tahsin Gökcan ve Recep Kömürcü de hakareti düşünce özgürlüğü sayan karara oy verdi.
"ONUR KIRICI, HAKARET TEŞKİL EDEN SÖZ VE FİİLLER İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞİL"
Anayasa Mahkemesi üyeleri Serdal Özgüldür, Burhan Üstün, Muammer Topal ve Rıdvan Güleç; pankart ve sloganlarda yer alan ifadelerin hakaret kapsamında değerlendirdi, onur kırıcı, hakaret teşkil eden söz veya fiillerin ifade özgürlüğü koruması altında olmadığı, 'hırsız' ve 'katil' sözlerinin katlanılması gereken ağır bir siyasi eleştiri olduğu şeklindeki bir görüşün kabulüne imkan bulunmadığına karar verdi.
KENAN KIRAN - SABAH