"İblib'de ne işimiz var? diyenlere Atatürk cevabı 100 yıl önce verdi
34 kahraman askerimiz katil Esad rejiminin düzenlediği hava saldırısında şehit düştü. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu hain saldırıdan sonra bilinen Esad hedeflerini yerle bir ederken şehitlerin kanını yerde koymadı. Tüm Türkiye birlik içerisinde mücadele ederken başlarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çektiği bazı çevreler "İdlib'de ne işimiz var?" diye ortalığı karıştırma peşine düştü. “İdlib’de ne işimiz var?” diyenlere, Atatürk’ün 100 yıl öncesinden cevap verdiği ortaya çıktı. Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği güney sınırımızı arkadaşı Ali Fuat Cebesoy, yıllar sonra TBMM antetli kağıda çizmişti.
Türkiye'nin, 'sınırlarını teminat altına almak' için başlattığı Bahar Kalkanı Harekatı'na karşı çıkıp "İdlib'te ne işimiz var?" diyenlere Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 100 yıl öncesinden cevap verdiği ortaya çıktı. Ulu Önder'in, 28 Aralık 1919'da Ankara'da kentin ileri gelenlerine yaptığı konuşmada vatanın güney sınırlarını İdlib'i de içine alacak şekilde, "Bu sınır İskenderun körfezi güneyinden Antakya'dan, Halep ile Katma istasyonu arasında Carablus Köprüsü güneyinde Fırat nehrine ulaşır. Oradan Deyr-i Zor'a iner, sonra doğuya uzatılarak Musul, Kerkük, Süleymaniye'yi içine alır" sözleriyle tarif ettiği bildirildi.
O DÖNEM KURMAY YÜZBAŞIYDI
Atatürk'ün bu sınırı, 1907 yılında daha kurmay yüzbaşı rütbesindeyken de bu şekilde anlattığı kaydedildi. Hatta Atatürk'ün silah arkadaşı Ali Fuat Cebesoy'un, Ulu Önder'in 1907'de kendilerine anlattığı bu sınırları yıllar sonra TBMM antetli kağıda bu şekilde çizdiği ortaya çıktı.
Ali Fuat Cebesoy
İLERİ GELENLERLE TOPLANTI
Tanınmış tarihçi Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Güler, Atatürk'ün bu sözlerinin ve Cebesoy'un çizdiği haritanın öyküsünü Yeni Asır'a anlattı. Atatürk'ün Sivas'tan Ankara'ya geldikten bir gün sonra kentin ileri gelenlerini toplayıp bir konuşma yaptığını ifade eden Dr. Güler, "O sırada Paris Barış Konferansı sürüyordu. Atatürk de bu çerçevede hangi şartlarda barış düşündüğümüzü ifade eden uzun bir konuşma yaptı. Konuşmasının bir bölümünde ise bu sözlerle güney sınırlarımızı çizdi. Silah arkadaşı Ali Fuat Cebesoy'un çizdiği bu haritanın da ortaya koyduğu gibi bu sınır daha Ulu Önder'in 1907'de bir kurmay yüzbaşıyken kafasında Misak-ı Milli olarak, bir Türk vatanı olarak oluşmuştu" diye konuştu.
Ulu Önder'in, 28 Aralık 1919'da Ankara'da yaptığı konuşmada vatanın güney sınırlarını İdlib'i de içine alacak şekilde tarif ettiği belirlendi
ERDOĞAN'IN DA DEDİĞİ GİBİ
Güler, "Cumhurbaşkanımız Erdoğan önceki günkü açıklamalarında 100 yıl öncesine atıf yaptı ya, dediği işte budur, yani 100 yıl önce ortaya konan Misak-ı Milli'dir. Şu anda o bölgede yeniden bir yapılanma var. Bugün yaşıyor olsa Atatürk de orada aktif olurdu" dedi.
Ali Güler
BAŞKAN ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Önceki günkü konuşmasında Suriye'de bulunma sebebimizi "Bizim ne petrol ne toprak derdimiz var. Biz sadece sınırlarımızı teminat altına almak istiyoruz" sözleriyle dile getiren Başkan Erdoğan, 100 yıl öncesine şöyle atıfta bulunmuştu: "Türkiye, bugünü ve geleceği bakımından tarihi ve hayati bir mücadele içerisindedir. Neticeleri en az 100 yıl önceki kadar büyük olacak bir mücadeleden, ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini koruyarak zaferle çıkmak için gece gündüz demeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz."