Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Pegasus uçak kazası hakkında flaş açıklama
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'dan Sabiha Gökçen Havalimanı'na inişi sırasında pistten çıkarak kazaya uğrayan ve 5 Şubat 2020 günü pistten çıkan ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği Pegasus Havayolları'na ait uçakla ilgili son dakika açıklaması geldi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 5 Şubat'ta Sabiha Gökçen Havalimanı'nda meydana gelen uçak kazasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, bazı basın kuruluşlarında, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndan kalkan ve Sabiha Gökçen Havalimanı'na inişi sırasında pistten çıkarak kazaya uğrayan Pegasus Havayolları'na ait uçağın kara kutularının yurtdışında incelendiği ve kaza raporunun yayımlandığı ile ilgili gerçeği yansıtmayan haberlerin yer aldığı belirtilerek, şöyle denildi:
"Adli yargı kararları ve kaza araştırma ve inceleme raporları ortaya çıkmadan, doğru olmayan bilgilerle kamuoyunu yanıltmak, hem kazanın sebeplerine sağlıklı bir şekilde ulaşılmasına engel teşkil eder hem de kazada taraf olan kurum, kuruluş ve şirketlere, yaralanan veya hayatını kaybeden insanların yakınlarına haksızlık yapılmış olur. Kazanın yaşandığı ilk andan itibaren Bakanımız Sayın Mehmet Cahit Turhan, başta olmak üzere ilgili tüm birimlerimiz tarafından titizlikle takip edilmekte ve gerekli açıklamalar da yapılmaktadır. Kaza ile ilgili ön rapor ve daha sonra nihai rapor ortaya çıktığında da bakanlığımız tarafından kamuoyu bilgilendirilmeye devam edilecektir."
YAPILAN ÇALIŞMALAR
Açıklamada, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren bugüne kadar yapılan çalışmalar şöyle sıralandı:
"-Söz konusu kaza sonrasında kurtarma faaliyetlerini müteakiben öncelikle enkaz yerinde gerekli ön incelemeler yapılmış ve uçağa ait kara kutuların temini sağlanmıştır.
- 12 Şubat 2020 tarihinde NTSB, FAA ve Boeing uzmanlarından oluşan bir heyet ile beş personelimiz kara kutuları incelemek üzere Almanya Kaza İnceleme Ünitesine intikal etmiş ve sadece kara kutularla ilgili incelemeler 15 Şubat 2020 tarihinde sonuçlanmıştır.
- Gerek CVR, gerekse FDR çözümleri sorunsuz şekilde tamamlanmıştır. Bu kapsamda elde edilen analiz ve değerlendirme çalışmaları halen devam etmektedir.
Hazırlanacak olan kaza inceleme raporunda değerlendirilmek üzere;
- Kaza ile ilgili olarak pilotlar ve diğer ilgili personelin ifadesinin alınmasına ve yorumlanmasına yönelik olarak çalışmalar devam etmektedir.
- Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden uçuş ve iniş esnasındaki yağmur, yıldırım ve rüzgar dahil tüm detaylı hava şartlarına ilişkin bilgiler toplanmaktadır.
- Havaalanının fiziki durumu ile ilgili pistin fiziki şartları ve bakımı onarımı ile ilgili belgeler toplanmakta ve değerlendirilmektedir.
- Hava Trafik Kontrolörlerinin uçak ile yaptığı görüşmelerin dökümü temin edilmiş, incelenmesi ve değerlendirmesine başlanılmıştır.
- Hava aracı tasarımcı ve imalatçı devleti sıfatıyla Amerika Birleşik Devletleri, Ulusal Ulaşım Emniyet Kurulu (NTSB) tarafından akredite temsilci ataması yapılmış ve kurmuş olduğumuz Kaza Araştırma İnceleme Grubu ile birlikte çalışmaya başlamıştır.
- Gerek imalat gerekse bakım açısından uçağa ait teknik özelliklerin temini ve değerlendirilmesi çalışmaları da yürütülmektedir.
- Oluşturulan sözkonusu grup, benzer kazaların önlenmesine yönelik tavsiyelerin de yer alacağı kaza inceleme raporuna yönelik çalışmalarına devam etmekte olup, ön raporu 1 ay içinde hazırlayacak, daha sonra ise nihai raporu tamamlayacaktır."
SABİHA GÖKÇEN'DEKİ UÇAK KAZASI AYDINLANMAYA BAŞLADI
Sabiha Gökçen Havalimanı'na inişinden sonra duramayarak 5 Şubat günü pistten çıkan ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği Pegasus Havayolları uçağının kara kutuları Almanya'nın Braunschweig şehrindeki Alman Havacılık Kaza Soruşturma Bürosu (BFU) tesislerinde önceki gün Amerikalı yetkililerin nezaretinde deşifre edildi. Kara kutulardan olumsuz meteorolojik şartlardan kule ve hatta pist bakım hatalarına kadar bir dizi ihmal çıktı. Sanılanın aksine kara kutu kayıtlarına göre kazada pilot hatasının düşük seviyelerde olduğunun saptandığı öğrenildi.
Kulenin uçağa önceki uçakların pas geçtiği bilgisini Türkçe verdiği ve o sırada iletişim başta olmak üzere yardımcı görevlerle ilgili ikinci pilotun Hollandalı olması nedeniyle bunu anlamadığı ve kendisinden yapması beklenen muhtemel uyarıyı yapamadığı ortaya çıktı. Uçağın limitler içerisinde ve pilotların o an için risk almadan yaptığı normal iniş sonrası pistin son metrelerinde daha önceki iniş kalkışlar nedeniyle frenlemeye izin vermeyerek uçağın buz zemin üzerinde gibi kaydığı anlaşıldı. Pistin sonunda durma sahası yerine dik açılı bir yamaç bulunması ve yamacın kaymaması için yapılan duvar ise uçağın parçalanmasına neden oldu.
Kazanın üzerindeki perde, kara kutuların deşifre edilmesiyle aydınlanmaya başladı. İşte kazaya sebep olan hatalar zinciri:
1. Olumsuz hava şartları nedeniyle Pegasus'un kaza yapan uçağına inişinden hemen önce yıldırım düştü. Yıldırımlara karşı donanımlı olan uçaklar bundan etkilenmiyor. Ancak her iki pilot da prosedür gereği konsantrasyonlarını yıldırımın uçağın aletlerine bir etkisi olup olmadığına odakladı.
2. Bu sırada uçağı kaptan pilot kullanırken ikinci pilot ise iletişim ve aletlerin takibi görevine odaklanmıştı. Kule daha önceki iki uçağın pisti pas geçtiğini söyledi. Ancak bu uyarısını havacılık terminolojisine göre İngilizce yerine Türkçe yaptı. Kaptan "Anladım diye cevap verdi ancak iletişimden sorumlu Hollandalı ikinci pilot anonsu anlamadığı ve inişe saniyeler kaldığı için kokpitte koordinasyon bozuldu.
3. Bu sırada bir başka uçak, kaza yapan uçaktan hemen önce aynı arka rüzgarla kalkış yaptı. Bu da pilotlara her şeyin normal akışı içerisinde olduğu hissini yarattı.
4. O sırada arka rüzgar saatte 26.4 km süratle esiyordu. Pegasus Havayolları arka rüzgar pas geçme limiti saatte 28 km olduğu için pilotlar toleranslar içinde olan uçakla iniş kararı aldı.
5. Pistin uzunluğu 3 bin metre. Uçak, sanılanın aksine pistin ortalarına veya sonuna doğru sert olarak değil, normal bir mesafe olan pistin 705'inci metresine indi.
6. Pilotlar uçak indiği anda normal frenleme yapmaya başladı. Uçağın sürati saatte 98 km sürate kadar düşmesine rağmen o anda aniden arka taraftan gelen rüzgarın sürati saatte 51 km'ye çıktı. Bu itiş sürati arttırdı.
7. Pilotlar yine de duracaklarından emin oldukları için sert frenlemeden vazgeçerek ıslak zeminde kaymamak için kendi aralarında konuşarak pistin ortasındaki değil sonundaki çıkıştan dönmeye karar verdi. Bu sırada kabin içerisinde her şey normal olup uçak yavaşladığı için hostesler "Telefonlarınızı kullanabilirsiniz" anonsu yaptı.
8. Pilotlar sıklıkla kullanılmayan pistin sonundaki dönüşe doğru geldiklerinde iyice yavaşlamak için tekrar fren yaptı. Ancak muhtemelen uçak, pist üzerinde bulunan daha önceki yüzlerce iniş kalkışla oluşan lastik izlerinin üstüne inince kaymaya başladı ve hız hiç kesilmedi.
9. Sorun tam olarak bu anda başladı ve pilotlar bir anormallik olduğunu bu sırada anladı.
10. Pilotlar sert frene geçmelerine rağmen uçak 17 saniye boyunca pistin son 700 metresini kayarak ve hiç yavaşlamayarak katetti. Bu süre ve mesafe normal zemin olması halinde daha hızlı bir uçağın bile durması için gayet yeterliydi.
11. Pistin sonunda "stop way" adı verilen bu gibi durumlarda uçağı hasar almadan durduracak yumuşak toprak zeminli saha yerine dik eğim bulunması nedeniyle uçak aşağıya yuvarlandı.
12. Dik zeminin kaymaması için yapılan istinat duvarı uçağın parçalanmasına ve hasarın artmasına neden oldu. Ancak yetkililer bu durumun aynı zamanda uçağın motorlarının koparak gövdeden ayrılmasına neden olduğu ve böylece uçakta yangın çıkmadığı görüşünde de birleşiyorlar.
KAİK DEVREDE
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kaza İnceleme ve Araştırma Kurumu (KAİK) yetkilileri tüm bu bilgiler ışığında, başta pistin en son ne zaman temizlendiği olmak üzere hava trafik kontrolörleri dahil araştırmayı daha geniş bir perspektife yaymaya hazırlandığı öğrenildi. Olayın hemen ardından uçağın sert inişi sonrası kazanın oluştuğuna yönelik açıklama ve yorumlar nedeniyle gözler neredeyse tamamen pilotlara çevrilmişti. Ancak gerek uçağın rüzgar limitlerinde inmesi gerek ise pistin ilk bölümüne teker koyması ve hatta uçağın neredeyse durma aşamasına gelmesine rağmen son metrelerde hızını hiç kesemeyerek kaymasının, inceleme heyetinin diğer risk faktörlerine de odaklanmasına neden olduğu bildirildi.
KAİK heyetinin kara kutu kayıtlarını almasıyla birlikte incelemeyi bu detaylar ışığında bu hafta başlatması bekleniyor. Kara kutuları Almanya'da uçağın üreticisi Boeing yetkilileri, Amerikan Havacılık Dairesi (FAA) yetkilileri, Amerikan Ulaşım Güvenlik Dairesi (NTSB) yetkilileri deşifre ederken KAİK yetkililerinin de gözlemci olarak bu gruba eşlik ettiği öğrenildi.