İdlib'de Mehmetçik'e alçak saldırı! İşte 8 şehit verdiğimiz saldırının amacı...
Milli Savunma Bakanlığı, İdlib'de rejim unsurları tarafından yapılan yoğun topçu atışı neticesinde 5 asker ve 3 sivil personelin şehit olduğunu açıkladı. Türkiye alçak saldırıya misliyle karşılık verirken 30-35 rejim unsuru etkisiz hale getirildi. Tüm gözler bu gelişmenin ardından 2011 yılından beri kaosun yaşandığı ve Türkiye'nin göç dalgasına maruz kaldığı Suriye'ye çevrildi. Sivilleri ve masum çocukları katleden Esad rejimi ve destekçileri Türkiye'nin bölgeye kalıcı barışı getirmek için attığı adımları baltalamaya çalışıyor.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 03.02.2020 | 14:55
- Güncelleme Tarihi: 03.02.2020 | 21:47
Milli Savunma Bakanlığı rejim unsurlarının yaptığı saldırıda şehit sayısının 6'ya yükseldiğini duyurdu. Suriye'de rejim unsurlarınca yapılan yoğun topçu atışı sonucu 5 asker ve 3 sivil şehit oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri, rejim unsurları tarafından yapılan alçak saldırıya anında karışılık verdi ve 30-35 rejim unsurunu yok etti.
Türkiye bölgede kurulmak istenen terör devletini kökünden yok edip kalıcı barış için önemli anlaşmalara imza atarken rejim tarafından yapılan alçak saldırı tüm dünyada gözlerin buraya çevrilmesine yol açtı. Rejim tarafından Türkiye'nin bölgenin huzurunu tahsis etmek için attığı önemli adımlar baltalanmaya çalışılıyor.
BAŞKAN ERDOĞAN AÇIKLAMA YAPTI
Başkan Erdoğan, İdlib'deki kalleş saldırıda 4 askerimizin şehit olduğu saldırı hakkında, "Türkiye, bu saldırının cevabını misliyle vermiş durumda, vermeye devam ediyor." dedi. Erdoğan, "Ülkemizin, milletimizin ve İdlibli kardeşlerimizin güvenliğini temini için yürüttüğümüz operasyonlarımızı sürdürmekte kararlıyız." şeklinde konuştu. Öte yandan Erdoğan "(İdlib) İlk belirlemelere göre 30-35 civarında karşı tarafta Suriyeli, o ekibin içinde etkisiz hale getirilmiş vaziyette. Saat 06.15 itibarıyla 46 rejim hedefine 122 fırtına, 100 havan mühimmatıyla atış yapılmıştır." ifadelerine yer verdi.
KAOSUN MERKEZİ SURİYE VE ALÇAK SALDIRININ AMACI
2011 yılında başlayan Suriye'deki olaylar, Esed rejiminin şiddet yoluna başvurarak olayları bastırmaya çalışması sonrası bir iç savaşa dönüşmüş, yüz binlerce masum insan hayatını kaybederken, milyonlarca insan ülkesini terk etmek zorunda kalarak mülteci durumuna düşmüştür.
TÜRKİYE'YE GÖÇ DALGASI
Suriye'deki iç savaş sonucu oluşan göç dalgalarının bir numaralı destinasyonu Türkiye olmuştur. Türkiye, Suriye'de savaşın sonlandırılarak demokratik bir siyasi çözüm arayışlarını desteklerken, aynı zamanda Suriye kaynaklı PKKPYD-YPG ve DEAŞ terörüyle de mücadele etmek zorunda kalmıştır.
TÜRKİYE BARIŞ İÇİN ADIMLARINI ATMAYA DEVAM EDİYOR
Savaşın ve terörün sona ermesi için mücadelesini hem askeri hem de diplomatik yollarla sürdüren Türkiye'ye, başta batı olmak üzere uluslararası camianın desteği her zaman soru işareti olarak kalmıştır.
Türkiye, insani faaliyetlerde yeterli desteği alamadığı gibi, terörle mücadelede de müttefikleri tarafından yalnız bırakılmıştır. Türkiye tüm bunlara rağmen Suriye'deki krizin sona ermesi, kendisinin ve komşularının sınır güvenliğinin tekrar sağlanması, bölgede huzurun yeniden tesis edilmesi için tüm gücüyle sahada ve masada adımlarını atmaya devam etmektedir.
İNSANİ KRİZ YAŞANMAMASI İÇİN…
İdlib'de özellikle Rusya ile ortaya konan "çatışmasızlık ya da gerginliği azaltma" bölgesi kurulması iradesi, Türkiye'nin öncülüğünde gerçekleştirilen barışçıl adımların önemli bir cüzüdür.
İdlib'de gözlem noktaları vasıtasıyla varlığını sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'deki krizin hem insani hem de stratejik boyutta en önemli yeri haline gelen bölgede daha fazla çatışma ve insani kriz yaşanmaması için önemli görevler üstlenmektedir.
İnsani yardımların koordinasyonundan göç dalgalarının gözlemlenmesine, sivil can kaybının engellenmesinden ılımlı muhalif unsurların hayatını devam ettirebilmesine kadar birçok görevi başarıyla yerine getiren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgenin yenide bir ateş çemberine dönmesine engel olan baş aktör konumundadır.
"MÜTTEFİKLERİMİZİN GÜÇLÜ BİR TEPKİ GÖSTERMESİ GEREKMEKTEDİR"
3 Şubat 2020'de rejim unsurları tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik gerçekleştirilen saldırılar, TSK'nın işte bu amaçlarını ve faaliyetlerini sekteye uğratmak amaçlıdır.
Saldırıların sadece bölgede tesis edilmek istenen çatışma ve gerilimden uzak ortamın bozulmasına değil, Suriye'ye komşu ülkeler başta olmak üzere, birçok ülkeye mülteci akınını hızlandıracağı ve artıracağı, dolayısıyla yeni insani krizlere kapı aralayacağı tüm çevrelerce görülmelidir.
Tek amacı barış ve bölge huzurunun tesisi olan askerlerimize yapılan bu saldırı, misliyle karşılık verilerek rejim güçlerine ödetilmektedir. Bu saldırılara uluslararası camianın da başta müttefiklerimiz olmak üzere güçlü bir tepki göstermesi gerekmektedir.