Melih Altınok yerli otoya karşı çıkan CHP'ye eleştiri!
60 yıllık rüya gerçek oldu ve Türkiye'nin yerli otomobili cuma günü tanıtıldı. Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok "Tok bir arabaya benziyor" yazılı başlıkla hem yerli otoyu hem de büyük projelere karşı çıkan CHP'yi kaleme aldı. Altınok, "CHP'nin yol, köprü, tünel gibi bayındırlık projeleri ya da dev endüstri yatırımları karşısındaki tavrı daima şu kronolojiyi izler..." deyip tek tek sıraladı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 28.12.2019 | 16:11
"Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yıllardır peşini bırakmadığı Türkiye'nin yerli otomobilini tanıttı.
Törende sahneye önce, 1961'de darbecilerin yapımına son verdiği "Devrim otomobili" çıktı; tüm hüznüyle... Ardından da SUV ve sedan tipi iki yeni nesil elektrikli araç; "Türkiye'nin otomobilleri..."
Yorumlara bakılırsa, çoğunluk kırmızı renkli SUV prototipini beğenmişe benziyor. Benim tercihimse metalik gri renkli sedandan yana.
"Doğarken öldürülen" Devrim arabası deneyimimize de şahit olan annemin tarifiyle "tok bir otomobile" benziyor. Sağlam, güven verici, güçlü... Modern tasarımıyla çok şık ve kentli bir araba.
Tabii ki en sevindirici olanı ilk yerli otomobilimizin geleceğin teknolojisi hedeflemesi, elektrikli olması.
Çünkü tüm dünya bu teknolojiye geçiş için gerekli olan alt yapı ve dönüşüme odaklanmış durumda. Ve Türkiye ilk kez bir teknolojik yarışında, dünya devleriyle aynı anda depara kalktı."
Yazısının girişinde Türkiye'nin yerli otomobili hakkında övgü dolu sözlerden bahseden Melih Altınok, ardından bütün büyük projelere itiraz ettiği gibi yerli otoya da karşı çıkan CHP'yi eleştirdi. Altınok, "CHP'nin yol, köprü, tünel gibi bayındırlık projeleri ya da dev endüstri yatırımları karşısındaki tavrı daima şu kronolojiyi izler..." deyip tek tek sıraladı..CHP'
İşte Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok'un bugünkü "Tok bir arabaya benziyor" başlıklı yazısının tamamı:
Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yıllardır peşini bırakmadığı Türkiye'nin yerli otomobilini tanıttı.
Törende sahneye önce, 1961'de darbecilerin yapımına son verdiği "Devrim otomobili" çıktı; tüm hüznüyle... Ardından da SUV ve sedan tipi iki yeni nesil elektrikli araç; "Türkiye'nin otomobilleri..."
Yorumlara bakılırsa, çoğunluk kırmızı renkli SUV prototipini beğenmişe benziyor. Benim tercihimse metalik gri renkli sedandan yana.
"Doğarken öldürülen" Devrim arabası deneyimimize de şahit olan annemin tarifiyle "tok bir otomobile" benziyor. Sağlam, güven verici, güçlü... Modern tasarımıyla çok şık ve kentli bir araba.
Tabii ki en sevindirici olanı ilk yerli otomobilimizin geleceğin teknolojisi hedeflemesi, elektrikli olması.
Çünkü tüm dünya bu teknolojiye geçiş için gerekli olan alt yapı ve dönüşüme odaklanmış durumda. Ve Türkiye ilk kez bir teknolojik yarışında, dünya devleriyle aynı anda depara kalktı.
Dünkü toplantıda konuşan "Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu" CEO'su Gürcan Karakaş bu devrimi şöyle tarif etti:
"Dünyada oyunun kuralları değişiyor. Otomobil akıllı bir cihaza dönüşmekte. Projeye başlamadan önce 18 şirketi inceledik. Fikri mülkiyeti yüzde 100 bizim olan bir otomobilden bahsediyoruz!"
Bu işe inanan, emeği geçen destekleyen herkese Türkiye adına binlerce kere teşekkürler. Gurur duyduk.
***
Hep aynı nakarat
CHP'nin yol, köprü, tünel gibi bayındırlık projeleri ya da dev endüstri yatırımları karşısındaki tavrı daima şu kronolojiyi izler:
1- Başlarken: Yaptırmayız. Gereği yok, işe yaramaz. Doğayı bozuyorsunuz, rant yaratıyorsunuz(!)
2- Sürerken: İktidara gelirsek durduracağız, yıkacağız.
3- Bitince: Aslında fikir bizimdi (Ecevit'indi)
4- İsim koyarken: Madem yaptınız bari adı Atatürk olsun.
Bu sıra hiç değişmez.
Dün, ilk yerli otomobile ilk kalkıştığımız 1960'larda Cumhuriyet yazarı Mazhar Kunt "Senelerdir bira bulamayız. Şimdi de tutmuşuz otomobil yapmaya merak salmışız" diye yazardı...
Bugünse CHP Milletvekili Tuncay Özkan YouTube kanalından "Marmaray'ı Bülent Ecevit yaptı. Bu da belgesi" diye bağırıyor.
Bakalım, yıllardır akıllarınca kafa buldukları yerli otomobilimiz ve adeta savaş açtıkları Kanalİstanbul projesine ne isim önerecekler?
ATAmobil mi ATAba mı?
KanalATA mı yoksa ATAkan mı?
***
Bu da kontrollü kazaymış!
Dün İstanbul Boğazı'nda yine bir gemi kazası oldu. Bereket can kaybımız yok.
Ancak külyutmaz muhalefetimiz her yıl onlarcası yaşanan bu kazayı biraz şüpheli bulmuş. Aşağıdaki sözler CHP'nin danışmanlarından birine ait:
"Tam da Kanal İstanbul'un tartışıldığı esnada bir gemi gelip İstanbul boğazında karaya çarpıyor... Oldu olacak mürettebata Kanal İstanbul'u istiyoruz pankartı açtırsaydınız.
Daha inandırıcı olurdu." (Bir CHP yöneticisi) Benden duymuş olmayın ama kaza yapan Liberya bandıralı gemimin kaptanı da Rizeliymiş diyor beyler!