Kanal İstanbul’un önemi bugün bir kez daha ortaya çıktı!
“Kanal İstanbul yapılsın mı, yapılmasın mı?” tartışmaları sürerken bugün İstanbul Boğazı’nda yaşanan bir gemi kazası güne damgasını vurdu. Liberya bandıralı "Songa Irıdıum" adlı yük gemisi Boğaz’da karaya oturdu. Bu kaza bir kez daha Kanal İstanbul’un hükümet tarafından ısrarla hayata geçirilmesinin hayati önemini gözler önüne serdi. Peki, İstanbul Boğazı’nda geçmişte yaşanan gemi kazaları o günkü gazete manşetlerine nasıl yansıdı? İşte Boğaz'da yaşanan geçmişteki gemi kazaları ve Kanal İstanbul karşısındaki muhalefetin tutumu...
Bu kritik projeye özellikle muhalefet, ona yakın medya ve Türkiye düşmanı dış odaklar karşı çıkmakta. Özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kanal İstanbul'a karşı geliştiriği "rant" söylemleri ile her zamanki gibi yine konuyu başka tarafa çekmete.
Ancak Kılıçdaroğlu ve diğer muhalefetin Kanal İstanbul'da göremediği bir diğer gerçek ise Kanal İstanbul'un yapılması ile boğazların güvenliği konusu göz ardı edilmekte. Öte yandan dev projenin Türkiye'ye ekonomik faydası da büyük önem arz etmekte.
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE KANAL İSTANBUL ELEŞTİRİSİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesi ile herhangi bir ilgisi de yoktur. Tamamen Türkiye'nin kendine ait bir su yolu olarak faaliyet gösterecek ve işletilecektir." demişti.
Erdoğan, geçtiğimiz gün AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, ülkeye ve millete hizmet etmenin nasip işi olduğunu belirtti.
"Şayet nasibinizde böyle hayırlı bir işe vesile olmak yoksa önünüze gelen fırsatları da tepersiniz." diyen Erdoğan, İstanbul'a ve Türkiye'ye kazandırılacak tarihi bir eser olarak gördükleri Kanal İstanbul'a herkes gibi muhalefetin de destek olmasından memnuniyet duyacaklarını ifade etmişti.
"CHP, TARİHİ BOYUNCA ÜLKEMİZİN HER ÖNEMLİ PROJESİNE BÖYLE DİYEREK KARŞI ÇIKMIŞ, TAKOZ KOYMAYA ÇALIŞMIŞTIR"
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
"Ama onlar ne yapıyor? Destek olmak bir yana 'Biz bunu yaptırmayız, yapanlara da parasını ödemeyiz.' diyebilecek kadar akıl, mantık dışı bir yere savruluyorlar. Bu, bırakınız devlet yönetimini ve siyaseti, çocukların kendi aralarında evcilik oynarken bile etmeyecekleri bir sözdür. Kumaşında azıcık devlet adamlığı, yönetici sorumluluğu, hukuk bilgisi, hak ve adalet anlayışı olan hiç kimsenin ağzından böyle bir söz çıkamaz. Gerçi bunlar gittikleri yerlerde ülkelerini şikayet edip, uluslararası yatırımcılara 'Türkiye'ye sakın gelmeyin.' çağrısı yapabilecek kadar muvazeneyi yitirmiş bir zihniyetin mensuplarıdır. Onun için de iflah olmuyorlar. Kendi bataklıklarında çırpınıp duruyorlar.
Bunun da ötesinde, projeye niçin karşı çıktıklarının makul, mantıklı, bilimsel bir izahını da yapamıyorlar. Öyle ya karşı çıkıyorsanız, hesabınızı, kitabınızı, alternatiflerinizi ortaya koyarsınız, bizi de milleti de ikna edersiniz, mesele biter. Peki, bunların söylediği nedir? Kimi, 'Bunu hangi parayla yapacaksın?' diyor. Halbuki proje eğer yap-işlet-devret ile olursa zaten bizim bütçemizden herhangi bir para çıkmadığı gibi bütçeye dönüşü olan bir para var. Milli bütçeden bunu yapar mıyız, eyvallah yaparız. Onun da bütün bu noktadaki kaynakları bellidir. Kimi, 'çevre ve deprem riski' diyor. Halbuki projenin hazırlıkları kapsamında çevre ve deprem meselesi de dahil 56 kurumdan olumlu görüş alınmıştır. Kimileri 'gereksiz' yönünde açıklamalarda bulunuyor. Herhalde bu söz CHP'nin klasik muhalefet zihniyetini en iyi yansıtan ifadedir. Çünkü CHP, tarihi boyunca ülkemizin her önemli projesine böyle diyerek karşı çıkmış, takoz koymaya çalışmıştır."
BUGÜN YAŞANAN KAZA KANAL İSTANBU'LUN GEREKLİLİĞİNİ ORTAYA KOYDU
Bugün Liberya bandıralı "Songa Irıdıum" adlı yük gemisi Boğaz'da karaya oturdu. Bu kaza bir kez daha Kanal İstanbul'un hükümet tarafından ısrarla hayata geçirilmesinin hayati önemini gözler önüne serdi.
Alınan bilgiye göre, Ukrayna'nın Odessa limanından hareket eden 23 bin 633 groston ağırlığında 191 metre uzunluğundaki gemide, Rumeli Hisarı mevkisinde makine arızası oluştu. Gemi, Aşiyan önlerinde, iskele demirini atarak karaya oturdu. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı kurtarma botları, olay yerine sevk edildi.
Kıyıya dik açı olacak şekilde duran geminin kaptanı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü yetkilileriyle görüşmesinde, geminin sahille temasen yüzer durumda olduğunu beyan etti. Gemi, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı Kurtarma-7 römorkörü tarafından çekilerek kurtarıldı.
BOĞAZ'DA GEMİ KAZALARI!
İstanbul Boğazı'nda geçmişte yaşanan gemi kazaları o günkü gazete manşetlerine böyle yansıdı: