FETÖ'nün yargıya darbe girişimiyle kirli yüzünü gösterdiği süreç: 17-25 Aralık/Millete operasyon
Başta yargı ve emniyet olmak üzere, devletin birçok kurumu içine sızan FETÖ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tümüyle ele geçirmesinin önünde engel olarak gördüğü tüm kurum ve şahısları etkisiz hale getirmek için her türlü hileye başvurdu. Bu doğrultuda 61. Hükümet’i yıpratmayı ve yok etmeyi hedefleyen FETÖ, hükümetin istifa etmesi ve mega projelerin durdurulmasına yönelik olarak 17-25 Aralık’ta yargı darbesi için kirli yüzünü gösterdi. FETÖ, o dönem Başbakan olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümeti hedef alarak kurduğu kumpasla ''yargısal darbeye teşebbüs'' etmesinin üzerinden 6 yıl geçti. FETÖ üyeleri tarafından o dönemin hükümeti ve Başbakanı'na yönelik kumpasın düğmesine, 7 Şubat 2012'de basıldı. O tarihte, FETÖ mensubu savcılar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan da dahil 5 kişiyi, kapatılan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine ifadeye çağırdı. Bu adım, kumpası ortaya çıkardı.
15 Temmuz'un faili hain terör örgütü FETÖ, 17-25 Aralık'ta birbiriyle alakasız dosyaları birleştirip kamuoyuna 'yolsuzluk' diye sunarak siyasete darbe vurmak istedi. 2023 vizyonu çerçevesinde planlanan 3. Havalimanı, 3. Köprü ve Kanal İstanbul gibi mega projeleri hedef aldı. Bu doğrultuda, Türkiye'ye çağ atlatacak projeleri üstlenen işadamları FETÖ militanı savcılar tarafından gözaltına alınmak istendi.
TAM 12 İHBAR AYNI ADRESTEN YAPILDI
17 Aralık darbe girişimi isimsiz ihbar mektuplarıyla başlatıldı. İsimsiz ihbarlarla soruşturma açılması ve bunların delil yapılması kanunda suç olmasına rağmen FETÖ'cü savcılar, aldıkları emir doğrultusunda operasyon talimatı verdi. Yapılan ihbarlar, İhbarı yapanların adreslerine bakılmaksızın delil kabul edildi. Ancak aynı adresten tam 12 ihbar yapılmıştı.
HUKUK SKANDALI: 17 ARALIK DOSYASI UYAP'A GİRİLMEDİ
17 Aralık darbe girişimini yöneten savcılar, İstanbul Başsavcısı'na haber vermeden düğmeye bastı. Soruşturmanın detaylarının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) girilmemesi yapılan hukuksuzluğu gözler önüne serdi.
HUKUKSUZ DİNLEME TERÖRÜ
FETÖ tarafından gerçekleştirilen 17 Aralık darbe girişimi öncesi çok sayıda siyasetçi, gazeteci ve iş adamı hakkında, farklı isimlerle dinleme kararı çıkarıldı. Dinleme kararı çıkarılan kişinin sahte isimlerle dinlemeye alınması FETÖ'nün hukuk tanımaz operasyonunu ortaya koydu. Yasa dışı dinlemeleri engellemek ve mahkemelerin verdiği dinleme kararlarının yasal çerçeveye uygunluğunu kontrol etmek için kurulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) da, FETÖ'nün yasadışı dinlemelerine çözüm olamadı.
FETULLAHÇI TERÖRİSTLERİN 17 ARALIK MEDYA HAMLESİ
17 Aralık darbe girişiminde medya ile ilişkileri yönlendirme işini eski Ergenekon savcılarından Fikret Seçen'in yürüttüğü ortaya çıktı. Seçen, darbe sabahı daha önceden bilgilendirdiği bazı basın mensuplarını yanına çağırdı ve medyada yer almasını istediği belge, bilgi ve görüntüleri verdi. Zekeriya Öz dahi Fikret Seçen'in onayı olmadan kimseyle herhangi bir bilgi paylaşmadı.
17 ARALIK DARBE GİRİŞİMİNİN KİRLİ TELEFON TRAFİĞİ
17 Aralık darbe girişiminde rol oynayan emniyet müdürlerinin kirli operasyon öncesi ve sonrasındaki yoğun telefon trafiği açığa çıktı. Emniyetçilerin başta CIA'in merkezi Virginia Eyaleti olmak üzere 25 farklı ülkeden 100'ün üzerinde uluslararası numarayla görüştüğü öğrenilirken, polislerin yurtdışı telefon trafiğinin darbe günü zirve yapması, darbenin uluslararası bağlantılarını da gözler önüne serdi.
SKANDAL TELEFON
17 Aralık darbe girişiminin başaktörlerinden dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun'un operasyon günü Fethullah Gülen'in Pensilvanya'daki yardımcısına tekmil verdiği ortaya çıktı. Tosun, 17 Aralık saat 15:28:39'da ABD Virginia'dan bir numarayla 193 saniye görüşme yaptı. Polisin mercek altına aldığı numara Gülen'in yardımcılarından Sinan Dursun'a çıktı.
EMNİYETE FETÖ BASKINI
FETÖ'cü savcı Zekeriya Öz, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne baskın düzenledi. Mali Şube'yi basan Zekeriya Öz, polislere zorla örgüt şeması yazdırmaya kalkışırken, örgütün tepe ismi olarak da Tayyip Erdoğan'ı koydurdu.
SAVCI AKKAŞ BİLDİRİ DAĞITTI
17 Aralık darbe girişimi dosyası elinden alınan FETÖ'cü savcı Muammer Akkaş adliye önünde bildiri dağıttı. İstanbul Adliyesi önünde bildiri dağıtarak bu alanda bir ilke imza atan Muammer Akkaş'ın, HSYK'daki FETÖ'cülerden talimat aldığı ortaya çıktı. Soruşma yapmasının engellendiğini savunan Akkaş'ın, HSYK'daki 'abileri' ile görüştükten sonra bildiri dağıttığı belirlendi.
DÖNEMİN BAŞBAKANI
17 Aralık operasyonlarını gerçekleştiren savcı ve polisler, dosyanın 'sakıncalı' buldukları kısımlarını imha ettiler. Ancak mali şube ve siber suçlar bölümü imha edilen ve silinen bu verilerin geri dönüşümünü sağladı. 'Dönemin başbakanı' ifadesi, 'geri dönüşümü sağlanan' dosyalarda bulundu. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarında hazırlanan fezlekelerde 'Dönemin Başbakanı' ve 'Devrik Başbakan' gibi ifadelerin geçtiği görüldü.
2012/656 esas numaralı 25 Aralık soruşturmasında geçen 'Dönemin Başbakanı' ifadesi
ASIL HEDEF ERDOĞAN'DI
17 Aralık Aralık darbe girişiminin başında bulunan Celal Kara, gerçek hedefin Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Hedef bendim. Oğlum üzerinden bana ulaşacaklardı" açıklamasını yorumlayan Celal Kara, "Bizim dosyamızda Bilal Erdoğan ile ilgili bariz bir şey yoktu. Ama Başbakan ile ilgili bir şeyler çıkardı. Bence Erdoğan işin içindeydi" diyerek, asıl hedefin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu ve Bilal Erdoğan hakkında herhangi bir delil olmadığını itiraf etti.Cumhuriyet 25 Ocak 2015 tarihli "1 numara Erdoğan'dı" başlıklı haberinde, FETÖ'cü savcı Celal Kara'nın 17 Aralık'taki asıl hedefin Erdoğan olduğuna ilişkin itirafına yer verdi.
İLKER BAŞBUĞ: 17 ARALIK DARBE GİRİŞİMİDİR
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Balyoz Davası'nın temyiz duruşmasına gönderdiği savunmada 17/25 Aralık operasyonlarının darbe girişimi olduğunu söyledi.