Sevr Antlaşması nedir? Sevr Antlaşması maddeleri nelerdir?
Başkan Erdoğan’ın bahsettiği Sevr Antlaşması nedir? Sevr Antlaşması maddeleri nelerdir? Libya’da yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, Türkiye aleyhinde atılan adımlara izin vermeyeceklerini ve Sevr’i ters düz ettiklerini söyledi. Peki, Sevr Antlaşması nedir? İşte tarihi antlaşmanın maddeleri!
Sevr Antlaşması nedir? Başkan Erdoğan'ın "ters düz" ettik dediği Sevr Antlaşması maddeleri nelerdir? 1. Dünya Savaşı sonunda imzalanan bir antlaşma olan Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti'nin topraklarını işgal etme planları devreye sokulmuştu. Antlaşma 10 Ağustos 1920'de İtilaf Devletleri Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz Krallığı, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı, Çekoslovakya ile mağlup Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalandı.
SEVR ANTLAŞMASI NEDİR?
Sevr Antlaşması (Fransızca: Le Traité de Sèvres), I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde (Musée National de Céramique) imzalanmış antlaşmadır.
Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp, uygulamaya konduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.
İtilaf Devletlerinin Osmanlı Devleti'ni kendi aralarında nasıl paylaşacakları konusunda tam karar verememeleri, İzmir'in Yunanlılara verilmesi sebebiyle İngiltere ile İtalya arasında çıkan anlaşmazlık, Türk Milletinin işgal kuvvetlerine karşı gösterdiği tepki yüzünden Sevr Anlaşması'nın İtilaf Devletleri Osmanlı'yla masaya oturmakta geciktiler. Ayrıca I.Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri arasında gizli paylaşım antlaşmalarıına göre Boğazlar ve çevresi ile Doğu Anadolu Rusya'ya verilmişti. Ancak Rusya'nın savaştan çekilmesi ve İtilaf Devletlerine cephe alması. Boğazların yeni durumunun ne olacağı ile ilgili belirsizlikler Sevr Anlaşmasını geciktiren bir diğer önemli nedendir.
İtilaf Devletleri Yüksek Konseyi'nin 7 Mayıs'ta aldığı karar uyarınca 15 Mayıs'ta İzmir Yunanlar tarafından işgal edildi. Bu olay tüm Türkiye'de güçlü bir ulusal tepkiye yol açtı. 4 Eylül'de toplanan Sivas Kongresi'nden sonra İstanbul'daki Osmanlı hükümeti, ülke üzerindeki idari ve askeri denetimini kaybetti. Sivas ve daha sonra Ankara'da, Mustafa Kemal Paşa yönetiminde bir ulusal direniş hükümeti kuruldu. Anadolu hükümeti, olumsuz şartlarda bir barış antlaşmasını kabul etmeyeceğini bildirdi ve direniş hazırlıklarına girişti.
İtilâf Devletleri 18 Nisan 1920'de San Remo Konferansı'nda Osmanlı İmparatorluğu'na uygulanacak barış antlaşmasının şartlarını hazırladılar. 22 Nisan'da Osmanlı hükümetini Paris'te toplanacak barış konferansına davet ettiler. Padişah, eski sadrazam Ahmet Tevfik Paşa'nın başkanlığında bir heyeti Paris'e gönderdi. Ertesi günü Ankara'da toplanan Büyük Millet Meclisi, 30 Nisan günü taraf devletlerin dışişleri bakanlıklarına gönderdiği bir yazıyla İstanbul'dan ayrı bir hükümetin kurulduğunu bildirdi.
Paris'te barış şartlarını öğrenen Ahmet Tevfik Paşa, İstanbul'a gönderdiği telgrafta barış şartlarının "devlet mefhumu ile kabil-i telif olmadığını" yani devlet kavramıyla uyumlu olmadığını bildirerek görüşmelerden çekildi. Bunun üzerine 21 Haziran'da İtilaf Devletleri Türk milletinin direnişini kırmak için, İzmir'de bulunan Yunan kuvvetlerini Anadolu içlerine sürmeye karar verdi. Balıkesir, Bursa, Uşak ve Trakya kısa sürede Yunan ordusu tarafından işgal edildi.
SEVR ANLAŞMASI'NIN ÖNEMLİ MADDELERİ
İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacak, ancak Osmanlı devletinin antlaşma maddelerine uymaması durumunda İstanbul Türkler'den alınacaktır.
Çanakkale ve İstanbul Boğazı her zaman tüm devletlerin gemilerine açık tutulacak, uluslararası bir komisyon boğazları yönetecek; ancak bu komisyonda Türk üye bulunmayacaktır. Ayrıca bu komisyonun ayrı bir bütçesi ve bayrağı olacaktır.
Anadolu'nun doğusunda iki yeni devlet kurulacaktır.
Ege Bölgesinin büyük bir bölümüyle İzmir Yunanlılara verilecektir. Ayrıca Midye-Büyükçekmece çizgisinin batısında bulunan Trakya bölümü de Yunanlıların olacaktır.
Arabistan ve Irak İngiltere'ye verilecektir.
Antep, Mardin, Urfa ve Suriye Fransa'ya verilecektir. Ayrıca Adana'dan Kayseri ve Sivas'ın kuzeyine kadar uzanan bölge de Fransa'nın nüfusu altında bulunacaktır.
İzmir bölgesi dışında bulunan tüm Batı Anadolu, Afyon'dan Kayseri'ye kadar olan bölümün güneyinde kalan topraklar İtalyan nüfuz bölgesi olacaktır.
Osmanlı Devletinin askeri gücünün sınırı 50.700 olacaktır. Ayrıca ordunun ağır silah ve uçakları bulunmayacak, deniz kuvveti de 13 savaş gemisi ile sınırlı olacaktır.
İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek
Azınlıklara geniş haklar verilecektir. Tehcir edilen gayrimüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okul ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı'nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecek;
Osmanlı'nın 1914'te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;
Mali ve adli ayrıcalıklar en ağır şekilde müttefik devletlere açık olacaktır.