Başkan Erdoğan'dan sert sözler: Vampirler topluluğunun oluştuğunu ortaya koymaktadır

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Ankara'da düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde 6.Kadın Şurası programında konuştu. Başkan Erdoğan, konuşmasında, "Kadınların siyasette oranını yüzde 4,5'ten yüzde 17'ye çıkardık. Bundan sonraki seçimlerde kadınların daha yüksek oranlarla temsili için çalışacağız." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Tüm kadınların siyasette daha fazla yer almalarını bekliyorum. Siz isteyeceksiniz mücadele edeceksiniz biz de destek vereceğiz ve inşallah başaracağız. Medeni bir dünya için Nobel'in bu vampir aydınları grubunun temsilcisine vermesi adeta bir vampirler topluluğunun oluştuğunu ortaya koymaktadır. Nobel diye bir örgüt adil, hakkaniyetli ödüller veren bir örgüt olarak değerlendirilemez. Tamamen siyasallaşmış bir örgüttür. " dedi.

İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:

AK PARTİ'NİN BAŞARISINDAKİ...

Hayatın her alanında başarılı olan kadınların siyasette de hedefledikleri yere geleceğine yürekten inanıyorum. AK Parti'nin başarısındaki en önemli nedenlerinden biri kadınların gönlüne girebilmiş olmasıdır.

ESMA KOMUTAN MESAJI

Birileri yıllarca kadınların ismini istismar ederek kendine siyasi rant peşine düştü. Komutanları 'Esma Astsubay için onun kadar cesur olan hemen hemen yoktu.' diyor. Nene Hatun'dan Nezahat Onbaşı'ya nice kadın kahramanlarımız sayesinde istiklalimizi kazandık. Daha yeni defnettiğimiz Esma Astsubay bu mücadelenin günümüzdeki bayraktarıdır.

Esma astsubayımızla ilgili komutanlarımızın ve İç İşleri Bakanımızın şu tespitleri ilginçti: Bomba imha olaylarında bir bayan olarak, bir kadın olarak onun kadar cesur, maharetli olan yok gibiydi. Bomba imha olayında bunu yaparken şehit oldu.

"100 GÜNÜ GERİDE BIRAKTIK"

Adınızın parti olması bunu izaha yetmez. Er veya geç bunun hesabını işte sandıklarda, şurada burada vereceksiniz. Ağızlarını her açtıklarında insan haklarından bahsedenlerin terör örgütlerinin infaz ettiği çocukları görmezden geldiğini de unutmadık.

Diyarbakır'da nöbet tutan annelerin fendi eli kanlı teröristleri yenmiştir. 100 günü geride bıraktık. Bu duruş dimdik devam ediyor. Bu annelerden bir tanesinin yavrusu kendisine kavuştu. İnşallah diğerleri için de aynı durum söz konusu olur. Tüm dünyayı bu annelerin haklı duruşuna destek vermeye devam ettik. Ama işlerine gelmiyor.

NOBEL ÖDÜLÜ TEPKİSİ

Bugünlerde bir Nobel skandalı yaşandı. İzzetbegovic kardeşimizin teşekkürüne ben de bir teşekkürle Türkiye'den cevap veriyorum. Bu onurlu duruşa destek veren tüm siyasi liderlere teşekkür ediyorum.

Medeni bir dünya için Nobel'in bu vampir aydınları grubunun temsilcisine vermesi adeta bir vampirler topluluğunun oluştuğunu ortaya koymaktadır. Nobel diye bir örgüt adil, hakkaniyetli ödüller veren bir örgüt olarak değerlendirilemez. Tamamen siyasallaşmış bir örgüttür.

Sizin verdiğiniz bu ödüller kimseyi ikna etmez. Bu ödül bir Aziz Sancar'a, bir Orhan Pamuk'a verilmiş ödül gibi değildir. Kimseyi aldatamayacaksınız. Bizler bu duruşumuzu her zaman olduğu gibi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

KADINA ŞİDDET...

Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere mücadele etmemiz gereken konular var. Kadın meselesinin her şeyden önce bir insan meselesi olduğunu kabul ettiğimizde pek çok şey yerli yerine oturacaktır

Kadın insan içinde ayrıca istisna bir makamı olan varlıktır. Annedir anne… Kadına yönelik haksızlıkları, zorbalıkları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.

Kararında ve yerinde atılan her adım kadının statüsünü yükselteceği gibi yanlış adımlar da çabaların boşa çıkmasına neden olur. Ülkemizde ve dünyada adaletsizliğe maruz kalmış tek bir kadın kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadının konuşulduğu bir yerde aileden söz etmemek mümkün değildir. Kadın ailenin direğidir.

GELİŞMİŞ ÜLKELERİN EN BÜYÜK SORUNU…

Bugün gelişmiş ülkelerin en büyük sorunu aile kurumunun tamamen ya da kısmen yıkılmış olmasıdır. Kadını aileden koparmaya yönelik her hamle insanlığın kendisini hedef alıyor demektir.

Geçtiğimiz günlerde İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında bunları konuştuk. Geleceğimize güvenle bakabilmek için maddi gelir düzeyimizin artışı ile aile kurumu arasında güçlü bir bağ kurmak zorundayız.

Toplum olarak varlığınızı devam ettirecek aile kurumu yoksa yok oluşunuz mukadderdir. Aile kurumunun direği olan kadınların bu konuda gösterecekleri irade bu sorunun çözümüdür. Çalışmak da kariyer de kadının aile içindeki önemini ortadan kaldırmaz. Donanımı artan kadınlar ailelerine daha güçlü şekilde sarılacaklardır.

Yerel yönetimlerin faaliyetleri doğrudan insan hayatına dokunan çalışmalardır. Türkiye'de yerel yönetimleri gerçek anlamda birer hizmet birimi haline getiren AK Parti'dir. Belediyeleri, il özel idareleri güçlendirerek bugünkü düzeylerine biz kavuşturduk. Yerel yönetimlerde de kadın elinin değdiği her konuda çok daha güzel hizmetler ortaya çıkacaktır."