Başkan Erdoğan'dan 35. İSEDAK Toplantısı Açılış Töreninde önemli açıklamalar
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 35. İSEDAK Toplantısı Açılış Töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, "İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yüzde 24'üne sahipken küresel ticaretin yüzde 9,7'lik kısmını temsil ediyoruz. İslam aleminin kendi geleceği üzerinde özgürce karar alma ve uygulama hakkı yoktur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısının dünya nüfusunun coğrafi ve dini yapısı göz önüne alınarak yeniden yapılandırılması çağrısında bulunuyorum." ifadelerini kullandı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 27.11.2019 | 11:58
- Güncelleme Tarihi: 27.11.2019 | 12:32
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde 35. İSEDAK Toplantısı Açılış Töreninde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan Müslüman ülkerinde yaşanan zulümlere dikkat çekti.
Başkan Erdoğan, "İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yüzde 24'üne sahipken küresel ticaretin yüzde 9,7'lik kısmını temsil ediyoruz. İslam aleminin kendi geleceği üzerinde özgürce karar alma ve uygulama hakkı yoktur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısının dünya nüfusunun coğrafi ve dini yapısı göz önüne alınarak yeniden yapılandırılması çağrısında bulunuyorum." ifadelerini kullandı.
İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
İSEDAK Başkanı sıfatıyla güzel İstanbul'umuza hoş geldiniz diyorum. Buradan sizlerin aracılığı ile dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize en derin muhabbetlerimi gönderiyorum. Şairlerin gönül odunu harlayan, bugün ise işgal altında inleyen Kudüs'ü selamlıyorum. Filistinli yiğitlere selamlarımı gönderiyorum.
-ARNAVUTLUK'TA DEPREM-
Deprem haberini aldıktan sonra Arnavutluk Başbakanı ile dün iki kez telefonla görüştük. Bugün toplantımızı kendisiyle paylaştım. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettim. Gece yaptığım görüşmede ölü sayısı 26, yaralı sayısı 600 civarındaydı.
Bütün bu yıkılan binalarla alakalı Arnavutluk'un yanında yer almamız inanıyorum ki biz özellikle İslam Kalkınma Teşkilatı'mızın da görevi olsa gerek bu adımı atmakta fayda var diye düşünüyorum. Kargo uçaklarımızı Kızılay'ı ve AFAD'ı Arnavutluk'a göndermiş bulunuyoruz. Yardım TIR'larının da gün içerisinde Arnavutluk'a ulaşacağını umuyorum.
Arnavutluk'un yanında yer almamız hepimizin görevi, tüm katılımcılar her yardımı yapacaktır. Ben bu buradan tüm İslam dünyasını yardıma çağırıyorum.
-İSLAM ÜLKERİNİN DURUM-
İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yüzde 24'üne sahipken küresel ticaretin yüzde 9,7'lik kısmını temsil ediyoruz. İslam alemi terörden iç çatışmalara kadar birçok şeyle meşgul ediliyor. Adında İslam olan taşeron terör örgütlerinin katlettiği yine Müslümanlar'dır. İslam aleminin kendi geleceği üzerinde özgürce karar alma ve uygulama hakkı yoktur. Müslümanlara karşı yaşanan çifte standartlarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi örgütlerin çok büyük etkisi vardır.
"5 TANESİNİN İÇİNDE BİR TANE MÜSLÜMAN ÜLKE YOKTUR"
Günümüz dünyasında maalesef Müslüman kanı Müslüman canı hayatı kadar ucuz bir meta yoktur. Varil bombaları altında can veren 1 milyon Suriyeli kardeşimiz birilerinin gözünde sadece istatistikten ibarettir.
İslam aleminin kendi geleceği üzerinde özgürce karar alma ve uygulama kararı yoktur. Dikkat ederseniz. Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi daimi üyelerinden 5 tanesinin içinde bir tane Müslüman ülke yoktur. Bu adaletsiz sistemin devam etmesi mümkün değildir. Her şey bu 5 daimi üyenin hatta 1 tanesinin dudaklarının arasında onlar ne derse o. Dünya beşten büyüktür çağrımızın gerisinde işte bu gerçekler vardır.
BM GÜVENLİK KONSEYİ YENİDEN YAPILANDIRILMALI
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısının dünya nüfusunun coğrafi ve dini yapısı göz önüne alınarak yeniden yapılandırılması çağrısında bulunuyorum.
"KAPASİTEMİZİN FARKINA VARMALIYIZ"
Hiç şüphesiz zulüm olduğu müddetçe adalete inanan adalet savunucuları da olacaktır. Kardeşliği sadece sözde bırakmamalı teknik, ticari, kültürel, sosyal tüm boyutları ile harekete geçirmeliyiz.
Mesele gücümüzün kapasitemizin farkına varmalıyız. Teşkilat bugün 56 üyesi ve 5 gözlemci üyesi ile birlikte Birleşmiş Milletler'den sonra en etkin kuruluştur.
"MÜSLÜMAN DİASPORAYI..."
Tepki gösterilmeyen her zulüm zalime fırsat vermekten başka bir işe yaramayacaktır. 3 dinin kutsal kenti Kudüs'ü yağmalayanlar çok büyük bir yanlışın içindedir. Filistinlilerin haklarına saygı duymayan İsrail tüm bölgenin geleceğini riske atıyor. Batı'nın İsrail'i böyle şımartması gerilimi körüklemekten başka işe yaramıyor. Türkiye olarak Kudüs'ün mahremiyetini savunmakta kararlıyız. Batılı ülkelerdeki saldırılara karşı ortak hareket etmezsek korkarım ki Müslüman diasporayı çok daha karanlık bir gelecek beklemektedir.