Saldırıya uğrayan başörtülü öğrencinin avukatı açıkladı: Saldırı doğrudan başörtüsüne!
Karaköy'de yolda yürüyen G.İ.'yi darp eden Semahat Y.'nin tutuklanmasının ardından AHaber Gece Ajansı'na katılan mağdurun avukatı Av. Ömer Faruk Karagüzel, saldırının doğrudan başörtüsüne olduğunu belirtti.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 17.11.2019 | 01:48
- Güncelleme Tarihi: 17.11.2019 | 01:51
İstanbul Karaköy'de yolda yürüyen iki başörtülü kadına yoldan geçen bir kadın durup dururken saldırmış, olay güvenlik kameralarına an be an yansımıştı. Sosyal medyada yayınlanan görüntüler sonrası tepkiler çığ gibi büyümüştü.
Karaköy'de yolda yürüyen G.İ.'yi darp eden Semahat Y., "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan tutuklandı.
Olayla ilgili darp edilen G.İ.'nin avukatı Av. Ömer Faruk Karagüzel AHaber Gece Ajansı'na bağlanarak açıklamalarda bulundu.
Karagüzel, "Henüz 19 yaşında olan müvekkillerimize karşı böylesine menfur saldırı gerçekleştirildi. Elbette burada müvekkillerimizin yaşından ziyade giydikleri kıyafetin bir önemi var. Ve bu kıyafet sebebiyle bir darba maruz kaldılar. Öncelikle bunun altını çizmek istiyorum.
Karaköy'de bahsi geçen nokta, oldukça işlek bir cadde, böylesine bir ortamda müvekkillerime karşı doğrudan hareket ederek müvekkillerimizi darp etmeye yeltenmiş. Kamera görüntülerine dikkatli bakılırsa saldırının doğrudan başörtüsüne karşı olduğu görülecektir. Yani burada kişiye dönük bir saldırı yok; doğrudan başörtüsüne karşı bir saldırı olduğunu görüyoruz. Kamera görüntüleri incelendiğinde ortaya çıkacaktır.
Müvekkilime karşı söyledikleri de çok ilginç, şunu söylüyor; "İslam köpekleri" şeklinde bir cümle kullanıyor. Bu cümlenin çok büyük bir önemi var; aslında saldırının maksadı da dini değerlere yönelik bir saldırı. Ve müvekkillerime aynı şekilde; "Saçınızı açın" beyanlarında bulunuyor. Mağdurların ifadelerinden aktarıyorum size.
Burada doğrudan kastın inanca, inancın gereği olarak takılan başörtüsüne olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum.
Müvekkillerim sakinleştikten sonra yakında bulunan Karaköy Polis Amirliği'ne gidiyorlar, şikayette bulunuyorlar, ilgili incelemeler yapıldıktan sonra kadın gözaltına alınıyor. Şüpheli yakalanıyor.
Burada kadın üzerine bırakılan suçlamalar dikkat çekici; hakaret var, tehdit var, halkı kin ve düşmanlığa tahrik var, başörtüsüne karşı doğrudan bir müdahale olduğu için vücut bütününü ihlalinden ötürü de savcı, ifadesini alıyor ve tutuklama talepli mahkemeye sevk ediyor.
Bugün içerisinde tutuklama gerçekleşti. Şüpheli sanık, cezaevine gönderildi. İddianamesi hazırlandıktan sonra biz de avukatları olarak süreci takip ederek, adaletin sağlanması için hukukun sağlanması için üzerimize düşen vazifeyi yerine getireceğiz.
Birtakım yazarlar, şahsın, psikolojik sorunlu olduğunu söylüyor. Böyle bir durum söz konusu değil. Biz Sulh Ceza Hakimliği'nin önünde kararın çıkmasını bekledik, o kadın da oraya geldi. O kadının haket-i ruhaniyesini gördük. Kadın gayet yaptığının, nasıl yaptığının farkında olan bir kadın. Zaten ifadesinde de 'ne ben şizofrenim ne ben hastayım ne de ilaç kullanıyorum' dedi, ve suçlamaları reddetti. Kendisinin o olmadığını söyledi.
Daha iki ay önce benzer bir olaya denk gelmiştik, pek çok olay var bu şekilde. Bunların doğrudan doğruya bir başörtülü şahsın kimliğine yönelik olduğunu, tahammülün sınırları zorlanıp artık fiili müdahaleye döndüğünü ve bunlara karşı hakimlerin ve savcıların üzerilerine çok büyük sorumluluk düşüyor. Bugün yapılan bu tutuklama birilerine ibret olması açısından kayda değer olduğunu düşünüyorum.