Pendik'te hamile kadının bulunduğu araca saldırıya ilişkin davada önemli gelişme
Pendik'te hamile kadının bulunduğu araca saldırı olayına ilişkin haklarında dava açılan Hasan ve Hüseyin Sel kardeşlerin yirmişer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına devam edildi. Mahkeme hakimi, genel ahlak ve kamu güvenliğinin gerekli kıldığı bir durum söz konusu olmadığından duruşmanın gizli yapılması talebinin reddine karar verdi.
Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Hüseyin Sel ile avukatları katıldı. Duruşmada, Yunus Emre Bahçıvan ve avukatı da hazır bulundu.
Duruşmaya katılan Ali Turabi Doğanay, "Olayı sosyal medya yoluyla öğrendim. Şiddete yönelik bir eylemdir. Gördüğüm manzara karşısında etkilendim. Sade bir vatandaş olarak davaya katılma talebinde bulunuyorum." dedi.
Sanık Hüseyin Sel'in avukatı Devrim Dinç de öncelikle duruşmada oturumların kapalı yapılmasını talep ettiklerini belirterek, "Katılma talebinde bulunan beyefendinin bu davayla hiçbir alakası yoktur. CMK'nın 182. maddesi gereğince de bu nedenle oturumların kapalı yapılmasını sırf bu yüzden istiyoruz. Müvekkillerimin özel hayatı ihlal edilmektedir. Çok farklı şekillerde sosyal medyaya yansımaktadır. Çıkan haberlerden dolayı müvekkillere ait iş yerleri saldırıya uğradı. Çocuklarına garip garip mesajlar, mailler atılıyor." dedi.
Müşteki Yunus Emre Bahçıvan'ın avukatı Adem Yavuz Arslan da gizli duruşma yapılmasını gerektirecek bir sebep olmadığından bu talebin reddini istedi.
Mahkeme hakimi, genel ahlak ve kamu güvenliğinin gerekli kıldığı bir durum söz konusu olmadığından duruşmanın gizli yapılması talebinin reddine karar verdi.
"BİZİM MADDİ VE MANEVİ ZARARIMIZ GİDERİLMEDİ"
Söz verilen sanık Hüseyin Sel, daha önce verdiği ifadelerini tekrar ettiğini söyledi.
Sanık Sel'in avukatı Devrim Dinç de bir önceki duruşmada kendilerine, zararın giderilmesiyle ilgili süre verildiğini hatırlatarak, "Bahçıvan ailesinin kullanmış olduğu araçtaki zararın giderilmesi ile ilgili aracın gerçek sahibine ulaştık. Aracın bir şirkete ait olduğunu öğrendik. Zararın ne olduğunu sorduk. 10 bin 620 lira para talep edildi. Biz de kendilerine bu parayı ödedik. Kendilerinden de bir şikayetlerinin olmadığına dair yazı aldık ve mahkemeye sunduk." diye konuştu.
Müşteki Yunus Emre Bahçıvan da söz konusu aracın çalıştığı şirketin bir firmadan kiraladığını, araçta meydana gelen zararla kendisinin alakası olmadığını söyledi.
Eşinin zorlu bir hamilelik dönemi geçirdiğini aktaran Bahçıvan, "Eşimin genlerden gelen gen mutasyonu faktör 5 rahatsızlığı vardır. Bununla ilgili her gün kan sulandırıcı iğne kullanıyordu. Buradaki hassasiyetimizin bir kısmı da oradan geliyordu. Vücudundaki kan basıncındaki ani değişiklikler onun ve çocuğun sağlığı için çok önemliydi. Bu hassasiyetimizin bilinmesini istiyoruz. Bu olayın üzerinde durmamız, olaya karşı tepki vermemizin sebeplerinden biri de budur." diye konuştu.
Yunus Emre Bahçıvan'ın avukatı Adem Yavuz Arslan da araçtaki zararın kasko şirketi tarafından giderileceğini ifade ederek, "Bu nedenle sanığın zararı giderdiği yönündeki beyanlarını kabul etmiyoruz. Bizim hiçbir maddi ve manevi zararımız giderilmedi. Bizim ayrıca 'trafik güvenliğini tehlikeye sokma', 'hakaret' ve 'kasten yaralamaya teşebbüs' suçlarından yapmış olduğumuz ayrı bir şikayet var. Bu soruşturma henüz sonuçlanmadı. Eğer orada orada iddianame düzenlenmesi söz konusu olursa bu dosya ile birleştirilmesini talep ediyoruz. Bu nedenle soruşturmanın sonuçlanmasının beklenmesini istiyoruz." dedi.
Avukat Arslan, olay sebebiyle müvekkillerinin her ikisinin de psikolojik tedavi gördüklerini, bu yönde yaptıkları harcamalar bulunduğunu, bu nedenle hem maddi hem de manevi zararları olduğunu sözlerine ekledi.
Mahkeme hakimi, suçtan zarar görme ihtimali bulunmadığından Ali Turabi Doğanay'ın davaya katılma talebini reddetti.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusuna ilişkin dosyanın istenmesine karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "mala zarar verme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 5 yıl dörder aydan yirmişer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.