Askeri okulların kapatılması kararının gerekçesi yayımlandı
CHP, askeri okulların kapatılmasını düzenleyen hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açmıştı. Anayasa Mahkemesinin, iptal isteminin reddine ilişkin kararının gerekçesi Resmi Gazetede yayımlandı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 01.11.2019 | 14:17
Anayasa Mahkemesinin, askeri okulların kapatılmasına ilişkin düzenlemenin iptal isteminin reddiyle ilgili kararının gerekçesi tamamlandı.
CHP, askeri okulların kapatılmasını düzenleyen, 6756 sayılı "Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun"un ilgili hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açtı.
KARAR RESMİ GAZETEDE
Dava dilekçesinde TSK'nin temelini oluşturan askeri liseler, astsubay hazırlama okulları ile harp akademilerinin, mevcut öğrencilerin kazanılmış hakları gözetilmeden kapatılmasının eğitim ve öğrenim hakkını ihlal ettiği, adı geçen okullardan daha önce mezun olanlarla okulun kapatılması nedeniyle başka okullara nakledilen öğrenciler arasında eşitsizlik oluşturulduğu belirtilerek, kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürüldü.
Anayasa Mahkemesinin, iptal isteminin reddine ilişkin kararının gerekçesi Resmi Gazetede yayımlandı.
Gerekçede dava konusu kuralların, Harp Akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okullarının kapatılmasını ve buradaki öğrencilerin durumlarına uygun okullara yerleştirilmesini öngördüğü belirtildi.
Ülke güvenliğinin sağlanmasında doğrudan sorumlu TSK'nin bu sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirebilmesi için askeri personel eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmasının kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olduğu vurgulandı.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün FETÖ tarafından TSK içindeki mensupları vasıtasıyla gerçekleştirildiğinin yargı mercilerince tespit edildiği hatırlatılan gerekçede, örgüt hakkındaki soruşturma ve kovuşturmalarda, örgütün en çok önem verdiği ve en fazla kadrolaştığı devlet kurumunun TSK olduğu, bu kadrolaşmasının uzun yıllar önce başladığı ve gizlilik içinde yürütüldüğünün belirlendiği kaydedildi.
"BAZI TEDBİRLERİN ALINMASI KAÇINILMAZ"
Albay ve generalliğe kadar yükselen örgüt mensuplarının darbe girişiminden sonra yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda belirlendiği ve ordudan ihraç edildikleri hatırlatılan gerekçede, şu tespitlerde bulunuldu:
"Belirtilen durum karşısında adı geçen örgütle mücadelenin etkin bir şekilde sürdürülebilmesi, darbe tehdidinin giderilebilmesi ve tekrar etmesinin önlenmesi için yetkili makamlarca bazı tedbirlerin alınması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu tedbirlerden biri de askeri personel yetiştirme sisteminin yeniden yapılandırılmasıdır.
Askerlik hizmetinin milli güvenliğin sağlanmasındaki önemi ve ağırlığı gözetildiğinde, TSK'nın personel rejimi veya askeri personelin eğitim sistemi konusunda diğer kamu kurumlarına nazaran farklı uygulamalar ve tedbirler öngörülmesi olağan karşılanabilir. Özellikle olağanüstü hal ilanına neden olan olayın TSK içindeki bir örgüt tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsü olduğu göz önünde bulundurulduğunda, kuralların darbe tehdidinin giderilmesi ve bir daha tekrarlanmaması amacıyla getirildiği anlaşılmaktadır."
"EĞİTİM VE ÖĞRETİM HAKKINDA..."
Gerekçede, kurallarla anılan öğrencilerin sadece kapatılan eğitim kurumlarındaki eğitim ve öğrenime erişmelerine sınırlama getirildiği, eğitimine devam eden öğrencilerin Milli Eğitim Bakanlığınca, giriş sınavlarının yapıldığı tarihte aldıkları ortaöğretim yerleştirme puanları dikkate alınarak durumlarına uygun okullara nakledilmelerinin sağlandığı belirtildi.
Böylece milli güvenliğin, demokratik anayasal düzenin ve kamu güvenliğinin sağlanması ve korunması yönündeki kamu yararı ile eğitim ve öğrenim hakkı arasındaki makul dengenin gözetildiğinin altı çizilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Bu yönüyle kuralların eğitim ve öğrenim hakkına orantısız bir müdahalede bulunduğu, dolayısıyla ölçüsüz olduğu ileri sürülemez. Askeri liseler ve astsubay hazırlama okullarından mezun olanlar ile bu okullarda öğrenimine devam etmekte iken okulların kapatılması nedeniyle başka okullara nakledilenler aynı hukuki konumda değildir. Dolayısıyla belirtilen kişiler arasında eşitlik karşılaştırması yapılamaz.
Kurallar, Anayasa'nın olağan dönem hukuk düzeni yönünden öngördüğü güvence rejimini aşan bir düzenleme öngörmediğinden Anayasa'nın 15. maddesi yönünden ayrıca incelenmemiştir. Açıklanan gerekçelerle kurallar Anayasa'ya aykırı bulunmayarak iptal taleplerinin reddine karar verilmiştir."