YPG'nin gerçek yüzü "Syria The Backstage" belgeseliyle ortaya çıkacak
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, 28 Ekim'de ekranlarda yayınlanacak "Syria The Backstage" belgeselinde, ABD'lilerin, bölgedeki karar alıcıların nasıl karar verdiğini ve Obama döneminde nasıl yanlış kararlar alındığını anlattıklarını belirterek, "Bölgenin nasıl bir savaş çukuruna dönüştürüldüğü, uluslararası güç merkezlerinin kendi yararına olacak şekilde bu kararları aldırarak milyonlarca insanın öldürülmesine ve göç ettirilmesine sebep olduğunu, gerekçeleriyle ve birinci ağızdan şahitleriyle anlatıyoruz." dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 18.10.2019 | 11:30
Eren, Barış Pınarı Harekatı kapsamında TRT'nin bölgede yaşananları dünyaya duyurmadaki rolü ve kurumun çalışmalarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Barış Pınarı Harekatı'nda, bölgede yaşanan gelişmeleri anında yayınlamak, aynı zamanda tüm Türkiye'nin Mehmetçik'in yanında olduğunu onlara hissettirmek amacıyla geniş bir ekiple çalıştıklarını belirten Eren, ilk günden itibaren yaşananları canlı yayınlarla sınırdan izleyiciye aktardıklarını söyledi.
Yaklaşık 50 personel, 6 canlı yayın aracı, spikerler ve muhabirlerin, Akçakale ve Ceylanpınar'da izleyicilere gelişmeleri aktardığını ifade eden Eren, "Bizler harekat sırasında bu gelişmeleri izleyicilerimize bütün şeffaflığıyla aktarmak istiyoruz ki Mehmetçik'in bölgede yaptıklarından ve TSK'nin gelişmelerinden Türkiye haberdar olsun, dualarını eksik etmesinler diye." ifadelerini kullandı.
"DÜNYAYA OLAN BİTENİ AKTARMAK İÇİN TÜM EKİPLERİMİZLE SEFERBER OLDUK"
İbrahim Eren, Türkiye'de herkesin şu an birlik olduğunu, harekatın yanında olduklarını askerlere ve devlete hissettirdiğini belirterek, TRT'nin de bu durumu olduğu gibi aktarmaya çalıştığını dile getirdi.
Sahadaki ekiplerin hem harekatı analiz ettiğini hem de bugüne kadarki gelişmeleri izleyiciyle paylaştığını vurgulayan Eren, 7, 8 yıllık Suriye savaşının neticesini ve olası gelişmeleri izleyiciyle paylaştıklarını ifade etti.
TRT olarak harekat sırasında önemli bir görev yaptıklarını aktaran Eren, şöyle konuştu:
"Aslında sınır boyundan, kalabalık ekiple yaptığımız canlı yayınlar, bizim iletişim faaliyetlerimizin bir kısmını temsil ediyor. Çünkü biz, Suriye savaşının çıktığı ilk günden itibaren sadece ülkemize değil, tüm dünyaya olan biteni aktarmak için tüm ekiplerimizle seferber olduk, çalışıyoruz. Gerek World gerek Arapça gerekse Kürdi kanalımız olsun tüm dünyaya bu haberleri yansıtıyor. Aynı zamanda TRT Haber de, Türkiye'nin en çok izlenen haber kanalı olarak bölgedeki gelişmeleri çok aktif şekilde izleyicilerimize aktarıyor. Hem TRT Haber hem TRT Kürdi kanalında, PKK'nın bölgedeki etkinliğini kırmak, aynı zamanda PKK'nın unsurları olan YPG ve diğer terör örgütlerinin de kirli yüzlerini, kirli ilişkilerini açığa çıkartmak için birçok iş yaptık. TRT Kürdi'nin kurulduğu günden bugüne asıl amacı, Kürt vatandaşlarımıza hem kendi dilinde içerikler üretmek ama aynı zamanda PKK'nın kirli ilişkilerini ve kirli yüzünü deşifre etmek olmuştur."
Eren, TRT Kürdi olarak son yıllarda birçok çalışma yaptıklarını, bu kapsamda "Suriye Gündemi" ve "Rojava'nın Rüyası" adında programlar yayınladıklarını anımsattı.
TRT Kürdi çalışanı Gülay Demir'in babasının Nusaybin'de YPG-PKK saldırısı sonucu şehit edildiğini belirten Eren, "Gülay Hanım ve ailesine Allah'tan sabır diliyorum. Biz de TRT ailesi olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da onların yanlarında olup acılarını dindirmek için elimizden geleni yapacağız." dedi.
"PKK-YPG, EN BÜYÜK ZARARI BÖLGEDEKİ KÜRT HALKINA VERMEKTEDİR"
İbrahim Eren, "PKK-YPG, en büyük zararı bölgedeki Kürt halkına vermektedir. Biz de bunu yaptığımız işlerle tüm dünyaya ve Türkiye'ye duyuruyoruz." diye konuştu.
TRT World ve TRT Arapça kanalında da bugüne kadar birçok iş yaptıklarını, bu kapsamda "Gizli Tehdit", "Unutulan Çocuklar" ve "PKK'nın Ölüm Listesi" isimli belgeselleri izleyiciye sunduklarını aktaran Eren, geçen yıl "Küllerinden Doğan Cerablus" belgeselinin En İyi Yapım Ödülü'nü, "Suriye'nin Katliam Evleri" belgeselinin de Uluslararası Yayıncılar Birliğinin (AIBS) insan hikayeleri dalında ödül aldığını kaydetti.
En son hazırladıkları, fragmanlarını ve tanıtımlarını yayınladıkları "Syria The Backstage" belgeseline değinen Eren, şöyle devam etti:
"Bu belgesel, Suriye'nin arka planında neler olduğunu anlatıyor. 7, 8 yıldır maalesef bölgede çok kanlı ve acı bir savaş var. Bu savaştan Suriye dışında en çok etkilenen ülkelerden biri de Türkiye. Bu belgeselde sadece Amerikalıların ağzından, bölgedeki karar alıcıların nasıl karar verdiği, Obama döneminde nasıl yanlış kararlar alındığı ve bölgenin nasıl bir savaş çukuruna dönüştürüldüğü, insani düşüncelerden yoksun bir şekilde uluslararası güç merkezlerinin kendi yararına olacak şekilde bu kararları aldırarak milyonlarca insanın öldürülmesine ve bölgeden göç ettirilmesine sebep olduğunu, gerekçeleriyle ve birinci ağızdan şahitleriyle anlatıyoruz."
BELGESEL 28 EKİM'DE EKRANLARA GELECEK
Belgeselde YPG'ye katılmış ancak daha sonra YPG'nin işlediği insanlık suçlarını gördükten sonra ayrılan bazı ABD'lilerle yaptıkları röportajlar olduğunu aktaran Eren, "Bu belgeselde Amerikalıların savaşa nasıl girdiklerini, orada YPG'yi nasıl oluşturduklarını, mesele bir YPG terörist devleti olma noktasına geldiğinde Türkiye ile çatışmayı hangi gerekçelerle zamanında göze aldıklarını anlatıyoruz. Bu gerçekten özellikle Batılı izleyenler için bölgede olan bitenin gerçek nedenlerini anlamalarını sağlayacak bir belgesel oldu. 6 bölümlük Syria The Backstage belgeselimiz, 28 Ekim'de ilk bölümüyle ekrana gelecek." diye konuştu.
Eren, Barış Pınarı Harekatı'ndan sonra Türkiye'ye karşı dünyada büyük bir kara propaganda ve mesnetsiz suçlamalar seferberliği oluştuğunu belirterek, Türkiye'nin uluslararası hukuk ve insan hakları açısından herhangi bir konuda suçlamaya tabi olacak bir hareketin içerisinde olmadığını vurguladı.
Bölgede Türkiye aleyhine yapılmak istenen büyük bir plan olduğunu, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı ile gerekli yerde gerekli müdahaleyi yaptığını anlatan Eren, "Kendi meşru müdafaa sınırlarımız içerisinde terörizme karşı duvarlarımızı koyduk, sınırlarımızı ördük. Biz TRT'nin tüm kanallarıyla, tüm ekibimizle ve TRT'nin haberlerini alıp ileten tüm vatandaşlarımızla bu kara propagandaya karşı var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.