AK Parti'den Mustafa Akıncı'nın "Barış Pınarı Harekatı" açıklamalarına sert tepki
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Barış Pınarı Harekatı’mıza karşı yaptığı açıklama basiretsizlik ve saygısızlıktır. Türkiye’yi terör örgütleriyle diyaloga davet etmek, Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan birine yakışmaz. Böyle bir sorumsuzlukla o makam yan yana durmaz.” dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 13.10.2019 | 10:36
- Güncelleme Tarihi: 13.10.2019 | 13:09
Çelik, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Barış Pınarı Harekatı'na yönelik açıklamalarına ilişkin sosyal medya hesabı Twitter'dan paylaşımda bulundu.
"BASİRETSİZLİK VE SAYGISIZLIKTIR"
"Akıncı'nın Barış Pınarı Harekatı'na karşı yaptığı açıklamanın basiretsizlik ve saygısızlık" olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi terör örgütleriyle diyaloğa davet etmek, Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan birine yakışmaz. Böyle bir sorumsuzlukla o makam yan yana durmaz. Sayın Akıncı ayrıca Kıbrıs Türklerinin zulümden kurtulmasını sağlayan Kıbrıs Barış Harekatımızı da eleştirmiş. Cumhurbaşkanı olduğu ülkenin kurtuluşunu sağlayan bir harekatı eleştiren kişi konumuna düşmüştür Sayın Akıncı. Barış Pınarı Harekatı, bir cinayet şebekesi olan terör örgütüne karşı yapılıyor. Sayın Akıncı, terör örgütüne karşı tek bir cümle kuramıyor ama teröre karşı mücadelemizi eleştiriyor. Bu açık bir saygısızlıktır.
Sayın Akıncı, ülkemiz Barış Pınarı Harekatı ile bir cinayet şebekesine karşı mücadele ediyor. Size bu cinayet şebekesinin alçak saldırıları sonucu, sadece son birkaç günde içinde bebekler de olan kaç vatandaşımızın, kaç askerimizin şehit olduğunu hatırlatırım. Sayın Akıncı, size Kıbrıs Barış Harekatı'nın hangi soykırım ve cinayet şebekesine karşı yapıldığını hatırlatmak zorunda kalmamız da çok üzücüdür. Şehit olan arkadaşlarınızın hatırına bu basiretsiz ve saygısız dili kullanmamalıydınız."
Kıbrıs Barış Harekatı'nın bir cinayet şebekesine karşı yapıldığını ve barışı tesis etmiş bir harekat olduğunu vurgulayan Çelik, "Barış Pınarı Harekatı da bir cinayet şebekesine karşı yürüttüğümüz terörle mücadeledir." vurgusunu yaptı.
Bu mücadelelerde kimin yanlarında kimin karşılarında durduğunu unutmadıklarını, unutmayacaklarını vurgulayan Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Akıncı, keşke adınızı haklı ve meşru olandan yana yazdırsaydınız. Keşke bir Cumhurbaşkanı olarak terör örgütleriyle diyalog çağrısı yapan kişi olmasaydınız. Bu açıklamaları kınıyoruz. KKTC'deki kardeşlerimizi temsil etmeyen bu açıklamalar, Akıncı için kara lekedir. Dün Kıbrıs Barış Harekatı'nı yaparken hangi iradeye sahipsek bugün de Barış Pınarı Harekatı için aynı iradeye sahibiz."
MUSTAFA AKINCI NE DEMİŞTİ?
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla yürütülen Barış Pınarı Harekatı dördüncü gününde tepki çeken bir açıklama yapmıştı.
Mustafa Akıncı'nın açıklaması şöyle:
"Bazen sessiz kalmak söyleyecek sözünüz olmadığından değildir. Bazen durumlar o kadar karmaşıktır ki, bazı kestirmecilerin kolaycılığında "Evet" ya da " Hayır "la geçiştirilmesi mümkün değildir. Söyleyeceklerinizle durumu etkileme olanağını göremediğiniz durumlarda sessiz kalmak da gerekebilir. Ancak Türkiye'nin Suriye'deki son operasyonu konusunda sürekli üzerime geliniyor. Kimi görüşümü merak ettiğinden, ama bir çoğu da kendi politik amaçlarına malzeme yapmak telaşı ile sabırsızlanıyor. Bazı çok bilmişler de bu sessizlik üstüne komplo teorileri bile icat etmeye başladılar. Bu durumda ne düşündüğümü açıklamak kaçınılmaz oldu: Herşeyden önce içimizde Türkiye'nin iyiliğini ve terör belasından kurtulmasını istemeyen olduğuna inanmıyorum. Mesele "Türkiye'nin iyiliği nerededir?" sorusunun yanıtındadır. Bu sorunun gerçek muhatabı elbette Türkiye'de yaşayanlardır. Ama benim inancım Suriye topraklarının artık neredeyse 10. yılına girmekte olan savaşa doyduğu noktasındadır. On yıldır akan kan bundan böyle de akmaya devam ederse barışa ulaşmak mümkün olmayacaktır. Bana göre Türkiye'nin mutlu ve huzurlu geleceği Türkü – Kürdü – Arabı ve Türkmeni ile tüm bölge halklarının dialog içinde inşa edecekleri bir düzenle mümkün olacaktır. Suriye'nin toprak bütünlüğü içinde kendi sınırlarına sahip çıkabileceği ve Türkiye'nin de kendi sınırlarını güvende hissedebileceği bir durumun yaratılması gerekiyor. Bunun için kanımca Türkiye ile Suriye arasında en erken zamanda ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin büyük yararı olacaktır. Bunun da ötesinde Türkiye'nin Mısır dahil diğer bölge ülkeleriyle bozulan ilişkilerinin de düzeldiğini görmek en büyük dileğimdir. AB ile kavgalı değil işbirliği içinde bir Türkiye herkes için daha iyi olacaktır. 1974 yılında 27 yaşındayken, Faşist Yunan Cuntasının neden olduğu Türkiye'nin askeri harekatında ben de her genç Kıbrıslı Türk gibi görev aldım. Lefkoşa'da Dereboyu'ndaki savaşta arkadaşlarım yanımda şehit düştüler; pek çoğumuz gibi ben de savaşın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu nedenle savaşın acılarını hiç bir toplumun yaşamasını istemem. Türk- Kürt- Arap hiçbir çocuğun burnunun kanamasını arzulayamam. Daha önce de söyledim 1974'te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce dialog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir."