İstiklal Caddesi'nde öldürülen Halit Ayar’ın katillerinden pes dedirten savunma
Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde İTÜ’lü Halit Ayar’ın bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan 2 zanlı sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Sanıkların sabıka dosyalarının kabarıklığına rağmen serbestçe dolaşmaları tartışılırken dün verdikleri ifadeler de herkesi şaşırttı. Parkta uyuşturucu içtiklerini anlatan Emra Yaşar, "Ben bugüne kadar kimseyi öldürmedim. Serbest kalmak istiyorum” ifadelerini kullandı. Katil zanlılarının daha önce işledikleri suçlar nedeniyle tutuklandıkları ve Kırklareli Açık Cezaevi'nde birlikte kaldıkları ortaya çıktı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 10.09.2019 | 10:25
- Güncelleme Tarihi: 10.09.2019 | 10:31
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) mezunu elektrik mühendisi Halit Ayar (23),geçtiğimiz Cumartesi akşamı Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde Tünel tramvay durağında kendisinden para isteyen şahıslara olumsuz yanıt vermesi sonucu bıçaklanarak öldürülmüştü. Ayar'ı öldüren şüpheliler Emra Yaşar ile Erhan Kurdal, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. İki şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Şüpheliler, emniyette ifade verdikleri için savcılıkta ifadeleri alınmadan dosya üzerinden 'Yağmaya teşebbüs' ve 'Kasten öldürme' suçlarından tutuklanma talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
"SERBEST KALMAK İSTİYORUM"
Nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan ve burada savunma yapan şüpheli Emra Yaşar, "Şu an Kırıkkale Cezaevinde mahkumum. Olay zamanında parkta uyuşturucu içiyorduk. Erhan çocukluk arkadaşımdır. Onunla beraber takılıyordum. Evde bana hançer, bıçak gösterdi. Onları evime götürüp, asacaktım. Taksime çıkıp alkol aldık. Erhan ile onların tartıştığını gördüm. Ayırmak için yanlarına gittim. Onlar yanlış anlayıp, bana vurmaya başladılar. Aklıma hançer geldi. Onları korkutmak için çıkarıp salladım. İçkiliydim. Kamera kayıtları var. Ayırmaya giderken bana vurdular. Çok üzgünüm. Ben bugüne kadar kimseyi öldürmedim. Serbest kalmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
"KEŞKE YAŞANMASAYDI"
Habertürk'te yer alan habere göre; savunmasını yapan Erhan Kurdal ise, "Arkadaşımla gündüz buluşup dışarı çıkmıştık. Böyle bir olay gerçekleşti. Pişmanım. Bende silah yoktu. Arkadaşımda bıçak vardı. O kişinin bıçaklandığını görmedim. Daha sonra memur arkadaşlardan öğrendim bıçaklandığını. Alkollüydük. Mevzu neden çıktı onu dahi bilmiyorum. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Arkadaşım kaçınca karşı taraf kalabalık olduğu için tek kalmamak için ben de kaçtım" şeklinde konuştu.
Ayar'ı öldürdükleri iddiasıyla nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan şüpheliler 'Yağmaya teşebbüs' ve 'Kasten öldürme' suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildi.
"BEN BUNU SAVUNMAM"
Şüpheli Emra Yaşar'ı savunması için CMK'dan atanan avukatın şüpheliyi 'Ben bunu savunmam' diyerek reddettiği ve barodan başka bir avukatın atandığı öğrenilirken, Emra Yaşar'ın 2015 yılında 'gasp' suçundan cezaevine girdiği ve kapalı cezaevindeki süresini tamamladıktan sonra açık cezaevine gönderildiği kaydedildi.
HALİT'İN KATİLLERİ CEZAEVİNDEN ARKADAŞ ÇIKTI
Kırklareli Açık Cezaevi'nde birlikte kalan Ayar'ın katil zanlıları Emra Yaşar ile Erhan Kurdal'ın cezaevinde de sürekli birlikte hareket ettikleri ve iyi arkadaş oldukları öğrenildi. Yaşar ile Kurdal'ın cezaevinde sürekli spor yaptıkları belirtilirken, birbirlerinden hiç ayrılmadıkları ifade edildi. Cezaevinden izne çıkan Yaşar'ın, tahliye olan Erhan Kurdal ile İstanbul'da buluştukları öğrenildi.
"SUÇ MAKİNESİ KONUMUNDA BULUNAN KİŞİLERLE İLGİLİ OLARAK YENİ DÜZENLEMELER YAPMAK GEREKİYOR"
Hukukçular, cinayet şüphelisi Emra Yaşar'ın cezaevinden izinli çıkmasıyla ilgili hukuki süreci değerlendirdi.
İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, "Bu son cinayet itibariyle şüpheli konumunda bulunan ama daha önce işlediği suçlardan dolayı hükümlü konumunda bulunan bir suç makinesinden söz ediyoruz. Bizde hukukilik ve kanunilik birbirine çok karıştırılır. İnfaz yasası hükümlerine göre ailesiyle görüşebilmek için mazeret nedeniyle falan izin alma olanağının bulunmuş olması, yasamızın ona verdiği bu konumda bulunan bir kimseye dahi verdiği bir imkan gibi gözüküyor. Öyle anlaşılıyor ki infaz yasamızda bu son olayla ilgili olarak bize verdiği ders olarak almamız gerekir ki bir değişiklik yapmamız gerekiyor. Daha çok evrensel hukukun genel kabule ulaştığı kurallardan hareketle bir infaz hukukunda değişikliğe gitmek suretiyle böylesine suç makinesi konumunda bulunan kişilerle ilgili olarak yeni düzenlemeler yapmak ve onun öğrendiğimize göre geçmişinde de işlenmiş olan ama infaz edilmiş olan 15 ayrı suçunun da gözetilmesi suretiyle, bu tür kişilerle ilgili olarak bu tür izin mekanizmalarının çalıştırılmamasına gerektiğine karar vermek böyle bir düzenleme yapmak gerekiyor. Bu olayın bize anlattığı olgu budur diye düşünüyorum" dedi.
"BU İNFAZ YASASINDA YENİ BİR ŞEY DEĞİL"
Avukat Turgay Demirci de Halit Ayar'ın öldürdüğü iddia edilen şüphelinin hükümlü olduğunu belirterek şunları söyledi:
"İnfaz yasası hükümleri uyarınca aldığı cezanın beşte birini çeken ve cezaevinde iyi hali olan, cezaevinin görüşü alınarak savcının talimatıyla mazeret ya da iş bulma izni veya ailesiyle sosyal çevresiyle bütünleşebilmek açısından 3'er günü geçmemek üzere 1 yılda en fazla 9 güne kadar izin alınabiliyor. Zannedersem burada böyle bir izin söz konusu. İzne ayrıldıktan sonra da şahıs söz konusu bu saldırıyı gerçekleştirmiş oluyor. Burada o geçmişte işlediği 15 ayrı sabıka ayrı bir şey. Çünkü bu hükümlü. 15 tane ayrı şeyden dolayı bir tutuklaması olsa zaten bu izni alması mümkün değil. Onlar denetimli serbestliklere uğramıştır, bir şekilde infazı bitmiştir onların. Bu son gasptan aldığı iyi halden izin alma söz konusu. Sivil hayata uyum sağlayabilmek açısından, onların kendi aileleriyle görüş sağlayabilmek açısından.. Bazı bu açığa çıkanlarda bayram izinleri gibi bazı izinler iş arama izni gibi izinler uygulanıyor. Bu infaz yasasında yeni bir şey değil. Uygulamada sıkça olan. Burada kriter beşte birlik süreyi geçirmiş olmak, açığa (açık cezaevi) çıkmaya hak kazanmak ve iyi halli olmak ."
"CEZAEVİNE GİREN HERKES YÜZDE 99 İYİ HALLİ OLARAK KOŞULLU SALIVERMEDE VE AÇIĞA AYRILMADAN YARARLANIYOR"
Avukat Muammer Küçük de infazın amacının iyileştirme, topluma yeniden kazandırma olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bunlara uygun bir ceza infazı gerçekleştiremiyoruz. Bu nedenle bizde cezaevine giren herkes yüzde 99 iyi halli olarak koşullu salıvermede ve açığa ayrılmadan yararlanıyor. Ne kadar izin hakkı varsa onları da kullanıyor. 15 ayrı suçtan kaydının olması tabii bunlardan ne kadarından mahkum olmuş olmamış onu bilmiyorum. Cezaevinden izne ayrıldığına göre infaz edilmekte olan cezası demek ki yağmayla ilgili olan. Cezaevine 2014 yılında girmişse zaten infaz yasasına göre 1 Temmuz 2016 yılından önce olduğu için diyelim ki 10 yıl ceza almış olsa zaten 5 yılını cezaevinde geçirmesi gerekiyor. 2 yılda denetimli serbestlikten yararlanacak o zaman 3 yılını geçirmesi gerekiyor. Zaten infaza göre 7 yıldan az kaldığı için zaten açığa ayrılacak. Yani çok kısa. Bizde verilen cezalar kağıt üstünde kalıyor" diye konuştu.