Son dakika! Başkan Erdoğan'dan ABD'ye Suriye tepkisi: Biz bunlara eyvallah der miyiz

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir'de AK Parti İl Başkanlığı'nda açıklamalarda bulundu.
İşte Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Ülkemizde siyasetin milletten koptuğu dönemde AK Parti, milletin davasının sözcülüğünü üstlenerek ortaya çıkmıştır. Ülkemizin AK Parti iktidarları döneminde son 17 yılı, her alanda böyle başarılara imza attığımız iftihar yıllarıdır.
FATURAYI KENDİMİZE KESECEĞİZ
Bazı yerlerde hedeflerimizin gerisinde kalmışsak, bir çok belediyeyi kaybettiysek, bunun faturasını millete değil, kendimize keseceğiz. Demek bir yerde yanlışımız var. Şahsımdan başlayarak, il ilçe teşkilatları kadın ve gençlik kolları hatta üyelere kadar muhasebeyi böyle yapmalıyız. Milletimize her alanda çok daha iyi hizmetler vermeliyiz. Sorumluluğumuzdaki bakanlıklarla ülkemizi en iyi şekilde yönetmeliyiz. Milletimize huzur, güven ve refah içinde yaşayacağı bir ülke sağlamak en önemli vazifemizdir.

GELİR GELMEZ İŞÇİLERİ KAPININ ÖNÜNE KOYDULAR
Milletimizin her kesimine sahipsiz olmadığını hissettirmeliyiz. İstanbul başta olmak üzere çeşitle belediyelerden işten çıkartılan insanların feryatlarını duyuyoruz. Tam tersi olsa gökkubbeyi bizim üzerimize yıkmak isteyeceklere bakıyoruz. En ufak bir ses çıkarmıyorlar. Bunlar gelir gelmez işçileri iş yerlerinden çıkarmaya, kapıların önüne koydular.

DİYARBAKIR'DA DESTANSI BİR MÜCADELE VERİLİYOR
Aynı şekilde Diyarbakır'da analar evlatlarını bölücü örgütün elinden kurtarmak için destansı bir mücadele veriyor. İnsan hakları diyerek her fırsatta ortalığı ayağa kaldıranlardan en küçük bir ses seda duydunuz mu, yok. Hani vardı ya Cumartesi anneleri... Kıyamet kopuyor muydu? Kopuyordu. O zaman oraya gelen sanatçılar, şimdi evlatları dağa kaçırılan annelerin yanına uğradılar mı? Üstelik dalga geçiyorlar. Bu iki yüzlüler işçileri, anaları yalnız bırakıyor diye biz de geri duracak değiliz. Taksim'de 12 ağacın yeri değişti diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Geziciler ormanlar yakılırken sesleri çıkıyor mu? Bizler kimin çevre dostu olduğunu milletimize anlatmamız lazım. Bu HDP denilen partinin nasıl bir parti olduğunu, PKK'ın bu partinin arkasında ne emelleri olduğunu anlatmamız lazım.

HER TÜRLÜ DESTEĞİ BİZ VERECEĞİZ
Şov yapmaktan başka bir şeye yaradıklarını görmediğimiz muhalefet belediyesinden kalan boşluğu biz kapatacağız. Seçimi kazanamamak bizim sorumluluğumuzdur, bunun sonuçlarının milletimize fatura edilmesine göz yumamayız. Ekmeklerinden edilen insanların mücadelesine her türlü desteği biz vereceğiz.

FAİZLER DÜŞECEK
Türkiye'nin önünde güvenlikten ekonomiye acil mesafe katetmesi gereken kritik alanlar var. Enflasyon düşüyor, faizler iniyor, daha da düşecek. Perşembe para piyasası kurulu toplanıyor. İnanıyorum ki faizler daha da düşecek. Faiz düştükçe enflasyon da düşecektir, bunu göreceksiniz. Kur istikrarı sağlandı, ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre büyüdük. İstihdam artıyor, ihracatımız rekorlar kırıyor. Cari açığımız tarihimizde hiç olmadığı kadar iyi bir seviyeye geldi. Piyasalarda gözle görülür bir kıpırdanma var. Yeniden büyümeyi güçlendirme.. Bu aşamaya geçiyoruz.

BİZ BUNLARA EYVALLAH DER MİYİZ?
Suriye'de kurulan tuzağı kısmen bozduk. Şimdi gündemimizde Fırat'ın doğusu var. Onu da bir kaç hafta sonda yoluna koyacağız. Sayın Trump'la ABD'de yüz yüze bu konuları ele alacağız. Ne gibi adımlar atacağımızı konuşacağız. Çünkü uygulama ile söylenenler birbirini tutmuyor. Suriye'nin kuzeyinde YPG PYD gibi teröristlere eğitim veriliyorsa bunu kabul etmemiz, hazmetmemiz mümkün değil. Kiminle savaşacak bunlar? Tek ülke var savaşacakları Türkiye... Biz bunlara sessiz kalabilir miyiz? Biz bunlara eyvallah der miyiz?

KAPILARI AÇARIZ
Bize verilen sözler var. İdlib'te bir takım sorunlar yaşanıyor. Bu sorunları asla tek başımıza yüklenemeyeceğimizi Avrupa'ya açıkça ilan ettik. Dedik ki ya bu yükü paylaşacaksınız, ya da kapıları açarız. Çünkü 40 milyar dolar gibi bir rakamı biz harcadık. Ama gelen destek 3 milyar euro civarında. Bu yüke biz nasıl katlanacağız? Kusura bakmasınlar. Oldu oldu, olmadı kapıları açmaktan başka çare yok. Hep biz mi düşüneceğiz? Biraz da onlar düşünsün. Suriyelilerden 3 binini kendimizin sağladığı güvenlik bölgeye yerleştirdik. Güvenli bölgede en az bir milyon insanı iskan etmeyi düşünüyoruz. Bu sağlanırsa dönüşler artacak.