Evlat Nöbeti tutan ailelerden HDP'li vekile tepki: Bizimle dalga geçme
HDP Diyarbakı İl Başnalığı'nın önünde evlatlarını PKK'nın elinden kurtarmak isteyen annelerin başlattığı eylem devam ediyor. Eyleme katılan ailelerin sayısı 11'e çıktı. Ailerin partinin il binası önünden kaldırılması için polislerle görüşen HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz ve HDP İl Başkanı Zeyyat Ceylan, skandal bir harekete imza attı. Aydeniz, il binasına girerken, oturma eylemi yapan ailelere Kürtçe "Merhaba, Kolay gelsin sizlere." dedi. Bunun üzerine aileler, Aydeniz'e, "Hem çocuklarımızı götürüyorlar hem de bizimle dalga geçiyorlar." ifadesiyle tepkilerini dile getirdi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 06.09.2019 | 12:59
- Güncelleme Tarihi: 06.09.2019 | 13:06
Çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'nin aracı olduğunu iddia ederek önceki gün HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen anneler Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in başlattığı oturma eylemine 17 yaşındaki oğlu Yusuf Begdaş'ın kaçırıldığını belirten Celil Begdaş da katıldı.
AİLELER GELMEYE DEVAM EDİYOR
Malatya'dan anne Sadiye Özbey, Gaziantep'ten anne Songül ve baba Şevket Altıntaş, Mardin'den anne Emine ve baba Şehmus Kaya, çocuklarının Mersin'den Rahime Uymaz da yeğeninin terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak, dün geldikleri kentte Diyarbakır annelerinin yürüttüğü oturma eylemine dahil oldu.
Askere gitmeye hazırlanırken 5 yıldır haber alamadığı oğlu Arafat Balta için Dicle ilçesinden gelen anne Sabiha Balta ile 4 yıl önce kaçırılan 17 yaşındaki oğlu Fırat Savur için Bağlar ilçesinden gelen anne Meryem Savur da dün eyleme katılarak, HDP'ye tepkilerini dile getirdi.
EYLEMİN 4. GÜNÜNDE BİR AİLE DAHA KATILDI
Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesinin Dokuzçeltik köyünden gelen Aysel Koyun, 3 çocuğundan dağa kaçırılan Neşat Koyun'dan 4 yıl, 7 ay, 21 gündür haber alamadığını belirterek oturma eylemine dahil oldu. Oğlunun kaçırıldığında 17 yaşında olduğunu ifade eden anne Koyun, beraberinde annesi Azime Koyun ile oturma eylemine katıldı. Anne Koyun, Diyarbakır annelerinin oturma eylemini televizyonda gördüğünü, oğluna kavuşmak için bugün eyleme katıldığını söyledi.
"Oğlum sabah evden çıktı, bir daha da geri dönmedi. Gittiğinde 17 yaşındaydı." diyen Koyun oğlundan bir kez haber aldığını anlattı. Koyun, "İnternette çocuğumun dağda olduğunu gördüm. Buraya oğlum için geldim, oğlumu istiyorum. Çocuğumu geri getirsinler, çok istiyorlarsa kendi çocuklarını göndersinler. Oturma eylemini gördüğüm zaman bir umutla 'benim de çocuğum gelir, bir haber alırız' diye buraya geldim." şeklinde konuştu.
ANNELERDEN HDP'Lİ MİLLETVEKİLİNE TEPKİ
HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz ve HDP İl Başkanı Zeyyat Ceylan, ailelerin partinin il binası önünden kaldırılması için polislerle görüştü. Görüşmenin ardından Aydeniz, il binasına girerken, oturma eylemi yapan ailelere Kürtçe "Merhaba, Kolay gelsin sizlere." dedi. Bunun üzerine aileler, Aydeniz'e, "Hem çocuklarımızı götürüyorlar hem de bizimle dalga geçiyorlar." ifadesiyle tepkilerini dile getirdi.
"TARİH BUNLARI KAYDEDECEK"
HDP binası önünde nöbet tututan annelerle ilgili konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "Benim söylememden ziyade İstanbul'dan Diyarbakır'a gidip PKK'lıları kucaklayanlara, bölücüleri kucaklayanlara sormak lazım. Biz bugüne kadar söyleyeceğimizi söyledik. Esas İstanbul seçmeninin kendi ve vermiş olduğu reyi bölücüleri meşruiyete taşımak için kullananlara sormak lazım. Esas itibarıyla kendi üzerine düşen yükümlülükleri değil, Türkiye'nin yıllarca canını acıtan, Türkiye'yi ekonomik, sosyal ve birlik ve beraberlik konusunda sıkıntıya düşürmeye çalışan terör örgütüne oradaki çocuklara, annelere göstermediği şefkati göstermeye çalışanlara sormak lazım. Esas itibarıyla başka meselelerde Türkiye'yi ayağa kaldıran, hepimizi gayri medenilikle suçlayan, bizi insan dışılıkla suçlayan, en ufak bir meselede elindeki bütün kötü tozları bizim üzerime atmaya çalışanlara sormak lazım bu kadar açık ve net. Cumhuriyet tarihinin en önemli mücadelelerini gerçekleştiriyoruz. Bu mücadeleyi bertaraf etmek için kollarını sıvamış olanları tarihe havale ediyorum. Bunda öğretim üyeleri var, bunda akademisyenler var. Bunda basın yayın organlarında buna duyarsızlık gösterenler var. Biz hepimiz öleceğiz, tarih bunları kaydedecek." dedi.