Son dakika: Arafat'ta Vakfe Duası
Haccın en önemli rüknü vakfe için Arafat'ta bulunan hacı adayları, Diyanet İşleri Başkanı Profesör Ali Erbaş eşliğinde Arafat'ta 'Vakfe Duası'nı yaptı.
Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda bulunan hacı adayları, hacı olabilmek için son görevlerini ifa etmek ve haccın üç farzından en önemlisi olan Arafat Vakfesi için bugün itibariyle Arafat'a çıktı.
Öğle namazını eda eden Hacı adayları sonrasında Diyanet işleri Başkanı Profesör Ali Erbaş eşliğinde Vakfe Duası'na eşlik etti. Hacı adayları burada hep birlikte dua etti. Duanın ardından Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş "Allah 'Hac'cınızı kabul etsin."diyerek herkesi kucaklaşmaya davet etti.'
70 TANE TAŞ TOPLAYACAK
Bayramdan bir gün önce yapılan Arafat Vakfesi için Türk Hacılar, Terviye günü yani arife gününden bir gün öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kiraladığı araçlarla ihramlı olarak Arafat'a götürüldü.
Vakfe duasının ardından artık hacı olan Müslümanlar, Müzdelife'ye hareket edecekleri vakte kadar da ibadet ve dualarını sürdürecek. Müzdelife'den nohut büyüklüğünde 70 tane taş toplayacak olan hacılar, gecenin bir kısmını burada geçirip Müzdelife Vakfesi'ne duracak.
HAC İBADETİNİ TAMAMLAYACAK
Hacılar ertesi gün Mina'da Cemerat denilen şeytan taşlama noktasında taşları atmaya başlayacak. Kesilecek kurbanların ardından Mina'dan Mekke'ye dönecek hacı adayları, Kabe-i Şerif'e yapacakları tavaf ve say ile hac ibadetini tamamlayacak.
VAKFE NEDİR?
"Vakfe" "durmak" demektir. Arafat Vakfesi ise belirlenen zamanda hac için ihramlı olarak Arafat sınırları içinde bulunmaktır. Arafat vakfesi, haccın en önemli rüknüdür. Çünkü süresi içinde orada bulunamayanlar o sene hacca yetişememiş sayılırlar. Hz.Peygamber "Hac Arafattır" buyurmuştur.
ARAFAT VAKFESİNİN ZAMANI
Arafat vakfesinin zamanı, Zilhiccenin 9. günü, yani Arefe günü öğleyin Güneş'in tepe noktasına gelip Batı'ya meyletmeye başladığı andan (Zeval vaktinden) bayramın birinci günü fecr-i sadık dediğimiz tan yerinin ağarmaya başladığı ana kadarki süredir. Bu süre içinde her ne halde olursa olsun (uykuda, baygın, vakfenin farkında olsun, ya da olmasın) bir an orada bulunan kimse vakfe farzını yerine getirmiş olur.