Hıncal Uluç'tan anlamlı 15 Temmuz sorusu!
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, bugünkü köşe yazısında 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi yaşananlarla ilgili bir yazı kaleme aldı. Hıncal Uluç yazısında, "O gece, Başbakan Binali Yıldırım "Hareket var" dedi. İstanbul'da, Ankara'da bomba sesleri vardı. Tanklar yürüyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'te tatildeydi. Harekatı öğrenir öğrenmez, bir Yunan adasında kendisi ve ailesini güven altına alması için bir motorlu kayık bile yeterdi. Şimdi, içimizde "Tayyip nefreti" ile yaşayanlar da var. Onlara da seslenerek istiyorum, herkesin düşünmesini. Başkan Recep Tayyip Erdoğan bir motora binip gitse, bugün ülke nerdeydi?. Biz neredeydik?. Siz nerdeydiniz?.." dedi.
İşte Hıncal Uluç'un bugünkü "15 Temmuz muhteşem direnişi olmasaydı" başlıklı köşe yazısı;
Dün sabah gazetemi açtım gene kahve masamda.. Birinci sayfada "Bacak kol nedir, vatana can feda" diye resimli haber vardı..
15 Temmuz gecesi, o hain kalkışmaya direnirken, kollarını, bacaklarını kaybeden, tedavileri hâlâ süren, ameliyat üstüne ameliyat geçiren isimsiz kahramanları, isimlendirmiş, önümüze koymuştu SABAH!.
Resimlere bakarken düşündüm!.
O kahramanlar olmasaydı..
O gece, FETÖ denen ve yurdu örümcek ağı gibi saran hainin galebesiyle sonuçlansaydı, Türkiye bugün ne halde olurdu?.
Ben ne olurdum?.
Olur muydum acaba?.
Bu sorunun yanıtını hepimiz, ama hepimiz, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in çocukları, hepimiz iyi düşünmeliyiz..
Ama şapkamızı önümüze koyup, isim, fikir, parti falan düşünmeden..
Sadece ve sadece "Fetö kazansa bugün Türkiye ne halde olurdu" sorusuna cevap düşünün lütfen..
Ben, düşünürken bile dehşete kapılıyorum..
"Örümcek ağı gibi" dedim.. Az bile..
Emniyet'te dostlarım var.. Geçen gün sordum, işlerin tepelerinde birine..
"Poliste FETÖ'cü temizliği bitti mi" diye..
"Daha ancak yarısı" dedi..
Yani her gün bunca "Gözaltı, tutuklama" haberi okuyor, dinliyoruz yıllar, aylardır, daha yarısına ulaşabilmişiz ancak..
Askerde durum farklı mı?.
"Bitti" diyebiliyor mu, Hulusi Akar, Milli Savunma ve sivil Genelkurmay Başkanı diyeceğim, dostum..
Gene aylar, yıllardır, kaç muvazzaf gözaltına alındı.. Ama içerde daha kimler var, burnumuzun dibinde..
Sadece asker ve poliste değil, devletin her yeri, her kademesinde..
Üniversiteler ve hastanelere kadar..
İşte öylesi bir örümcek ağı kurmuştu, FETÖ!.
O gece, Başbakan Binali Yıldırım "Hareket var" dedi. İstanbul'da, Ankara'da bomba sesleri vardı.
Tanklar yürüyordu..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'te tatildeydi.
Harekatı öğrenir öğrenmez, bir Yunan adasında kendisi ve ailesini güven altına alması için bir motorlu kayık bile yeterdi.
Şimdi, içimizde "Tayyip nefreti" ile yaşayanlar da var. Onlara da seslenerek istiyorum, herkesin düşünmesini..
Başkan Recep Tayyip Erdoğan bir motora binip gitse, bugün ülke nerdeydi?.
Biz neredeydik?. Siz nerdeydiniz?.
Kasımpaşa gibi mütevazi bir ilçede doğup, gene çok mütevazi bir orta eğitimden sonra ailesine yardım için çalışmaya başlayan ve bir ikinci lig kulübünde bir kaç kuruşa top oynayan bir delikanlı, bugün, anayasaları değiştirerek, ülke yönetimine getirdiği Başkanlık sistemi ile "Başkan" olabilmişse eğer, ister sevin, ister nefret edin onda "Liderlik" vasıfları olduğunu kabul edersiniz..
Erdoğan o gece "Lider" olduğunu dünyaya kanıtladı.
"İlk Hedef" olduğunu bile bile ekrana çıktı..
"Ben Marmaris'ten İstanbul'a hareket ediyorum.. Siz de kentiniz meydanlarına koşun ve meydanı bu hain örgüte bırakmayın" dedi..
Gerisi efsane!.
Bugün gazetemdeki odamda oturup bu yazıyı yazabiliyorsam, bunu o lidere ve o çağrıya uyup meydanları, köprü başlarını dolduran bu millete borçluyum..
Önce teşekkür edelim.. Önce kutlayalım..
Ötesi için çok vaktimiz olacak..
15 Temmuz gecesi kazandığımız "Çok vaktimiz!."