Ekrem Kızıltaş: Mehmet Şevket Eygi bir Osmanlı beyefendisiydi

Gazeteci, yazar, Bedir Yayınevi sahibi Mehmet Şevket Eygi'nin dün akşam 86 yaşında vefat etmesinin ardından, dostları üzüntülerini paylaştı. Medya Derneği Başkanı, Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, yaptığı açıklamada, "Bir Osmanlı Beyefendisi" diye tanımladığı usta yazarın okumayı, araştırmayı seven, küçük yaştan itibaren kendini yetiştirmeye gayret eden başarılı bir isim olduğunu söyledi.

Medya Derneği Başkanı, Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, AA'ya yaptığı açıklamada, "Bir Osmanlı Beyefendisi" diye tanımladığı usta yazarın okumayı, araştırmayı seven, küçük yaştan itibaren kendini yetiştirmeye gayret eden başarılı bir isim olduğunu söyledi.

Eygi'nin 1960'lı yıllardan itibaren medya sahasında, farklı gazete ve mecralarda çalışmalar yaptığını anımsatan Kızıltaş, "Dönemin zor şartlarında inancı öne çıkaran, inancın da bu memlekette, bu topraklarda mutlaka bir yeri ve bir sözü olması gerektiğini savunan, bütün mesaisini buna harcayan bir isimdi." diye konuştu.

Kızıltaş, toplu halde kılınan sabah namazları geleneğini başlatan Eygi'nin on binlerce insanı Sultanahmet gibi camilerde bir araya getirdiğini, namaz kılıp, dua etmelerine vesile olduğunu, böylece cemaatle namazın önemine dikkati çektiğini vurguladı.

"EHL-İ SÜNNET KONUSUNDA HASSASİYETİ VARDI"

Eygi'nin dönemin şartları gereği 1970'li yıllarda yurt dışına çıkarak, bir süre Almanya, Ürdün ve Suudi Arabistan'da yaşamak zorunda kaldığının altını çizen Kızıltaş, şartlar normalleştiğinde yazarın yeniden Türkiye'ye geldiğini ifade etti.

Ekrem Kızıltaş, Eygi'nin fikirleri dolayısıyla çeşitli davalardan mahkum edilerek hapis yattığını vurgulayarak, "Meşhur 163. maddenin gadrine uğrayan isimlerden biriydi. Ehl-i Sünnet konusunda hassasiyeti vardı. İtikat açısından Müslümanların sağlam yetişmeleri için kendi kaynaklarına ulaşmaları gerektiğini düşünür, yazı, sohbet ve eserlerinde buna dikkat çekerdi." değerlendirmesinde bulundu.

Usta yazarın kültür ve sanat açısından da benzeri bulunmayacak bir isim olduğuna dikkati çeken Kızıltaş, şöyle devam etti:

"Müslümanların mutlaka köylülükten kurtulmak için kültür ve sanata önem vermeleri gerektiğini söylerdi. Bu konuda özellikle 1990'lı yıllardan itibaren hat, tezhip, ebru ve benzeri konularda bu işlerle uğraşanları teşvik etmek ve bunların yayılmasını sağlamak için adeta seferberlik ilan etti. Sanatçılarla ilgilenir, eserlerin alıcı bulması, yayılması, orijinallerini satın alamayacaklar için de reprodüksiyon ile basit çerçevelerle hediye etmesi ve dağıtması bunun göstergesidir."

"ÇEVRESİNDE GÖRDÜĞÜM BİRÇOK GENÇ ŞU ANDA ÖNEMLİ GÖREVLER ALDI"

Kızıltaş, yazar Eygi'nin karşılaştığı gençlere dini içerikli ve farklı konularda basit sorular sorarak bilmedikleri konuları öğrenmeleri için teşvik ettiğini sözlerine ekleyerek, "Gençlerin dolu dolu yetişmelerini temin etmek için uğraşırdı. Mesela 'Hukuk okuyacağım' diyen bir gence 'Tamam hukuk oku ama sıradan bir avukat olmak yerine mutlaka bir hukuk mühendisi ol. Yani bu işi en iyi şekilde öğren.' derdi. Çevresinde 1980'li yıllardan itibaren gördüğüm birçok genç şu anda önemli görevler aldı." açıklamasını yaptı.

Mehmet Şevket Eygi'yi "Bir Osmanlı beyefendisi" olarak tanımlayan Kızıltaş, Eygi'nin İstanbul'u çok iyi tanıyan, gençlerle İstanbul turları yapan, vakit konusunda çok hassas olan, her şeyin zamanında yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan, sürekli bilgi aktaran ve bunu olağanüstü bir nezaket içinde yapan, insanların yetişmesi, düzgün, adaletli ve hakkaniyetli davranmaları için çalışan bir insan olduğunu dile getirdi.

Kızıltaş, yöneticilik yaptığı dönemde Milli Gazete'de yazması için Eygi'ye birçok kez ricada bulunduğunu kaydederek, 1991'de Necmettin Erbakan'ın da talebiyle tekrar görüşmeleri sonucu, yazıları karşılığında kesinlikle ücret kabul etmeme şartıyla yazmayı kabul ettiğini aktardı.

Usta yazarın kaleme aldığı yazılarına ilişkin de bilgi veren Kızıltaş, şöyle devam etti:

"Bütün yazılarında insanların kendilerini düzeltmeleri halinde ailenin ve giderek toplumun düzeleceğini, insanların başkalarını hizaya getirmek yerine önce kendilerini hizaya getirmeleri gerektiğini, bunun giderek etrafa yayılacağını söylerdi. Yazılarında toplumda olması gerektiğini düşündüğü şeyleri değişik üsluplarla anlatır, tekrar tekrar önemli meselelerin altını çizerdi. Türkiye'nin önemli meselelerinde sivri olmayan ama anlatmak istediğini net olarak anlatan cümleler kurardı. Allah rahmet eylesin. Bütün ömrü mücadeleyle geçti."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.