Yeşil ve Özbey hakkındaki dava zamanaşımından düştü
Susurluk Kazası sonrasında ortaya çıkan ilişkiler sebebiyle haklarında ‘Cürüm işlemek amacıyla teşekkür oluşturmak’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme’ suçları kapsamında yargılanan Abdullah Çatlı’ya kimliğini verip ona pasaport ile nüfus cüzdanı sağlayan Mehmet Özbey ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım hakkındaki dava zamanaşımından düştü.
3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk ilçesi civarında meydana gelen trafik kazasında aracı kullanan Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ, üzerinde "Mehmet Özbey" sahte kimliği bulunan, kırmızı bültenle aranan Abdullah Çatlı ve "Melahat Özbey" sahte kimlikli sevgilisi Gonca Us ölmüş, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak ise yaralı olarak kurtarılmıştı. Kaza ardından ortaya çıkan suçlardan cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak fiili ve buna bağlı suçlarla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma yapılmıştı.
NÜFUS CÜZDANI VE PASAPORT SAĞLAMIŞ
Hazırlık tahkikatı sırasında toplanan delillere göre, Sakallı ve Yeşil kod adlarıyla tanınan sanık Mahmut Yıldırım'ın 1993 ile 3 Kasım 1996 tarihleri arasında cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu silahlı gasp ve tehdit eylemleri gerçekleştirdiği anlaşılmıştı.
Diğer sanık Mehmet Özbey'in kamuoyunda Susurluk Çetesi olarak bilinen ve Abdullah Çatlı'nın dâhil olduğu organizasyon içinde yer aldığı, kendi kimlik bilgilerini Abdullah Çatlı'ya vererek Mehmet Özbey adıyla ona pasaport ve nüfus cüzdanı sağladığı belirlenmişti.
ZAMANAŞIMINDAN DÜŞTÜ
Mahmut Yıldırım ve Mehmet Özbey hakkında 'Cürüm işlemek amacıyla teşekkür oluşturmak' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme' suçları kapsamında dosyanın gönderildiği Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 5 Aralık 2003 günü iddianame düzenlenmişti. Dava, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyordu. Söz konusu davada geçtiğimiz günlerde karar çıktı. Mahkeme, davanın zamanaşımından düşürülmesine hükmetti.
"CEZA ÜST SINIRI..."
Mahkeme kararında; "Her ne kadar sanıklar Mehmet Özbey ve Mahmut Yıldırım hakkında 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak (cürüm işlemek amacıyla teşekkür oluşturmak) ve para tahsil etmek' amacıyla tehditle cebirle, yağma suçunda kamu davası açılmış ise de, suç tarihinin değişik tarihler olmakla birlikte en son eylem tarihinin 3 Kasım 1996 tarihi olduğu, cezası en ağır olan 'Yağma' suçunun cezasının üst sınırının 20 yıl olduğu, zaman aşımı süresinin her iki yasa yönünden de 15 yıl ve 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresinin söz konusu olduğu, ceza olarak 5237 sayılı yasanın 149. Maddesinin daha lehe olduğu eklemeli uzamış zaman aşımı dikkate alındığında en geç 3 Mayıs 2019 tarihinde dava zaman aşımı süresinin dolduğu, bu nedenle açılan kamu davasının dava zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak düşürülmesine karar verildi" denildi.
SİLAHLAR ÇIKMIŞTI
Bilindiği gibi Susuluk kazasının ertesi gününde kazanın yaşandığı araç içinde uyuşturucu olduğu iddia edilen bir paket, 2 MP - 5 marka otomatik tabanca, Sedat Bucak adına kayıtlı Sig Sauer ve Kocadağ'a ait Baretta marka ruhsatlı silahlar, Irak yapımı Tarık marka ve 22 milimetrelik Baretta marka iki tabanca, çok sayıda mermi ve iki adet susturucu bulunmuştu.