Sabah yazarı Dilek Güngör kaleme aldı! Koç ve İmamoğlu'nun derin ilişkisi
Koç Holding'in CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'na destek verdiği, Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç tarafından İBB'de ziyaret ettiği ve bu konuya her alanda eleştiriler ve tepkiler gelirken Sabah Gazetesi Yazarı Dile Güngör bu konuyla ilgili yazdığı yazıda, "Bir bakıyorsunuz, CHP'nin adayı Ali Koç'un yanına uğruyor. Bir bakıyorsunuz, Ömer Koç kendisini ziyaret ediyor. Bir bakıyorsunuz, CHP adayı, Koç logolu özel jete atlayıp Türkiye'yi dolaşıyor. İlişkinin düzeyi sorulunca da agresifleşiyor." ifadelerini kullandı.
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Koç Holding arasındaki derin ilişki konuşulmaya devam ediyor. İki taraf arasındaki ziyaretleşmeler, uçak alışverişleri gündemdeki yerini korurken Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör bu konuda dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Dilek güngör yazısında,"Bir bakıyorsunuz, CHP'nin adayı Ali Koç'un yanına uğruyor. Bir bakıyorsunuz, Ömer Koç kendisini ziyaret ediyor. Bir bakıyorsunuz, CHP adayı, Koç logolu özel jete atlayıp Türkiye'yi dolaşıyor. İlişkinin düzeyi sorulunca da agresifleşiyor." ifadelerini kullandı.
İşte Dilek Güngör'ün yazısından öne çıkan başlıklar:
Geçen yıl aralık ayıydı.
"İmamoğlu Koç'un adayı mı?" başlığıyla bir yazı yazmıştım. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin adayını açıklamadan önce Koç ailesiyle görüştüğünü, daha sonra Ekrem İmamoğlu'nun isminin zikredildiğini, İmamoğlu- Koç arasındaki 'iyi' ilişkilerin eskiye dayandığını gündeme getirmiştim.
Farkındaysanız, o dönemde kapalı kapılar ardında yaşananlar, bugün aleni bir şekilde milletin gözüne sokuluyor.
"BİR BAKIYORSUNUZ..."
Bir bakıyorsunuz, CHP'nin adayı Ali Koç'un yanına uğruyor. Bir bakıyorsunuz, Ömer Koç kendisini ziyaret ediyor. Bir bakıyorsunuz, CHP adayı, Koç logolu özel jete atlayıp Türkiye'yi dolaşıyor. İlişkinin düzeyi sorulunca da agresifleşiyor.
Peki İmamoğlu ile Koç ailesinin 'iyi' (!) ilişkilerinin temeli nereye dayanıyor?
"TEMELLERİNİ BEYLİKDÜZÜ'NDE ATTI"
Bilenleriniz vardır. Koç, beyaz eşya markası Beko'nun temellerini 1974'te Beylikdüzü'nde attı. Gel zaman git zaman Arçelik ile Beko'yu birleştirince 2007'de fabrikayı kapatmaya karar verdi. Üretimi geçen yıl Çerkezköy'e taşıdı, Beylikdüzü'nde metruk binalar ve bölgenin en değerli arazisi kaldı.
Araziye konut mu yapacaklar, rezidans mı yoksa üniversiteyi mi taşıyacaklar belli değil. Yakında kokusu çıkar.
İşin bu kısmında değilim, arazinin durumuyla ilgili belediyenin kıyakları ilgimi daha çok çekiyor.
"VATANDAŞLAR İÇİN YAPILSIN"
Taşınan fabrikanın arazisi 172 dönüm…Tapuda, 122'si sanayi alanı, kalan 52'si ticaret-hizmet dönümü olarak geçiyor. İmar Kanunu'nun düzenleme ortaklık payını (DOP) anlatan 18'inci maddesine göre, arazinin yüzde 40'ının özel mülkiyetten çıkarılıp kamuya verilmesi gerekiyor. Ki, vatandaşlar için park, okul, karakol yapılsın. Yapılmış mı, derseniz… Hayır… Yeşil alan diye gösterilen yerde nal gibi fabrika binaları oturuyor.
"KAMU MALUNA ÇÖKÜLMESİNE GÖZ YUMDU"
Diyeceksiniz ki, "Bu araziye imarı İmamoğlu mu verdi?" Evet o vermedi belki ama kendisi görevdeyken üstelik fabrika taşındıktan sonra defalarca belediyeye yazı yazılıp, şikâyette bulunulmasına rağmen kamunun malına çökülmesine göz yumdu. (Beylikdüzü'nü karış karış bilen emekli mali müşavir Hasan Basri Akın'ın kaç kez belediyeyle bu konuda papaz olduğunu ben biliyorum.) İmamoğlu, Beylikdüzü başkanıyken elinde 30 yıl önceki Beko temel atma fotoğrafıyla rahmetli Mustafa Koç'a jest yapması da belki bu yüzdendi.
Bu göz yumma kıyağını ne karşılığında yaptığını bilemem!
"700 MİLYON...DELİ PARA"
Belki, kabaca bir hesap yaparsam, meselenin maddi boyutu size bir şey anlatabilir. Arazinin yüzde 40'ı 70 dönüme yakın. Bölgede metrekare fiyatının 10 bin TL olduğunu varsaysak, 700 milyon yapar. Deli para… Bir de o arazinin kamuya verilmeden konut yapıldığını hayal edin.
Anlayacağınız, rant büyük…