Binali Yıldırım'dan flaş açıklamalar: Doğal gaza yüzde 10 indirim yapacağız
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, katıldığı bir televizyon programında kritik 23 Haziran seçimleri öncesi soruları yanıtladı. Yıldırım, "Ana unsuru İstanbul için ne yaptıysak, Türkiye için ne yaptıysak yine biz yaparız. "Her şey çok daha iyi olacak" söylemine karşı "Her şeyin daha iyi olacağı" konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın bir söylemi var. Bizim tabanımızda bunu bir söyleme dönüştürerek tekrarladı. O doğal olarak gelişti." şeklinde konuştu. Öte yandan Yıldırım yaptığı açıklamalarda İstanbullulara da müjdeyi verdi. Yıldırım, "Doğal gaza yüzde 10 indirim yapacağız. Her mahalleye mutlaka en az bir tane kreş açacağız. Ayrıca, çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimiz de toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanacak." dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 01.06.2019 | 01:02
- Güncelleme Tarihi: 01.06.2019 | 02:40
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, TV 5'te yayınlanan Seçil Özel programında konuştu.
Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
"ÇOK ONURLU VE HEYECAN VERİCİ BİR GÖREV"
Bu seçimin en önemli özelliği olgulardan değil algılarla kampanya sürecinin ilerlemesi. Bu da benim hakkımda söylenen bir algıdır (aday olmak istemedi). Beni istemediğim bir göreve kimse zorla getiremez. İnsan bir şeyi istemezse içine sinmezse o işi yapamaz. Yapsa da o işten bir haz duyamaz. Bizim bir tabirimiz vardır. İstenmeyen aş ya karın ağrıtır ya da baş! Çok onurlu ve heyecan verici bir görev. Düşünün Peygamberimizin müjdelediği bir şehirden bahsediyoruz.
"BEN İSTERİM Kİ SEÇİM YERELDE ODAKLANSIN"
Ana unsuru İstanbul için ne yaptıysak, Türkiye için ne yaptıysak yine biz yaparız. "Her şey çok daha iyi olacak" söylemine karşı "her şeyin daha iyi olacağı" konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın bir söylemi var. Bizim tabanımızda bunu bir söyleme dönüştürerek tekrarladı. O doğal olarak gelişti.
"İSTANBUL'U YATIRIMCILAR İÇİN CAZİP HALE GETİRECEĞİZ"
İstanbul'u yatırımcılar için cazip hale getireceğiz. Katma değeri yüksek, akıl terini esas alan; yazılımları, kodlamayı, yapay zekayı, biyoteknolojiyle yerli ilaç gibi katma değeri yüksek ürünleri üretecek yerler kuracağız.
"31 MART'TA SEÇİMLERE ŞAİBE BULAŞTI"
Biz 31'inde seçimi kaybetmedik o seçim tamamlanmadı. Yani tamamlanan bir seçimden bahsetmiyoruz. Sakatlanmış şaibe oluşmuş ve İstanbul'un iradesinin tam anlamıyla sandığı yansımadığı bir seçim. Dolayısıyla YSK'da seçimin yenilenmesine karar verdi. Esasında kampanya devam ediyor. Yani 31 Mart öncesi devam eden kampanya şu anda da devam ediyor. 23 Haziran'da bu seçimler yapılacak ve ümit ederim bu kez seçimin güvenliği, oyların yerli yerine gitmesi konusunda gerekli tedbirler alınmış olur. Bir daha bu seçimler üzerinden bir tartışma olmaz.
"EĞER ÇALINMASAYDI BU OYLAR BENİM HANEME YAZILACAKTI"
Dikkat ederseniz YSK, bu kanunsuzluklar için suç duyurusunda bulundu. Çalma hukuki bir terim değildir ki... YSK'nın mevzuatında böyle bir tanım yok. Neden çalındı diyorum. Sözümün arkasındayım. Eğer oyların yüzde 10'u sayıldığında, siz hakkınız olan ve çalınmış oyların 16 binini geri kazanıyorsanız, 29 binden 13 bine düşüyor ise bunun adı çalmadır. Nerede bu oylar? Eğer çalınmasaydı bu oylar benim haneme yazılacaktı. Benden alınmış ve başka yere yazılmış. Bunun adı nedir? Biz hemen hemen eşit oy aldık. Eğer yüzde 10 sayıldı, birbirine yakın oy almışız. Eğer bu iptal geçerli hale geliyorsa bir tane bana gelmesi lazım bir tane de rakibime gelmezi lazım. Öyle değil mi? Her seferinde ben kazanıyorum. 10 tane oy bana dönüyor bir tane oy ona yazılıyor. Dolayısıyla yüzde 10'de yarıdan fazla fark kapanıyorsa yüzde yüzün sayılması halinde seçimin değişeceği ayan beyan ortadır. Onun için biz hiçbir zaman bu seçimin yenilenmesini istemedik. Dedik ki burada bir anormallik var, bir şaibe var, yolsuzluk var bunların tamamını sayalım. Hiç kimsenin kafasında bir şey kalmasın. Gelir görün ki biz bunu CHP'ye kabul ettiremedik. İtiraz ettiler ve böyle oldu.
"ASIL MAĞDUR OLAN DA 8,5 MİLYON İŞİNİ GÜCÜNÜ BIRAKAN İSTANBULLU OLDU"
Orada bir ayrıntıyı kaçırıyoruz. Aynı gerekçe olabilir ama orada yapılan işlemler her seçimin sonucunu değiştirmiyor. Buradaki ölçü şudur. Seçim kurulu diyor ki sandık kurulu görevlendirmeleri kanuna aykırı olmuş. Peki başka ne olmazı lazım. Ehliyeti olmayan bu sandık kurulu üyelerinin olduğu sandıklarda oylar şüpheli hale gelmiş ise ve bu şüpheli oy sayısı da seçim sonucunu değiştiriyorsa o zaman bu seçimler sakatlanmış demektir. Tespit yapıyor 755 sandıkta. Bunların toplam oy 232 bin. Biraz daha detaya giriyor. 108 sandıkta da sandık sayım ve sonuç tutanakları ya hiç yok, ya imzasız ya da boş kağıt. Bu da 30 bin küsur oy ediyor. Aradaki fark ise 13 bin küsur. Bu iki durum, seçimin sonucunu değiştirdiğine kanaat getiriyor. Bunu da sandık kurullarındaki atamalarla birleştirerek böyle bir karar veriyor. Aslında YSK her iki adayı da mağdur etti. Asıl mağdur olan da 8,5 milyon işini gücünü bırakan İstanbullu oldu. İşlerini düzgün yapsalardı bu olmayacaktı. Bunları da konuşmuyor olacaktık. YSK bu işin müsebbibi. İşini düzgün yapmadı ve bun sonuca neden oldu. Gerekçeli kararında da bunu itiraf etti ve soruşturma başlatıldı. Bunu da açıkladılar.
"OY ALMAK İÇİN BÖLÜCÜLERLE HAREKET EDEMEYİZ"
HDP'yi Kürtlerle karıştırmamak lazım. Kürtlerden AK Parti'ye çok büyük bir destek var. Dolayısıyla söylemler tabii kişilere göre değişebilir ama asıl vurgu bu ülkenin üniter yapısıyla bütün farklılıkları millet şuuru içerisinde yaşatmayı anlamamız lazım. Bu ülküye sahip olan her kişinin başımızın üzerinde yeri vardır. Ama oy almak için bölücülerle hareket edemeyiz.
PONTUS TARTIŞMASI
Doğrusu insanların etnik kimlikleri kendi tercihleri değil. Doğuştan gelen bir kimliğimiz. İnsan etnik kimliğiyle de gurur duymalı. CHP adayının etnik kimliği beni ilgilendirmiyor. Onun cevabını verecek olan kendisidir. Ne olursa olsun ben geçmişimle gurur duyuyorum. Eğer bunun üzerinden bir fatura kesilecekse kesilsin. Ben asla kimliğimi saklamam. Ben olsaydım gerilime girmezdim. Cevap verir olay biterdi.
İSTANBULLULARA MÜJDE
İstanbul'u yatırımcılar için cazip hale getireceğiz. Katma değeri yüksek, akıl terini esas alan; yazılımları, kodlamayı, yapay zekayı, biyoteknolojiyle yerli ilaç gibi katma değeri yüksek ürünleri üretecek yerler kuracağız.
Doğal gaza yüzde 10 indirim yapacağız. Her mahalleye mutlaka en az bir tane kreş açacağız. Ayrıca, çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimiz de toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanacak.