Son dakika: Başkan Erdoğan'dan seçim sonuçlarına itirazlarla ilgili açıklama
Son dakika haberi... Başkan Erdoğan, seçim sonuçlarına yönelik itirazlarla ilgili "Her türlü siyasi parti geçmişten bugüne bu tür hak arama mücadelesini vermiştir. Olay partime gelince niye rahatsız oluyorsunuz? YSK noktayı koyduğu zaman bizim için de mesele bitmiştir. Ondan sonra yola devam" dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 18.04.2019 | 12:39
- Güncelleme Tarihi: 18.04.2019 | 14:11
Başkan Recep Tayyip Erdoğan,, Memur-Sen Konfederasyonu Uluslararası "İşin Geleceği: Tehditler ve Fırsatlar" Konferansı ile Genel Merkez Hizmet Binası Açılışı'nda konuştu.
İşte Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Genel kurul toplantıları değişim, yenilenme ve muhasebe dönemleri olmaları yanı sıra ayrıca güven tazeleme vasıtalarıdır. Mevcut yönetimin güven tazelemiş olarak önümüzdeki dönemde çok daha güçlü, koordineli ve etkin bir şekilde sürdüreceğine inanıyorum. Sendikamızın bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum.
BAŞKAN ERDOĞAN: YSK NOKTAYI KOYUNCA SÜREÇ BİTER - İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Türkiye'nin son yıllardaki tüm demokrasi hamlelerinde Memur-Sen hep kritik rol oynamıştır. Sırtını vesayet odaklarına dayayan sendika ağlarının siyasetçilere ayar verdiği o kötü günler hamd olsun sizlerin desteğiyle artık geride kalmıştır. Kudüs'ün hakkını savunan, ihtiyaç sahiplerine el uzatan, kritik dönemlerde milli iradenin yanında saf tutan Memur-Sen ülkemiz için önemli bir kazanımdır. Türkiye'de milli iradenin, demokrasinin, insan hak ve hürriyetinin yerleşmesine verdikleri destek için de şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
ZULÜMLERE SEYİRCİ OLMAYIZ
31 Mart itibariyle tamamlamış olduğumuz seçimlerden sonra bazı belediyelerdeki gelişmelerden rahatsızlıkta bulunma gibi, Memur-Sen'in asla rahatsızlık duymaması gerekir. Şunu unutmayın. İnsanoğlu hem cahildir, hem zalimdir. Ve bir yere kadar menfaatleriyle beraber hep yürür. Ben Memur-Sen camiasının bu seçimler sebebiyle ortaya çıkan tabloda, bulundukları yerlerde dimdik duracaklarına inanıyorum. Ha ne yapacak sana? Seni makamından mı alacak? Alsın. Seni memurluktan atabilir mi? Atamaz. Çünkü 657 denilen bu yasa bir defa sizi güçlü bir şekilde koruma altına almıştır. Kaldı ki bu yollara tevessül edenlerin karşısında kapı gibi Memur-Sen camiası var. Ve yine şunu bilmeniz lazım ki bu ülkede bir hükümet var. Biz hiçbir zaman yapılacak bu zulümlere tribünden seyirci olmayız. Yapılması gereken neyse bunu da yaparız. Onun için de bütün yargı ve yürütme mekanizmalarını her halükarda başta Memur-Sen olmak üzere yürütmenin durumundayız. Ben yürütmenin başındayım. Yasamanın başı ise şu anda yine genel başkanı olduğum partimin bir mensubu olan bir arkadaşım. Bütün bu imkanlarımızla eğer bir zulüm varsa bu zulmün karşısında durmak bizim için en önemli görevdir. Ama Memur-Sen camiası mensupları yerlerinde dimdik durmalı, kendilerine 'sendikanı değiştir şuraya geç' diyenlere de dik durmalıdır.
BATI MEDYASI EKONOMİMİZİ ÇÖKMÜŞ GÖSTERİYOR! NE YAPARSANIZ YAPIN
Karalama kampanyasına maruz kalıyoruz. Ülkemdeki ekonomik durumla alakalı ne yazık ki bakıyorsunuz batı dünyasının belli kesimleri, tüm medya organlarıyla adeta ekonomimizi çökmüş, bitmiş vesaire gibi gösterme gayreti içine girmiştir. Ne yaparsanız yapın. Hangi başlıkları atarsanız atın. Türkiye dimdik ayaktadır ve güçlenerek yoluna devam edecektir. Bu medyaya artık biz alıştık. Bu paçavralara alıştık. Bunları yutmuyoruz. Her zaman bunlar bu başlıkları atacaktır. 'Financial Times böyle yazmış…' Ya sen ne yazarsan yaz. Benim ülkemin durumu ortada. Alışacaklar, Türkiye'nin gücünü de kabullenecekler. Bunlar ilk defa bu başlıkları atmıyorlar ki… Bunlar yeri gelir bakarsınız madalya dağıtırlar, yeri gelir bu tür başlık atarlar. Ülkemizdeki durum ortadadır.
YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Küresel adaletsizlikler için biz sesimizi yükselttikçe saldırıların da dozu artıyor. Ey Financial Times, 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'yi sen tanıdın mı? Acaba senin ülkende şu anda ne kadar mülteci var? Hadi bunu haber yap bakalım. Ama biz 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken, kimsenin doğru dürüst ciddi desteği olmadan şu ana kadar harcadığımız 35 milyar dolardı. AB'nin bize verdiği destek, söz verdiği halde 6 milyar dolar olarak; gelen sadece 1 milyar 750 milyon avrodur. Onlar öyle yapacak, biz doğrusunu yapacağız. Ülkemizdeki 4 milyon mülteciyi de acaba bir yerden destek gelir mi diye beklemeyeceğiz. Elimizde bir tas çorbamız varsa, o bir tas çorbayı mülteci kardeşlerimizle paylaşarak yolumuza devam edeceğiz.
YEDİRMEYE, GİYDİRMEYE, İÇİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Ana muhalefetin başındaki "Ben Suriyelileri ülkelerine göndereceğim" demişse, Bolu'daki seçilmiş belediye başkanı "Ben bunlara bir tas çorba vermem" demişse de biz onları da onların eline bırakmadan hükümet olarak valiliklerimiz kanalıyla aynen yedirmeye, içirmeye, giydirmeye devam edeceğiz.
TÜRKİYE'NİN MÜCADELESİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORLAR
Türkiye'nin PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı meşru mücadeleyi engellemeye çalışıyorlar. Asıl sorgulanması gereken iftiraların uluslararası kuruluşlar nezdinde alıcı bulmasıdır. Bizi birkaç marjinalin iftirası değil, iddialar teyit edilmeden Türkiye karşıtı her türlü habere prim verilmesi rahatsız ediyor.
YSK NOKTAYI KOYDUĞU ZAMAN BİZİM İÇİN DE BİTMİŞTİR
Türkiye olarak 31 Mart'ta bir seçim maratonunu başarıyla tamamladık. 31 Mart seçimleri demokrasi şöleni havasıyla gerçekleşti. Dünyada bizim gibi bir katılım oranına sahne olan bir başka ülke adeta yok gibidir. Yüzde 85'e varan katılım oranıyla yapılan seçimlerin bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. ABD'de bile yüzde 50'nin altında katılım. Seçim sonuçlarının demokrasimizin kalitesini daha da artırdığına inanıyorum. Türkiye'de son 6 yılda Gezi olaylarıyla başlayan çukur eylemleriyle bir üst aşamaya çıkan anti demokratik girişimlere ülkemiz muhatap oldu. 15 Temmuz darbe teşebbüsü tarihimizin en büyük ihanetlerinden biridir. Geçtiğimiz ağustos ayında ise ekonomik saldırıya maruz kaldık. Son 5 yılda 7 kez sandığa gittik. Biz hiçbir zaman seçim ekonomisine tevessül etmesek de seçimlerin ekonomide ağır bir yük oluşturduğu vakadır. Seçim döneminde yaşanan tartışmalar artık sona ermiş artık herkes günlük hayatına yönelmiştir. Seçim kanunumuz çerçevesinde yapılan hak arama mücadelesi demokrasının gereğidir. Kimse hak arama mücadelesine girdi diye, bu mücadeleyi verenleri hakaretle eleştirme yoluna gidemez. Her türlü siyasi parti geçmişten bugüne bu tür hak arama mücadelesini vermiştir. Biz de sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz. Olay partime gelince niye rahatsız oluyorsunuz? YSK noktayı koyduğu zaman bizim için de mesele bitmiştir. Ondan sonra yola devam.
DÖNEM KIZGIN DEMİRİ SOĞUTMA DÖNEMİ
Türkiye'nin bekası her türlü politik hesabın üstündedir. Özellikle içinde bulunduğumuz hassas dönemde siyasetçilerin sorumluluk duygusuyla hareket etmesi önem arz ediyor. Dönem kızgın demiri soğutma, birlik ve beraberliği yeniden perçinleme dönemidir. Tartışmaları bırakıp asıl gündeme odaklanmalıyız. Yapısal reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Şu anda turizmde yüzde 50 bandına ulaşmakta olan bir Türkiye var. Savunma sanayii ve turizmde yakaladığımız ivmeyi başka alanlarda da inşallah gerçekleştireceğiz.