Eski HSYK üyesi Nesibe Özer'e "FETÖ yöneticiliği"nden hapis istemi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından tutuklanan eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) İkinci Daire Başkanı Nesibe Özer'in, "terör örgütü yöneticiliği"nden yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa sunuldu.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 16.04.2019 | 14:35
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya Özer, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, sanık Özer'in avukatı da hazır bulundu.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Kara, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı aktardı.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanık Özer'in, FETÖ içerisinde yer aldığı belirtildi.
Özer'in, FETÖ ile bağlantısının hakimlik sürecinde başladığı ifade edilen mütalaada, örgüt irtibatının HSYK'deki görevi sırasında da sürdüğü kaydedildi.
Mütalaada, örgütsel stratejilerin belirlendiği toplantılara katılan Özer'in, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda hareket ettiği vurgulandı.
Baz istasyonlarından elde edilen verilere göre, Nesibe Özer ile sivil imamların GSM hatlarına ilişkin ortak baz hareketinin bulunduğu aktarılan mütalaada, HSYK'deki görevi sırasında sanığın, FETÖ'nün kumpas soruşturmaları ve davalarında görev alan hakim ve savcıları korumaya yönelik faaliyetler yürüttüğü, bu yönde oy kullandığına dikkat çekildi.
Mütalaada, Özer'in, FETÖ'nün hiyerarşik yapısında örgüt yöneticisi olduğuna işaret edildi.
Hakim ve savcılarla ilgili yükselme, birinci sınıfa ayrılma, görevden uzaklaştırma başta olmak üzere önemli kararlar veren İkinci Daire'de başkanlık yapan Özer'e örgüt tarafından özel önem verildiğinin altı çizilen mütalaada, sanığın, örgüt üyesi hakim ve savcılarla ilgili yapılan şikayetlerde korumacı tavır izlediği bildirildi.
Özer'in, önemli görevlerde bulunan örgüt mensubu hakim ve savcıların yerlerinin değiştirilmelerinde de bu kararlara muhalif kaldığının aktarıldığı mütalaada, bu tavrın örgüt içinde takdirle karşılandığı belirtildi.
"ÖNEMLİ GÖREV ÜSTLENDİ"
Mütalaada, sanığın, örgütün devletin kurumlarının ele geçirilmesi stratejisi kapsamında FETÖ adına önemli bir görev üstlendiği anlatıldı.
Sanığın, örgütün şifreli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı olduğu kaydedilen mütalaada, Özer'in, FETÖ'nün deşifre olmasını engellemek, örgüt mensupları hakkında yapılan soruşturmaların sonuçsuz kalmasını sağlamak için çaba gösterdiği ifade edildi.
Nesibe Özer'in, hiyerarşik yapıda diğer örgüt mensuplarının üzerinde bulunduğuna dikkat çekilen mütalaada, sanığın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü yöneticisi olmak" suçunu işlediği sonucuna varıldığı belirtildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın, eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna vurgu yapılan mütalaada, Özer hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmaması talep edildi.
22 YIL 6 AYA KADAR HAPİS İSTEMİ
Mütalaada, sanığın, TCK'nin 314/1. ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddeleri uyarınca "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Sanığın, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde kamusal bürokrasi içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmayı hazırlamak için süre verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın, tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, karar için 28 Mayıs'a bırakıldı.