Binali Yıldırım katıldığı canlı yayında projelerini açıkladı
AK Parti İstanbul Belediye Başkanı Binali Yıldırım katıldığı bir canlı yayında bazı projelerini ilk kez açıkladı. Yıldırım, olası depreme karşı yapılacak olan kentsel dönüşümle ilgili olarak, "Bizim bir DASK (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) sigortamız var. Bu sigorta olay olup, can mal kaybı olduktan sonra devreye giriyor. Canım gittikten sonra DASK'ı ne yapayım? Bunu deprem dönüşümünde kullanalım. Önceden tedbir alalım, hem altından kalkılacak bir şey olmasın. Burada bir mevzuat değişikliği yapılır. Bu ciddi bir kaynak. Hemen hemen tamamını karşılar. Ciddi bir para ve yapılabilir" diye konuştu. Yıldırım, İstanbul'a kurulacak gıda üslerine Trakya'dan sebze, meyve ve kuru gıda ürünlerinin getirileceğini anlattı. Yıldırım, Avrupa yakasına inşa edilecek dev bir film platosuyla ilk etapta 500 milyon dolar geliri hedeflediklerini söyledi.
AK Parti İstanbul Belediye Başkanı Binali Yıldırım katıldığı canlı yayında dprojelerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Binali Yıldırım'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
Karayolunun yükünü yüzde 30 azaltacağız demektir. Bu bir rahatlama getirecek. Her yıl 57 kilometre demiryolu yapmamız, tünel yapmamız lazım. Yüzeysel veya monoray, kısacası raylı sistem yapmamız lazım. Bunların projeleri var. Toplam tutarı 70 milyar lira. Yaklaşık 20 proje. Otoparklar da trafiği sıkıştırıyor. Yolların yüzde 40'ı otopark olarak kullanılıyor. 1 milyon 750 bin araca otopark lazım. 700 binine ancak yer bulabiliyoruz. 243 bin kapasite yapacağız 5 yıl içinde. Daha önemlisi insanlar aracını almayacak. 4 milyon araç var. 2 milyonu trafiğe çıkacak. istanbullu her yöne 750 metre gittiğinde metro istasyonuna rastlayacak. Toplama merkezi yapacağız, aracını park et devam et. Bu 5 yılda hissedilecek. İstanbullu bir yetkiyi versin. Bunların hepsini yeni baştan elden geçireceğiz. Türkiye'de yaptım ben bunu. Türkiye'nin ulaşım sorununu çözen biriyim, İstanbul'da da hayli hayli çözerim.
Yapacağımız iş belli, plan tadilat dosyalarını Meclislere sokmamak. Benim Meclisimde plan tadilat dosyaları gündemin ilk maddesi olmayacak, mümkünse hiç gelmeyecek.
"BU HEYECAN VERİCİ BİR PROJE"
Benim belediye başkanlığımda kavuşacaklar. Dereleri tekrar hayata geçireceğiz. Güneyde mavi ile kuzey ormanlarını birleştireceğiz. Şehrin içerisinde dengeli bir yeşil alan haritasını oluşturmuş olacağız. Taşkınlara karşı buradaki yapılaşmaları emniyet altına alacağız. Bu heyecan verici bir proje. 55 milyon metrekare yeşil alanı insanların nefes alacağı kazandırmış oluyoruz. 7 bin 600 futbol sahası anlamına geliyor bu aynı zamanda.
"9 BAŞLIK ALTINDA 3 BİN 500 PROJE VAR"
Biz İstanbul'un gelecek 5 yılı için 3-4 hedefimiz var. 9 başlık altında 3 bin 500 proje var. İstanbul zenginleşecek, dolayısıyla Türkiye zenginleşecek. İhracatı arttıracağız. En az 500 bin İstanbulluya iş sağlayacak yatırımları, üretimi, hizmet alanlarını oluşturacağız. Bu üç hedef neyle gerçekleşecek? Yapacağımız 178 milyarlık yatırımla gerçekleşecek. Sağlık, turizm, eğitimle ilgili diğer alanlarda, kültür sanata girmedik hiç, tasarım merkezi yapacağız, Anadolu yakasına AKM yapacağız. Bütün bunları yapınca hedefleri tutturmuş olacağız.
"ŞÖYLE BİR ALGI VAR, SİZ BU SORUNLARI ÇÖZERSİNİZ, DİYE"
Bir kere sokakta olumsuz bir şeye rastlamadım dersem yanlış olur. Biraz farklı düşünüyordum. Özellikle İstanbul'un konularıyla ilgili insanları rahat gördüm. Şöyle bir algı var, siz bu sorunları çözersiniz, diye. Bazıları yüzüme karşı 'trafik sorunu, depremle ilgili dönüşümü, otopark sorununu çözeceğinizi biliyoruz' diyorlar. Bazıları da gençlere iş, aş alanı bulacak projeler bekliyor. Genel anlamda İstanbul'da meydanlar gayet güzel. Genel seçim havasındaki gibi çok fazla hareketlilik yok. Seçmen yerel konularda öncelik trafik ve ulaşım. İkinci öncelik otopark. Üçüncü öncelik yeşil alan, altyapının engelli vatandaşlarımıza uygun olmaması. Ekonomik sıkıntı, pahalılık gibi konular da gündeme geliyor.
"KESİNTİSİZ UYKU GÜNDE 5-6 SAATİ GEÇMİYOR"
Siyasetçi nerede ne ikram edilirse onunla otlanarak gününü geçirir. Bizim düzenli olarak şu saatte kahvaltı, şu saatte öğle yemeği yok. Memurlar gibi çalışmıyoruz. Bazen öğlen bir şey yemeden geçiriyoruz. Akşam üzeri yiyoruz. Bir düzensiz yaşam tarzı diyebiliriz. Uyku işinde kesintisiz uyku benim dört saati geçmiyor. Son 5-6 yıldır böyle. Bu da yetiyor bana.
Ben de hiçbir değişiklik yok. Ben 40 yıllık Binaliyim. İş hayatında 40 yıllık Binaliyim. Tabii ki rakipler bir tane değil. İstanbul'da herhalde 7 mi 10 mu? CHP'nin adayı kendi programını, biz kendi programımızı anlatıyoruz. İstanbullular onu da dinliyor, beni de dinliyor. Sonunda karar verecekler. Adaylıklar belli olunca telefonla görüştük, birbirimize başarılar diledik. Zaman zaman ufak ufak göndermeler oluyor. Orası Ankara, burası İstanbul. Orası başkent, genel siyasetin göbeği. Burası İstanbul. İstanbul'un siyaseti gelecek, geçim, İstanbulullar'ın ne beklediği. İkisi de doğru yönde gidiyor.
"EKREM BEY 80 ANKET YAPTIRDIM DİYOR"
Anketler havada uçuşuyor. Ekrem Bey 80 anket yaptırdım diyor. 80 anket yapacak kampanya günü yok. Nasıl becerdi bilmiyorum. Anketler bir ölçüdür. Sık sık nabız yoklamak doğru bir şey. Ben şahsen yaptırmıyorum. Ama parti yaptırıyor.
"BİR İTTİFAK İÇİNDE GÖZÜ KIRPMADAN DİĞERİNE VERECEKLER VAR"
Anketler fikir verir. Yok sayamayız. Geçmişte bazı yönlendirmelerde ters köşe oldular. Anketlerin bir zorluğu var. Bu yalın bir seçim değil. İttifaklar var. Kim kiminle yol gidecek, kim kime oy verecek tam net değil. İttifakı kuranlar bir tanım yapmış ama ittifakın içinde yer alacak seçmen o tanımı çok fazla algılamıyor. Bir ittifak içerisinde göz kırpmadan diğer ittifaka oy verecekler olacak. Bu oy geçişkenliğini anketler nasıl tespit edecek. Anketlerin verebileceği fikir sıkıntılı. Ama bizim sıkıntımız yok.
PAZAR GÜNÜ YAPILACAK OLAN BÜYÜK MİTİNG
Pazar günkü miting çok geniş katılımlı olur, tereddütüm yok. Hava şartlarında olumsuzluk olmazsa, katılım çok coşkulu ve yoğun olur. MHP tabanında da bayağı bir heyecan ve istek var. Belediye Meclis üye listeleri ortak. Ben her ilçeye gittiğimde programın ya başında ya sonunda AK Parti ve MHP teşkilatına gidiyorum. Çok büyük oranda benimsendi.
"AVRUPA YAKASINDA BÜYÜK BİR FİLM PLATOSU KURACAĞIZ"
İstanbul'un bir de deniz turizmi var. Hak ettiği payı almıyor. Daha çok deniz turizmi gelebilir. Yenikapı ve Salıpazarı'nda iki terminal yapılıyor. Yıllık 800 bin denizyoluyla gelen turizm. Bunlar yüksek gelir grupları. 2 bin dolar ile 5 bin dolar arasında para harcıyorlar. İstanbul'da diziler çekiliyor. Dünyada 140 ülkede Türk dizileri seyrediliyor. Amerika'dan sonra dünyada en fazla izleyici topluluğu olan Türk dizileri. Şu anda 300 milyon nüfus dünyanın çeşitli yerlerinde bizim dizilerle yatıp kalkıyorlar. Sanatçıların kıyafetleri, takıları, Türkiye'nin, İstanbul'un güzellikleri. Bunlar bizim milyarlar harcayarak yapacağımız işler değil. Avrupa yakasında büyük bir film platosu kuracağız. İlk etapta 500 milyon dolara buradaki yıllık getiriyi çıkarmayı hedefliyoruz. Yani İswood niye olmasın. Benim için Yeşilçam daha iyi tabii.
"BİZİM BİR DASK SİGORTAMIZ VAR"
İstanbul'da deprem olmayacak dersem gülerler bana. Deprem İstanbul'un bir gerçeği. Tarihini bilmiyoruz. En kötü olan o. Depreme hazırlıksız yakalanmak kötü. İstanbul'da ciddi anlamda depremsel dönüşüm ihtiyacı var. Acil olarak 30-50 bin arasında yapının dönüştürülmesi gerekiyor. Buna hız vereceğiz. Öncelikli olarak ele alacağız. İstanbul'da deprem toplanma alanları bazı ilçelerde yok dersek yanlış olmaz. 2 bin hektar ilave alan açmamız lazım. Bunlar mümkün. Dönüşümle beraber bunlar olacak. Dönüşümü ada bazında, mahalle bazında yapacağız. Böyle olunca bütün fonksiyonları park alanları, sosyal alanları pekala planlayabilirsiniz. Belediye burada hakemlik yapacak. Şimdi müteahhitle bina sahipleri biraraya gelip anlaşıyorlar. O dönüşüm bizim işimizi görmüyor. Esenyurt'a gidiyorum, Fikirtepe'ye, Bayrampaşa'ya gidiyorum, mağdurlar önümü kesiyor. Siz bunu verirken kime sordunuz, cevap yok. Bunların takipçisi olacağız. Belediye hakem olacak, sözleşmede standart getirecek. Müteahhitlerin yetkinliği olacak. Her önüne gelen ben yaparım diyen bu işe girmeyecek. Finansal yeterliliği var mı, teknik yeterliliği var mı? Bizim bir DASK sigortamız var. Bu sigorta olay olup, can mal kaybı olduktan sonra devreye giriyor. Canım gittikten sonra DASK'ı ne yapayım? Bunu deprem dönüşümünde kullanalım. Önceden tedbir alalım, hem altından kalkılacak bir şey olmasın. Burada bir mevzuat değişikliği yapılır. Bu ciddi bir kaynak. Hemen hemen tamamını karşılar. Ciddi bir para ve yapılabilir.
"İSTANBUL'A GIDA ÜSLERİ KURACAĞIZ"
İnsanın temel ihtiyaçlarını sağlamak bir hükümetin en önemli görevidir, yerel yönetimin de görevidir. Bunun da geçici bir durum olduğunu düşünüyoruz. Bir kur operasyonundan sonra dengeler bozuldu. Maliyetler değişti. Üretim miktarı maliyetlere göre değişti. Burada bir öngörülemez durum ortaya çıktı. Bunu dengelemek için kısa vadeli tedbirler hükümet alıyor. Bizim orta ve uzun vadede eğer İstanbullu bize yetki verirse yapacağımız iş açık ve net. Mutlaka ve mutlaka kuracağımız gıda üsleri vasıtasıyla sebze, meyve, kuru gıdalarda fiyat istikrarını sağlayacağız. Trakya'yı çok etkin kullanacağız. İstanbul'u besleyen hem kuru gıda, hem sebze hem meyveyi Trakya'dan alabiliriz. Burada lojistik problemi kalmıyor. Fire azalıyor. Sürekli malzeme temin etme imkanı oluyor. Gıda üslerinin yüzde 30'u üretici olacak. Şimdi hallerde üretici yok. Onun malını alıyor, berikine veriyor. Onları da günah keçisi yapmaya gerek yok. Nasıl yapacağımızı çok iyi biliyorum. Hükümette de bu çok gündeme geldi. Bunları çok konuştuk. Şimdi inşallah bunları uygulama fırsatı bulacağız. Bunlar güncel, çok konuşulan konular olmakla beraber, insanlar trafik sorununu da unutmuş değil. Kanalistanbul projesi genel bütçeden yapılacak proje değil. Bu bir iç su projesidir. Milli güvenlik meselesidir. İstanbul'un güvenliğini ilgilendiren meseledir. Boğaz'dan 140 milyon ton petrol, doğalgaz taşınıyor. Proje kendi finansmanıyla yapılabilecek bir şey. Şu anda bakanlığın yürüttüğü proje.