Yerel seçime ayarlı FETÖ ihaneti! 17-25 Aralık
FETÖ’nün emniyet ve yargı içerisine yuvalanmış militanları tarih 17-25 Aralık 2013'te sinsi planlarını tek tek uygulamaya koydu.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 17.12.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 17.12.2018 | 09:56
Sabah'ın haberine göre, Türkiye'de yerel seçimlere yaklaşık 3.5 ay vardı. Tarihler 17 Aralık 2013'ü gösteriyordu. İnsanlar, güne televizyon kanallarının "Son Dakika" olarak duyurduğu bir dizi operasyonla uyandı. Operasyonun talimatını verenler, İstanbul Adalet Sarayı'ndaki eski özel yetkili savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Fikret Seçen'di. Gün içinde operasyonlara ilişkin bilgiler netleşti. Emniyet ve yargıdaki FETÖ ekibi, 3 yıldır hukuk dışı yöntemlerle dinleyip izledikleri hükümet üyeleri ve çevresiyle ilgili dosyalar hazırlamış, montaj kayıtlarla algı operasyonuna kalkışmıştı. Üç ayrı soruşturma dosyasını o sabah paket yapıp operasyona dönüştürdükleri ortaya çıktı. Kumpas dosyalarını yıllarca adliyede kendilerinden olmayan herkesten gizlemişlerdi.
17-25 Aralık kumpasında FETÖ'cü savcılar ve polisler örgütün listesindeki kişilerin evlerine baskın yaparak yerleştirdikleri sahte delillerle gözaltı işlemleri yaptı, iddianameler hazırladı.
DEV PROJELERE SALDIRI
FETÖ, bir hafta sonra, 25 Aralık'ta başka bir dosyayı devreye soktu ve ikinci bir operasyona kalkıştı. Bu kez operasyonun başındaki, özel yetkili savcı Muammer Akkaş'tı. Akkaş'ın listesindeki operasyon yapılacak isimler ise Türkiye'de dev projelere imza atan şirketler ve işadamlarıydı. Akkaş, ilk başta 41 işadamının gözaltına alınması talimatını verdi. Ancak 18 Aralık'ta İstanbul Emniyeti'ndeki FETÖ'cü polis müdürleri, usulsüz işlemleri nedeniyle görevlerinden alınmış, yerlerine yeni emniyet müdürleri görevlendirilmişti. Yeni emniyet müdürleri, Akkaş'a başsavcının onayı ile operasyona başlanabileceğini iletti. Başsavcı Turan Çolakkadı da emniyet yetkililerine, operasyon talimatından bilgisi olmadığını ve talimatın usulsüz olduğunu bildirdi. Akkaş bu kez jandarmaya talimat verip operasyonu bu kuruma yaptırmak istedi. Bu girişimi de başarısız oldu.
SAHTE ÖRGÜT İSİMLERİ
"Yargı Darbesi"nin boyutu 17-25 Aralık operasyonlarıyla sınırlı kalmadı. Özel görevli savcıların yıllarca açık tuttukları soruşturmalarda, binlerce vatandaşı usulsüz şekilde dinlettiği, teknik takibe aldırdığı ortaya çıktı. Sadece sözde Selam Tevhid adlı uydurma örgüt soruşturmasıyla 20 binden fazla insanın "terör örgütü üyesi" diye dinlettirildiği tespit edildi. Hükümet üyelerini ve üst düzey bürokratları bile "terör örgütü üyesi" diye dinledikleri belirlendi. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından yapmayı planladıkları bu sözde örgüt operasyonlarını gerçekleştiremediler ancak 25 Aralık'tan bir hafta sonra 1 Ocak'ta Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde, 19 Ocak'ta da Adana'nın Ceyhan ilçesinde, Suriye Türkmenleri'ne yardım taşıyan Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) ait TIR'lara operasyon yaptılar.
TIR kumpasına ilişkin dava dosyasına göre, 17-25 Aralık darbe girişiminde başarısız olan FETÖ, TIR operasyonlarında uluslararası kamuoyunu manipüle ederek hükümeti çalışamaz hale getirmeyi amaçlamıştı. TIR'lar, bu kez örgütün jandarmadaki görevlileri ve Adana Adliyesi'ndeki özel yetkili savcılar eliyle durdurulmuştu. Devlet kurumlarına sızmış FETÖ elemanlarının, adeta canlı bomba gibi, ne zaman nerede kendilerini patlatacağı belli olmuyordu. Adana savcıları ve jandarma görevlileri sonraki süreçte tutuklanacak, operasyonun FETÖ ile bağlantıları da tamamen açığa çıkarılacaktı. Cumhuriyet savcılarının yaptığı soruşturmalarda, emri Fetullah Gülen'in Emre Uslu üzerinden özel yetkili savcılar ve jandarma komutanlarına ilettiği belirlendi.
TÜRK HALKI OYUNU GÖRDÜ, CEVABI SANDIKTA VERDİ
Zekeriya Öz'le birlikte polislere 17 Aralık'ın talimatını veren Celal Kara, yine Öz'le birlikte Gürcistan sınır kapısından kaçmadan önce 25 Ocak 2015'te Cumhuriyet gazetesinin o dönemki genel yayın yönetmeni Can Dündar'a bir röportaj verdi ve "1 Numara Erdoğan'dı" diyerek, 17 Aralık operasyonlarının amacının Erdoğan'ı devirmek olduğunu itiraf etti.
30 Mart 2014'teki yerel seçimler öncesi düşürülmek istenen Adalet ve Kalkınma Partisi ise yüzde 60 oyla 18 büyükşehir belediyesini, yüzde 59.22 oyla da toplam 800 belediye başkanlığını kazandı.