RTÜK'ten Halk TV'ye koruma kalkanı
Halk TV canlı yayınında Mine Kırıkkanat'ın milleti açık açık tehdit etmesine RTÜK göz yumdu. Halk TV'ye yayın lisansının iptaline yönelik karar verilmesi gerekirken RTÜK idari para cezası vererek adeta Halk TV'ye sahip çıktı. Milleti ve devlet kurumlarını aşağılayıcı yayınları nedeniyle Halk TV'ye daha önce de para cezası kesilmişti. 6112 Sayılı RTÜK Kanununun yayın ilkelerini düzenleyen 8'inci maddesine göre bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir. Mine Kırıkkanat'ın Halk TV'deki milleti aşağılayıcı sözleri nedeniyle aynı yayın ihlali tekrarlandı. Kanalın lisansını iptal etmesi gerekirken RTÜK, toplumun her kesiminden büyük tepki toplayan bu skandal ifadeler için sadece idari para cezası vererek, Halk TV’nin bundan sonraki provokasyonlarına da adeta kalkan oldu.
Halk TV'de Uğur Dündar'ın sunduğu "Uğur Dündar ile Halk Arenası" adlı programa konuk olarak katılan Mine Kırıkkanat, Uğur Dündar'ın "29 Ekim'in İstanbul'da kutlanmasını nasıl yorumluyorsunuz?" şeklindeki soruya verdiği cevapla toplumda kin ve düşmanlık meydana getirecek, intikam duygularını açığa vuran, mütedeyyin kesimleri aşağılayan söz ve ifadelerde bulunmuştu.
Kamuoyu bu konuşmaya yoğun tepki göstermiş ve RTÜK'e binlerce şikâyet iletilmişti. Bunun üzerine kanalın denetiminden sorumlu RTÜK uzmanı tarafından yayından dört gün sonra (30.10.2018) ceza öneren rapor yazılmıştı. Uzman raporunda Mine Kırıkkanat'ın bu sözlerini toplumda ayrıştırıcı ve kutuplaşmaya neden olabileceğini vurgulamış ve 6112 Sayılı RTÜK Kanununun "Yayın ilkelerini düzenleyen" 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz" hükmünü ihlal ettiğini ve müeyyide uygulanmasını talep etmişti.
UZMAN RAPORU RTÜK BAŞKANINA GÖNDERİLMİŞTİ...
Uzman raporu aynı gün (30.10.2018) tarihinde İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı tarafından onaylanmış ve rapor Üst Kurul gündemine alınması talebiyle RTÜK Başkanına gönderilmişti. Daire Başkanlığı da üst yazısında uzmanın (b) maddesinden öneren rapora katıldıklarını ve yüzde 2-5 arasında idari para cezası ve 5 keze kadar program durdurma cezası önerildi. RTÜK Başkanı da 05.11.2018 tarihinde "Olur" vererek raporu görüşülmesi amacıyla Üst Kurul gündemine alınmasına karar verdi.
KURUL'DA BU KARAR SADECE BİR ÜYENİN KARŞI OYU KARŞISINDA OY ÇOKLUĞU İLE ALINDI
Rapor 07.11.2018 tarihli olağan haftalık Üst Kurul toplantısında görüşülmüş, uzman ve Daire Başkanlığı (b) maddesinden müeyyide önermesine rağmen ceza oldukça yumuşatılmış ve (e) maddesine çevrildi. Kanunun "Yayın ilkelerini düzenleyen" 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) maddesi şu şekilde düzenlenmiş: "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez." Kurul'da bu karar sadece bir üyenin karşı oyu karşısında, oy çokluğu ile alındı.
İKİ MADDE ARASINDAKİ FARK NEDİR?
İki maddenin en önemli farkı müeyyide sisteminde görülmekte. Üst Kurul uzman raporunda önerilen ve Daire Başkanlığı tarafından da teyit edilen (b) maddesinden ceza almanın idari müeyyidesi Kanunun "İdari Yaptırımlar" başlıklı 32. maddesinde şu şekilde düzenlenmişti: "Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilmekte.
DAHA FARKLI CEZALAR VERİLEBİLİRDİ...
Yasaya göre İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamıyor. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verebiliyor. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verebiliyor.
"8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir."
Uzman ve Daire Başkanlığı önerisine uymayıp cezayı hafifletme yoluna giden Üst Kurul'un vermiş olduğu (e) maddesinin müeyyidesi ise Kanunun "İdari Yaptırımlar" başlıklı 32. maddesinde şu şekilde düzenlenmiş: Maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir."
ÜST KURUL UZMAN VE DAİRE BAŞKANLIĞININ ÖNERİSİNE UYSAYDI...
Üst Kurul uzman ve Daire Başkanlığının önerisine uyup (yerleşik uygulama öneriye uyup aynı yönde karar almak yönünde olmaktadır) (b) maddesinden cezayı vermiş olsaydı Halk TV yüzde 2'den yüzde 5'e kadar idari para cezası bunun yanı sıra 5'keze kadar program durdurma cezası ile karşı karşıya kalacaktı. Bununla birlikte aynı maddeden bir yıl içinde ikinci kez ceza alması durumunda yayını 10 güne kadar durdurulacak, üçüncü tekrarında ise lisansı iptal edilecekti.
Üst Kurul'un çoğunluk kararı neticesinde (e) maddesinden yaptırım uygulama kararı sonucunda Halk TV böylesi bir ağır yayın ihlalinden sadece yüzde 1 idari para cezası alarak kurtuldu. Geçmiş uygulamalar göz önüne alındığında bu türlü bir ağır hakaret, toplumu kin ve düşmanlığa sevk edebilecek bu türlü ifadeler nedeniyle farklı yayın kuruluşları bu maddelerden ceza alırken Halk TV'yı adeta koruyan bir karar alındı...
RTÜK KAMUOYUNA NEDEN YALAN SÖYLEDİ?
07.11.2018 tarihli Üst Kurul toplantısının bitmesinden sonra RTÜK Başkanı tarafından Anadolu Ajansına gönderilen Kurul kararları özet metninde şu ifadeler yer almıştı:
"Kanalda yayınlanan "Uğur Dündar'la Halk Arenası" isimli programa konuk olan Mine Kırıkkanat'ın sözleri Üst Kurulca değerlendirildi. Söz konusu ifadeleri "Toplumda kin ve düşmanlık yaratabilecek, nefret duyguları oluşturabilecek, ayrımcılık içeren ifadeler" olarak değerlendiren ve radyo ve televizyonların kuruluşlarına ilişkin 6112 sayılı yasadaki ilgili maddenin ihlal edildiğini saptayan Üst Kurul, Halk TV'ye oy birliğiyle idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı."
ÇOK DAHA YUMUŞAK BİR MADDE OLAN 'E' BENDİNDEN CEZA VERİLDİ
RTÜK Başkanı AA'ya verdiği bilgide "Toplumda kin ve düşmanlık yaratabilecek, nefret duyguları oluşturabilecek, ayrımcılık içeren ifadeler" nedeniyle Halk TV'ye ceza verildiğini ifade etti. Ancak Kanun metnine bakıldığında bu gerekçenin (b) bendinde yer aldığı ama Üst Kurul'un (b) bendinden değil, çok daha yumuşak bir madde olan (e) bendinden ceza verildiği ortaya çıktı. RTÜK Halk TV'ye uzman ve Daire Başkanlığının önerisine rağmen ağır bir ceza vermemiş ancak bunu basına ağır ceza verdik diye lanse etti.
Kanunun (b) maddesi şu şekildedir: "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz".
Üst Kurul'un ceza verdiği (e) bendi ise şu şekildedir: "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez."
ÜST KURUL VERMEDİĞİ CEZAYI VERMİŞ GİBİ GÖSTERDİ...
Haberde görüldüğü gibi Üst Kurul vermediği cezayı vermiş gibi göstermeye çalıştı ve bunun yanı sıra toplantıda karar oy birliği değil bir üyenin (b) maddesinden ceza verilmeli karşı oyu neticesinde oy çokluğu ile alındı. Bu konu da RTÜK Başkanlığı tarafından kamuoyuna yanlış bir şekilde aktarılmış oldu...