Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz: Birilerinin zalim planlarına kurban oldum
Evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda kaybolan Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, Kaşıkçı'nın kaybolduğu gün ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Evlilik işlemleri için 2 Ekim'de gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kendisini konsolosluk kapısında bekleyen nişanlısı Hatice Cengiz, yaşadıklarını anlattı:
"O BELGEYİ ALMAK ZORUNDAYDI"
28 Eylül'de Fatih Evlendirme Dairesi'nde Cemal Bey ile buluştuk. Oradaki memur Cemal'e yabancıların Türkler'le evlenebilmesi için gerekli olan evrak listesini verdi. Konsolosluktan hali hazırda evli olmadığını ispatlayan bu belgeyi almak zorunda olduğumuz söylendi.
"ENDİŞELİYDİ! GİTME KONUSUNDA İSTİŞARE ETTİK"
Cemal Bey ile kısa bir istişare sonrası konsolosluğa gitmeye karar verdik. Cemal endişeliydi. "Bir şey olur mu acaba?" diye düşünüyordu. Yanında olmam hem de öğlen saatlerinde uçuşunun olmasından dolayı hemen gidip çıkarım diye düşünüyordu.
"KONSOLOSLUĞA İLK GİDİŞİMİZDE..."
Nitekim konsolosluğa ilk seferimiz olan 28 Ekim'de haber vermeden gittik. Cemal Bey içeri girdikten 1.5 saat sonra mutlu bir şekilde çıktı. Ona bu evrakın hazırlanacağını ve yurt dışı seyahati sonrası gelip alabileceği söylendi.
"KONSOLOSLUKTAN ÇIKTIĞINDA..."
İçerde güzel bir misafirperverlik göstererek dostane bir yaklaşım içerisinde olmuşlar. Hatta bazı çalışanlar Cemal'in yanına gelerek selam verip hal hatır sormuşlar. Bu fevkalade hoşuna gitmişti. Bana anlatırken çok sevinçliydi.
"2 EKİM'DEKİ GÖRÜŞMEYE GİDERKEN..."
Dolayısıyla 2 Ekim'deki ikinci görüşmeye girerken aklında soru işareti taşımıyordu. Ciddi anlamda endişeli olduğunu görseydim kesinlikle gitmesine müsaade etmezdim.
"BAŞVURDU HEMEN CEVAP VERMEDİLER"
2 Ekim sabahı Cemal Bey ile kahvaltı yaptık. Bir önceki gece Londra'dan gelmişti. Hemen konsolosluğa giderek başvuru talebinde bulunduğu kâğıdı almak istedi. Ona eşlik etmek istediğimi söyledim. Başkonsolosluğu arayıp gerekli evrakın hazır olup olmadığını sordu. Kendisine arayacaklarını söylediler.
"SONRA SAATİ BELİRLEDİLER"
Nitekim bir süre sonra arayarak saat 13.00'e randevu verdiler.
"TELEFONLARINI ÇIKARIP BANA VERDİ"
Konsolosluğa gittiğimiz zaman bir önceki gidişimizde olduğu gibi Cemal Bey telefonlarını çıkarıp bana verdi ve hemen içeri girdi.
Aramızda geçen son konuşma...
"GÖRÜŞÜRÜZ CANIM! BENİ BURADA BEKLE..."
Aramızda geçen son konuşma "Görüşürüz canım, beni burada bekle!" oldu. Takside konsolosluktan çıktıktan sonra neler yapacağımıza dair planlar yapıyorduk. Eksik olan bazı ev eşyalarını almak için birkaç mağazaya gidecektik. Arkasından yakın arkadaş ve dostlarımızla bir yemekte buluşarak almayı düşündüğümüz evlilik tarihini ilan edecektik.
"16.00'A KADAR BEKLEDİM! ELİMDE ÇİKOLATA VE SU VARDI"
Saat 16.00'ya kadar Onu sabır ve umutla bekledim. Hatta Konsolosluğun yanındaki markete gidip gazete alıp okudum. Cemal'e çıktığında vermek için çikolata ve su aldım.
"İÇERDEN ÇIKMAYINCA BU 3 İSMİ ARADIM"
Cemal içeriden çıkmayınca en yakın arkadaşımı arayarak hemen yanıma gelmesini rica ettim. Cemal Bey'in eski dostu Yasin Aktay'ı ve Turan Kışlakçı'yı aradım. Cemal'in yakın arkadaşı olduğunu bildiğim birkaç Arap dostunu da arayarak durum hakkında bilgilendirdim.
"O SAAT KOLUNDA MIYDI?"
Cemal Bey Apple Watch saat kullanıyordu. Zira teknolojik cihazları kullanmayı seviyordu. Bunun dışında neden kullandığına dair özel bir bilgim yok.
"ZALİMLERİN PLANINA KURBAN OLDUM"
Her genç kız gibi sevdiği insanla evlenmek isteyen ve bunun için bir yolculuğa çıkmış biriydim Birilerinin zalim planlarına kurban oldum.
Eğer olay yaşanmasaydı...
"DOĞUM GÜNÜ İÇİN PLAN YAPARKEN SON ANLARIMIN DEMECİNİ VERİYORUM"
Cemal Bey'in kayboluşunun üzerinden 11 gün geçti. Bugün (13 Ekim) doğum günüydü. Doğum günü için planlar yaptığım kişi hakkında o gördüğüm son anlara dair demeçler veriyor olmak bir insanın başına gelebilecek en üzücü şeylerden biri. Üzüntü, hayal kırıklığı, öfke, bilinmezlik, korku 10 gündür beni bin kez öldürdü.
"BASİT BİR SORGU OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK İSTEDİM"
İlk günler Cemal'in basit bir sorguya tabi tutulduğunu ve her an serbest bırakılabileceğini düşünmeye çalışarak oraya gittim. Geç saatlere kadar konsolosluk önünde bekledim. Fakat daha sonra olayın arkasında karanlık bir takım hadiseler yaşandığı duygusu güçlenmeye başladı.
'İÇERİDE KİMSE YOK' CEVABI DÜNYAMI KARARTTI'
16.00'ya kadar geçen meraklı bekleyişim yerini ciddi bir endişeye ve korkuya bıraktı. Hızla konsolosluğa doğru yöneldim. Önce girişteki güvenlikten bilgi almaya çalıştım. Çabam olumlu sonuçlanmayınca konsolosluğu aradım.
"DIŞARI ÇIKTI VE..."
Telefona çıkan görevliye Cemal Bey'in içeri girdiğini ama dışarı çıkmadığını söyledim. Bunun üzerine görevli telefonu kapatıp yanıma geldi ve içeride kimsenin olmadığını, herkesin çıktığını söyledi.
DÜNYAM O AN KARARDI
O anda dünyamın karardığını hissettim. Ayakta duramayacak kadar hızlı başım dönmeye başladı.
"SABIRLA BEKLİYORUM"
Bu hadisenin ülkemizde gerçekleşmesi ve bizim ülkemiz adına birilerinin mesaj göndermeye çalışması kesinlikle ne benim ne de hükümetim adına kabul edilemez. Başsavcılığın yürüttüğü araştırma kapsamında şu anda küçük büyük uzak yakın tüm deliller ve neler olabileceği hakkında tüm detaylar araştırılıyor.
"UMUDUM AZ DA OLSA..."
Soruşturma tamamlanmadığı için ülkemiz resmi bir açıklamayı henüz yapmadı. Şu süreçte sabırla beklediğimi söylesem de hayatımda on yıl yaşlandığım bir on gün yaşadım. Umudum her ne kadar az da olsa Cemal'in dönüşünü dört gözle bekliyorum.
Kaşıkçı'dan halen haber alınamadı...