"2023, 2053 ve 2071 vizyonlarına sahip çıkılmalı"
Uluslararası Vuslat Platformu tarafından Abant Tabiat Parkı'ndaki bir otelde bu yıl 6'ncısı düzenlenen Abant Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen, "Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası Konferansları" sona erdi. Konuşmaların ardından konferansın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarına sahip çıkılmalı." ifadesine yer verildi. Öte yandan Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva'da yaptığı açıklamada, "Mesela en büyüğümüz Türkiye, Her zaman söylüyorum. Türk-Müslüman dünyasının en güçlü kalesi Türkiye." dedi.
Uluslararası Vuslat Platformu tarafından Abant Tabiat Parkı'ndaki bir otelde bu yıl 6'ncısı düzenlenen Abant Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen, "Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası Konferansları" sona erdi.
"TÜRKİYE, TÜRK-MÜSLÜMAN DÜNYASININ EN GÜÇLÜ KALESİ"
Konferansın, "Türk ve Müslüman Coğrafyasında Ortak Kültürün Önemi" konulu oturumunda sunum yapan Paşayeva, son dönemlerde Türk-Müslüman coğrafyasında ortak kültür ve tarihin önemi konularının çokça konuşulmaya başlandığını söyledi.
Paşayeva, tüm Türk devletlerinin aynı acıyı ve derdi paylaştığını ifade ederek, "Mesela en büyüğümüz Türkiye, Her zaman söylüyorum. Türk-Müslüman dünyasının en güçlü kalesi Türkiye. Türkiye bile bunda zorlanıyor. Haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı mücadele etmekte zorlanıyor. Bu gücü sağlayacak ne olabilir? Bu gücü sağlayacak tek şey birlik olabilir." diye konuştu.
"ULUSLARARASI HUKUK ÇÖKMÜŞ DURUMDA"
Uluslararası hukukun çöktüğünü savunan Paşayeva, dünyada yaşananlara bakıldığında uluslararası hukukta var olan birçok değerin aslında olmadığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Uluslararası örgütlere baktığımızda büyük güçlerin çıkarlarını savunan mekanizmaları görüyoruz. Yoksa size ne olduğu, ölmüşsünüz, öldürülmüşsünüz umurlarında değil. Bugün dünyanın tek bir kuralı var. Yeni dünyaya da bu kuralla gidiyoruz. Bunun adı 'güç'. Gücün varsa ne istersen yapabilirsin. Örneğin Amerika'ya bakın, kimseden hiçbir şey sormaz. İsrail, Rusya, kimseye hiçbir şey sormazlar, ne isterlerse yaparlar. Uluslararası hukukmuş, örgütlermiş umurlarında bile değil."
Paşayeva, farklı dil, din ve kültüre sahip ülkelerin bir araya gelerek Avrupa Birliği'ni kurabildiğine işaret ederek, "Biz neden aynı dil, aynı millet, aynı din, aynı kültür, her şeyi ile aynı olan insanlar bu birliği kuramıyoruz ki? Bu birliği kurarsak bize nasıl bir güç verir. Yapalım bunu. Hepimiz için bunu yapalım. Bunu yapmak zorundayız." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'Yİ LİDER OLARAK GÖRÜYORLAR"
Uluslararası Vuslat Platformu Başkanı Hamza Cebeci de Batının bugüne kadar verdiği sözlerin hiçbirini tutmadığını söyleyerek, "İnsanlık adına güven verecek hiçbir şey yapmadı." dedi.
Cebeci, dünyanın güç dengesinden bahsederek, şunları kaydetti:
"Bir insanın, bir ülkenin sözünün etkili olabilmesi için mutlaka güç sahibi olması lazım. Teknolojisinin üst noktada olması lazım. Parasının dünya çapında geçerli olması lazım. Bunlar olmadığı zaman dünyada sözünü dinletemiyorsun. Dünya bu zalimlerin zulmünü öylesine tescil etmiş, öylesine görmüş ki artık kendisine öncülük yapacak lider ülke bekliyor. İşte bu lider ülke olma özelliğine sahip olan ve bu lider ülke olmanın alametlerini ve işaretlerini gösteren, ortaya koyan bu aziz milletin yolunu kesmek için ne gerekiyorsa yapıyorlar. İşte biz bu noktada oyuna gelmemeliyiz."
Türkiye'nin lider olarak görüldüğünü ve Türkiye'nin gerçek manada öncülük yapmasının arzulandığını anlatan Cebeci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu Balkanlar'da da böyle, Kafkaslar'da da böyle, Afrika'da da böyle, İslam coğrafyasında da böyle. Ama ne zamanki Türkiye'nin başındaki liderler mazlum coğrafyalara el uzatmış, bu zalim haçlı zihniyetine karşı birlik oluşturma yoluna girmiş, bütün dünya onun karşısına çıkmış. Abdülhamid'e bunu yapmışlar. Bugün de bunu yapmak istiyorlar. Buna izin vermeyelim."
SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI
Konuşmaların ardından konferansın sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgede, bu yıl "Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası" başlığıyla düzenlenen konferanslarda, uluslararası ilişkiler ve yeni ekonomik-politik tartışmaları ile yeni Türkiye'nin gelecek perspektifi ve devlet politikalarına katkıda bulunulmasının amaçlandığını belirtildi.
"ERDOĞAN'IN 2023, 2053 VE 2071 VİZYONLARINA SAHİP ÇIKILMALI"
21. yüzyılda dünyada değişen "güç dengeleri" ele alınarak yeni dinamikler, yeni siyasalar, yeni güç odakları ile kaynakları ve politik ayrışmaların tartışıldığı aktarılan bildirgede, şu önerilerde bulunuldu:
"Yüzyıldır devam eden sömürü düzeni, savaşların, ölümlerin, yoksullukların ve sefaletin ana kaynağıdır. Batı ve Amerika egemenliğinde devam eden siyasal ve ekonomik düzenin yıkılarak, tüm ulusların eşit katılımıyla yeni bir dünya düzeninin inşa edilmesi kaçınılmazdır. Daha adil bir dünya için herkes tarafından kabul gören daha demokratik, özgür ve barışçıl politikaların dünyada karşılık görmesi gereklidir.
Yeni dünya düzenini belirleyecek siyaset, ekonomi ve güvenlik gibi temel konularda daha istikrarlı bir dünyanın inşasında Türkiye'nin hayati rolü ve sorumluluklarının bulunduğu anlaşıldı. Türkiye'nin yeni dünya düzeninde ve geleceğin haritasının belirlenmesinde önemli bir aktör olması için devletin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarına sahip çıkılmalı."
Kaynak: AA