Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili yeni iddia: Ölmedi jetle kaçırıldı
SABAH Gazetesi, Cemal Kaşıkçı olayına karıştığı değerlendirilen 15 kişilik Suudi ekibin Türkiye'ye geliş ve dönüşünün detaylarına ulaştı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 09.10.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 09.10.2018 | 04:44
İki ayrı jetle gelen 15 kişi, 4 günlük otel rezervasyonu yaptı ama aynı günün akşamı bir grup Mısır'a, diğer grup Dubai'ye uçtu
SABAH, 2 Ekim Salı günü Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra ortadan kaybolan ve öldürüldüğü belirtilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına karıştığı değerlendirilen esrarengiz kişilerin Türkiye'ye hangi uçakla, ne zaman giriş yaptıklarını açıklıyor. Ulaştığımız bilgilere göre 2 Ekim günü biri Kaşıkçı henüz Başkonsolosluğa girmeden önce, diğeri girdikten sonra olmak üzere Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'dan iki ayrı Gulfstream IV tipi özel jet havalandı ve Atatürk Havalimanı'na geldi. Bu iki jetin uzun yıllardır Suudi Arabistan devleti ile çalışan SkyePrime Aviation adlı Riyad merkezli bir şirketin uçağı olduğu tespit edildi. SABAH'ın ulaştığı yolcu manifestosuna göre ilk gelen uçakta 9 yolcu, ikinci uçakta ise 6 yolcu vardı. İki uçakta 7 mürettebat görev yaptı. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün güvenilir kaynaklardan edindiği bilgilere göre bu uçaklardan HZSK 2 kuyruk numaralı olanı, Kaşıkçı Başkonsolosluğa girmeden saatler önce 03.13'te Atatürk Havalimanı'na teker koydu ve Genel Havacılık Terminali'ne (GHT) yanaştı.
BİRİ MISIR'A, DİĞERİ DUBAİ'YE GİTTİ
Bunun haricinde HZ-SK 1 kuyruk numaralı bir başka özel jet de 17.15'te Atatürk Havalimanı'na indi ve yine GHT'ye park etti. Bu uçaklardan 17.15'te inen, yani daha sonra geleni 18.20'de kalkıp Mısır'a gitti. Mısır'daki darbeci Sisi yönetiminin Muhammed bin Selman yönetimi ile yakınlığı düşünüldüğünde uçağın bu ülkeye gidişi anlam kazanıyor. Uçağın Mısır'dan sonra 3 Ekim'de Riyad'a gittiği belirlendi. Daha önce gelen HZ-SK 2 kuyruk numaralı jet ise 2 Ekim'de 22.46'da Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Dubai'ye gitti. Dubai'nin de yine Selman yönetimine yakınlığıyla bilinen Muhammed Dahlan'ın Türkiye aleyhine operasyonları yönettiği bir üs olduğu göz önüne alındığında uçağın Dubai'ye gidişi de anlam kazanıyor. O uçağın da oradan Riyad'a gittiği belirtiliyor. Soruşturmayı yürüten özel ekibin değerlendirmelerine göre, Kaşıkçı'yı kaçırmayı planlayan 15 kişilik grubun, olayın kamuoyuna yansıması ve MİT ile Emniyet'in konuyu incelemeye başlaması üzerine Kaşıkçı'yı kaçırmak yerine öldürme kararı almış olabileceği ihtimalleri ağırlık kazanıyor.
İKİ AYRI OTELE YERLEŞTİLER
İlk gelen uçaktaki ekibin 2 Ekim günü Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na yakın bir yerde iki ayrı otele giriş yaptıkları eşyalarını bıraktıktan hemen sonra konsolosluğa gittiği tespit edildi. Rezervasyonlarının ayın 5'ine kadar olduğu halde, aynı gün yeniden eşyalarını alıp geldikleri jetle geri döndükleri belirlendi. İkinci uçakta gelenlerin ise direkt konsolosluğa ardından da havaalanına döndüğü tespit edildi. Kaşıkçı olayını aydınlatmak üzere çalışan özel ekibin, bu otelin çevresindeki güvenlik kamerası görüntülerini de incelediği belirtildi.
BAŞKONSOLOSUN TÜRK EKİBİ İZİNLİYDİ
İstanbul Emniyeti bünyesinde kurulan özel ekip, Kaşıkçı Başkonsolosluk'ta kaybolduktan sonra konsolosluğa girip çıkan araçları da inceliyor. Diplomatik plakalı bu araçlardan bazılarının olay günü Başkonsolosluğa 200 metre mesafede bulunan Başkonsolos Muhammed Al Otaibi'nin rezidansına girip çıktığı kamera görüntüleriyle belirlendi. Başkonsolos'un rezidansındaki Türk görevlilerinin 2 Ekim'de apar topar izne çıkarıldıkları öğrenildi.
HAVALİMANINDA DERİN İNCELEME
Gelen iki uçağın Bilen adlı bir havacılık firmasından yer hizmetleri, park, uçağın temizliği, yolcu alımı, yakıt ve ikram hizmeti aldığı da edindiğimiz bilgiler arasında. Türkiye'nin Cemal Kaşıkçı olayını araştırmak üzere kurduğu özel ekibin bu iki gizemli uçakla ilgili araştırmalarını sürdürdüğü ve havalimanındaki kamera kayıtlarını incelediği belirtildi. Bu uçaklarda yer alan yolcu listesinin incelendiği ve pasaporttan girişler de dâhil görüntülerin ayrıntılı bir şekilde incelendiği kaydedildi.
YENİ İDDİA:
ÖLMEDİ JETLE KAÇIRILDI
Suudı Arabistanlı muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti ile ilgili soruşturma tüm detaylarıyla araştırılıyor. İşte SABAH'ın ulaştığı yeni detaylar:
Kaşıkçı başkonsolosluğa girdikten 2.5 saat sonra başkonsolosluktan peş peşe 6 araç çıktı. Araçlarda, 15 Suudi yetkili ve istihbaratçı vardı. Siyah renkli, camları filmli Mercedes Vito ve başka bir araç, konsolosluğa 200 metre mesafedeki Meşeli Sokak'ta bulunan Başkonsolos Muhammed El Katibi'nin konutuna gitti, burada 4 saat kaldı. İstanbul Polisi, Kaşıkçı'nın siyah Vito'da olduğunu değerlendiriyor. Emniyet kaynakları, Kaşıkçı'nın, başka gizli servis elemanlarının da yardımıyla Suudi istihbaratçılarca başkonsolosluktan çıkarıldığı ve kaçırıldığı ihtimalinin güçlük kazandığını belirtti. Araçlar D-100 karayoluna hareket etti. Güzergâhtaki EDS, KGYS, güvenlik kamerası ve Plaka Tanıma Sistemi kayıtları didik didik inceleniyor. Kaşıkçı'nın Atatürk Havalimanı'nda bekleyen 2 jetten biriyle götürüldüğü değerlendiriliyor.
SUUDİ BÜYÜKELÇİ 2. KEZ ÇAĞRILDI
SUUDI Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Walid bin Abdul Karim El Khereiji, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğüne dair iddialar üzerine ikinci kez Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. El Khereiji, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ile dün görüştü. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre görüşmede Türk tarafının El Khereiji'den, Konsoloslukta arama yapacaklarını ve "Soruşturma sürecinde tam bir işbirliği içinde olmayı" beklediklerini belirtti. Geçen gün El Khereiji'ye Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ile görüşmesinde diplomatik ilişkileri düzenleyen belge olan Viyana sözleşmesi hatırlatılmıştı. El Khereiji, "Bilgi sahibi değiliz, araştırıyoruz. Aldığımız bilgileri aktaracağım" demişti.
SABAH