Tahşiye Kumpası’na Bölge Adliye Mahkemesi’nden onama!
Fetullahçı Terör Örgütü’nün Tahşiyeciler isimli gruba yönelik kumpasına ilişkin yapılan yargılama sonucu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hapis cezaları Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onandı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 01.10.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 01.10.2018 | 18:39
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'Tahşiyeciler grubuna' kumpas kurduğu gerekçesiyle aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 23'ü tutuklu 33 sanığa ceza yağmıştı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava karara bağlanmış, 33 FETÖ'cü isme 6 ile 31 yıl 6 ay arasında hapis cezası verilmişti.
KARAR ONANDI
Karara yapılan itiraz üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne (BAM) gitmişti. Kararı inceleyen BAM 3. Ceza Dairesi kararını açıkladı. Daire, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının yerinde olduğuna hükmederek Yerel Mahkeme kararını onadı.
Bilindiği gibi yaklaşık iki yıldır süren yargılamayı karara bağlayan Ali İhsan Horasan Başkanlığındaki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanık Hidayet Karaca'yı, "Silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 18 yıl, "iftira" suçundan 4 yıl 6 ay, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 9 yıl olmak üzere toplam 31 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Heyet, sanık Ali Fuat Yılmazer'i "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl, "iftira" suçundan 4 yıl 6 ay olmak üzere toplam 16 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum etmişti.
Mahkeme heyeti, eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse ve Tufan Ergüder'e ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12'şer yıl, "iftira" suçundan 4 yıl altışar ay, "resmi belgede sahtecilik" suçundan dokuzar yıl olmak üzere toplam 25 yıl altışar ay hapis cezası vermişti.
Fethullah Gülen'e bağlı olan basın ve medya kuruluşları ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün değişik birimlerinde, farklı rütbelerde görev yapan polislerin, 2009-2010 yılında "Tahşiye" ismi verilen gruba mensup olduğu iddia edilen kişilere yönelik soruşturma işlemlerinde kasten delil uydurulduğu, kasten aleyhe algı oluşturulduğu, soruşturmanın altyapısının tamamen Fethullah Gülen'in emir ve talimatları altında kasıtlı olarak oluşturulduğu iddia edilmişti.
Nazif Karaman