AK Parti'den ittifak ve af açıklaması
AK Parti MYK Toplantısı sonrası sözcü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Çelik, gündemde olan af ve yerel seçimde ittifakla ilgili soruları cevaplandırdı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 10.09.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 10.09.2018 | 19:37
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmede bulundu.
'EN BÜYÜK GÜÇ MİLLETİMİZİN VERDİĞİ GÜÇTÜR'
İçinde bulunduğumuz süreci aşabileceğimizi vatandaşımız net bir şekilde görmektedir. Desteğini sürdürmektedir. Hükümetimizin tedbirlerinin uygulanması ile varacağımız sonucun vatandaşımıza yansıyacağını göreceğiz. En büyük güç vatandaşımızın verdiği destektir.Kapsamlı bir şekilde konuştuk.
Ekim ayında geleneksel AK Parti kamplarından birini gerçekleştireceğiz. Buna çok önem veriyoruz. Yeni dönemin ilk kampı olacak. Çok önemli bir platform
İTTİFAK AÇIKLAMASI
Önemli olan vatandaşın sesine kulak vermektir, toplumsal taleplere duyarlı olmaktır. Bu çerçevede bir değerlendirme yapıldı. Her seçimin başka değerlendirmesi oluyor. Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanımızın arasındaki görüşmeler son derece olumlu. Bu günlerde yeni bir görüşme her an olabilir. İttifakın sürdüğünü açık ve net vurguluyoruz. Yerel seçimlerle ilgili nasıl bir mekanizmaya dönüşecek herhangi bir karar yoktur.
AF AÇIKLAMASI
Af ile ilgili daha önce açıkladığımızın çerçevesinde duruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız Kırgızistan dönüşü açıklama yaptı. Yeni bir değerlendirmemiz yok, pozisyonumuzu koruyoruz. Gündemimize almadık
'HATA MIYDI, BİLİNÇLİ MİYDİ, BİLMİYORUZ'
(Tahran zirvesi) Diplomasi tarihinin en ilginç zirvelerindendi. Canlı yayın hata mıydı, blinçli miydi, bilmiyoruz. Oradaki açıklamalardan gördük. Herkes şunu gördü, baştan beri Suriye politikasını eleştirenler masada insanı hassasiyetten yana tavır koyan Cumhurbaşkanı'mız ve Türkiye olmuştur. Bu zirveden sonra Anamuhalefet partisinden Esad ile görüşün gibi bir yaklaşım geliyor. Rejimin saldırılarını hepimiz gördük. Rejim bu çatışmasızlık bölgesini yutmak istiyor. Argüman yine devreye girdi. Meşru muhaliflerle, terörislerin karıştırılması. Terörle mücadele taşımadığını, muhaliflerin oradan uzaklaştırılması, PYD'nin veya Rejimin oraya yerleştirilmesinin planlandığını görüyoruz. Meşru muhalefeti yok etmeye çalışan bu anlayışa karşı tutum sergilediğimizi belirtmek isterim. Canlı yayınlanması iyi olmuştur, herkes ne olduğunu görmüştür.
KILIÇDAROĞLU'NA CEVAP!
Sık sık tekrarladığı bir şey var. 20 Temmuz'a darbe diyor. OHAL, bütün hukuk sözleşmelerinde meşrudur. FETÖ ile mücadelede bu tedbire ihtiyaç vardı. Bugün de bazı tablolar ortaya çıktı. Meşru bir mekanizmaya başvurulmuştur. Bununla ilgili bir akademik çalışma olabilir, bence bir kazanım olur. FETÖ'nün darbesini sulandırmak için 'kontrollü darbe' sözlerini söylüyorlar. Biz bu davranışlara alışkınız. 'Kontrollü darbe' söyleminin taşıyıcısı CHP'dir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzından etkili bir şekilde FETÖ ile nasıl mücadele edileceği konusunda bir sözü kimse duymamıştır. FETÖ ile meşru hükümeti aynı zeminde görüyorsa, 20 Temmuz'a darbe diyorsa, biz bunu Yassı Ada zihniyeti olarak görüyoruz. Kılıçdaroğlu'nun zihniyeti ile Kuvayı Milliye zihniyeti ile hiç bağlantısı olmadı. Çelik, dolar baronları diyor, dava açın ispatlarım diyor. Dava açacağız. Görelim bakalım. CHP tabanı, Kılıçdaroğlu'ndan daha iyisine layık.
ESNAFIN KEPENK KAPATMASI
Münferitte olsa kulağımıza geldi. Birinci yanlış, son dönemde dolarizasyona karşı TL'ye dönüldüğü gibi AVM'lerde de TL'ye dönüş konusunda tutum gerçekleştirilmeli. Bazı AVM sahipleri dolar tutumunu sürdürüyor, bu haksız kazanç oluyor. Halbuki aynı oranda TL kira almaları lazım. Esnaf kardeşlerimiz AVM'lere karşı bir tavır alıyor. Esastan doğru olsa da, usülden yanlıştır. Kepenk kapatma eylemini yanlış buluyoruz.
YUNANİSTAN'A TEPKİ!
Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Başkanlığı tarafından müftülere yönelik hazırlanan kararname taslağının hatırlatılması üzerine Çelik, şunları kaydetti:
"Lozan Antlaşması'na, uluslararası sözleşmelere aykırı. Modern dünyanın geldiği bu çerçevede Batı Trakya'daki soydaşlarımızın, Müslüman kardeşlerimizin haklarını, hukuklarını hiçe sayan bir düzenlemedir. Yunan makamlarının bundan vazgeçmesini bekliyoruz."