Savcı Kiraz’ın şehit edilmesi olayında flaş ayrıntı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilmesi olayıyla ilgili hazırlanan iddianamede iki detay dikkat çekti. Şehit savcının rehin alındığı dakikalarda teröristlerin güvenlik güçlerinden 4 kişinin müzekere için getirilmesini istediği, bu isimler arasında CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu’nun da olduğu, Tanrıkulu’nun çağrılmasına rağmen adliyeye gelmediği öğrenildi. Yine iddianamede yer verilen bir güvenlik görevlisi ifadesinde ise, Şafak Yayla’nın adliyeye girerken elindeki çantasını X-Ray’dan geçirmemek için güvenlikçi ile tartıştığı belirtildi.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki makam odasında 31 Mart 2015 günü DHKP-C'li teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından şehit edilmesi olayıyla ilgili 14 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede iki detay dikkat çekti.
TANRIKULU'NU İSTEMİŞLER
Cumhuriyet Savcısı Can Tuncay tarafından hazırlanan İddianamede, teröristlerin Kiraz'ı rehin aldıkları esnada güvenlik güçlerinden İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Şükriye Erden, Ebru Timtik ve Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun müzakere için adliyeye gelmesini istedikleri belirtildi.
Teröristlerin adliyeye gelmesini istediği isimlerden Sezgin Tanrıkulu dışındaki isimlerin geldiği, fakat Tanrıkulu adliyeye gelmediği kaydedildi.
ÇANTASINI X-RAY'A KOYDURTMAMIŞ
Yine iddianamede bir güvenlik görevlisinin ifadesine yer verildi. Güvenlik görevlisi Kiraz'ı şehit eden teröristlerden Şafak Yayla'nın adliyeye giriş esnasında elindeki çantasını X-Ray cihazına vermemek için zorluk çıkardığını belirtti.
Görevli ifadesinde; 31 Mart 2015 günü Adalet Sarayı içerisinde C Blok -3. katta bulunan Avukat giriş noktasında 07.30 ile 17.30 saatleri arasında görevli olduğunu, fakat belirtilen saatler arasında dönüşümlü olarak avukat giriş noktası turnikeleri ile X-RAY cihazının başında beklediklerini, gerçekleşen olay ile ilgili güvenlik kamera görüntülerini incelediğinde şüpheli şahsın kendisinin görevli olduğu noktada ve görevli olduğu saatte giriş yaptığını gördüğünü belirtti. Saat 11.30 sıralarında sol elinde avukat cübbesi ve omuzunda çantası asılı olan 25 yaşlarında 1.75 cm boylarında zayıf yapılı koyu renkli takım elbiseli bir şahsın turnikelerden Avukat kimliğini göstererek geçmek istediğini, kendisinin şahıstan çantasını X-ray'a bırakmasını söylediğini, fakat şahsın uymayarak avukat kimliğinde çip olmamasından dolayı kendisinin turnikelerin yan tarafından bulunan şeritli bariyeri açtığını ve avukat kimliğini gösteren şahsın içeriye geçtiğini kaydetti. Tekrar şahsı uyararak elinde bulunan çantayı X-ray'a bırakıp geçmesini söylemesine rağmen 'Hayır Bırakmayacağım' diyerek kendisine dinlemeyerek içeriye doğru yürüyerek devam ettiğini, özel güvenlik görevlileri olarak avukat turnikelerinden geçen avukatlara baro kartları çipli ise turnikede bulunan cihazı okutmalarını çantalarını da X-Ray cihazına bırakmalarını devamlı söylediklerini, ancak avukatların yüzde 90'ının kendilerini zorluk çıkararak 'Üzerimizi ve çantalarımızı arayamazsınız, neden Hâkim ve Savcılar çantalarını cihaza bırakmıyor da bizlerin bırakmasını istiyorsunuz' diyerek sadece kimlik kartlarını gösterdiklerini belirtti. Çipli kimlik kartı olanlar turnikeden okutarak, çipli kimlik kartı olmayanlarda avukat kimliklerini gösterdikten sonra turnikelerin yanında bulunan şeritli bariyeri açarak içeriye aldıklarını, çalıştığı 3.5 yıl boyunca sürekli uygulamanın bu şekilde olduğunu beyan etti.
Sema DALGIÇ / Sabah