Türkiye'den ABD'nin vize için yaptığı skandal açıklamaya yanıt
ABD'nin Türk vatandaşlarının Ocak 2019’dan itibaren vize randevusu alabileceğini açıklamasının ardından Türkiye'den ilk hamle geldi. Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak vizeler konusunda belli limitler koyuyoruz." dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 20.12.2017 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 20.12.2017 | 15:43
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) ev sahipliğinde Üsküdar'daki Genel Merkez binasında düzenlenen toplantıda, kadın sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle bir araya geldi.
Başbakan Yardımcısı Akdağ, basına kapalı olarak yaklaşık 1,5 saat süren toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
"VİZE KONUSUNDA BELLİ LİMİTLER KOYUYORUZ"
Bir gazetecinin "Dün ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'deki temsilciliklerinde göçmen olmayan vize başvuruları için randevuların 2019 yılının ocak ayından itibaren verileceğini duyurdu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Bu meseleyi bütün olarak iyileştirmek lazım artık. Karşılıklı adımlar atıldı. Bu noktada vatandaşların işlerini, karşılıklı iki ülke arasında gelip, giden insanların işlerini kolaylaştırmak lazım. Aslında Amerika Birleşik Devletleri'nin bu tutumu neticesinde Amerika vatandaşlarının işini de zorlaştırıyor. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak vizeler konusunda belli limitler koyuyoruz. Dolayısıyla bir an önce bu anlamsız tutumdan vazgeçilmeli bence."
"SAYIN KILIÇDAROĞLU, UĞRAŞA UĞRAŞA BİRAZ HESAP, KİTAP YAPMAYI ÖĞRENECEK"
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, bir gazetcinin, "Dün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Suriyelilere yapılan yardımlarla ilgili açıklamaları oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Sayın Kılıçdaroğlu, uğraşa uğraşa biraz hesap, kitap yapmayı öğrenecek. Gerçekten söylüyorum bunu. Ben bir esnaf çocuğuyum. Nasıl bir hesap uzmanı olduğunu iddia eden ana muhalefet partisi genel başkanıyla karşı karşıyayız anlamak mümkün değil. Ama şükürler olsun ki '30 milyar dolarlık maliyet nereden gelmişti?' diye soruyordu, şimdi onun 26 milyar dolarını anlamış, bir 4 milyar dolar kalmış, onu da zamanla anlayacaktır herhalde. Biraz uğraşırsa, azıcık kafa yorarsa, umut ederim onu da anlayacak. Bu kafayı anlamak mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin aslında 3,5 milyon Suriyeli kardeşine ki başka ülkelerden gelenler de var, 4 milyonu aşkın sığınmacı, göçmene verdiği hizmet, her türlü takdirin üzerindedir. Bütün dünya bunu takdir ederken, Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarına ne oluyor anlamak mümkün değildir. Aman Türkiye'yi kötüleyecek bir şey bulsunlar, aman Cumhurbaşkanımıza leke getirecek bir şey araştırsınlar, bu, bir ana muhalefet partisine gerçekten yakışmıyor."
Akdağ, bağımlılıkla ilgili atılacak adımların sorulması üzerine de Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu'nu kurduklarını hatırlattı.
Başbakan Binali Yıldırım'ın genelgesiyle uyuşturucu, alkol, sigara, kumar ve teknolojinin yanlış kullanımıyla ilgili bütün bağımlılık türleriyle mücadeleyi yoğunlaştırdıklarını belirten Akdağ, "Özellikle sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığının, bunun içine kumar da girebilir, birbiriyle ilişkili olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bütünleşik bir biçimde bununla mücadele edeceğiz." dedi.
Akdağ, bugün kadın ve aileyle ilgili sivil toplum örgütleriyle bir araya geldiklerini, paydaş olarak onlarla birlikte çalışacaklarını sözlerine ekledi.
AA